Yeni yılın sembollerinden biri olan ve şans getirdiğine inanılan kokinanın yapımı üç aylık yoğun ve zorlu bir çalışmanın sonucunda gerçekleşiyor.
Kokina çiçeği, yılbaşında umut ve mutluluğu simgelese de tezgahları süslemeye başlaması, İstanbul'daki Roman ailelerinin ormanda aylarını geçirdikleri yolculukla başlıyor. Çekmeköy Nişantepe Mahallesi'nde yaşayan Balık ailesi de dedelerinden miras kalan bu işi devam ettirerek hem geçimini sağlıyor hem de kültürel değerlerini yaşatıyor.
Samsun, Kastamonu ve Sinop’daki ormanlarından "gıcır" dedikleri kırmızı çiçekleri ekim ayında toplamaya başlayan aile, kasım ayında ise İstanbul'un ormanlarından yeşil dikenli dalları topluyor. Aralık ayında kırmızı çiçekleri ve yeşil dalları evlerinde bağlayarak kokina çiçeğini yapan Balık ailesi, dilekleri gerçekleştirdiğine inanılan bu çiçeği tezgahlara ulaştırmak için çalışıyor.
Kokina yapmadığı zamanlarda çiçek tezgahı açan Sevda Balık emeklerinin karşılığını alamamaktan şikayetçi. Kokinanın kurumadan nasıl korunacağının ip uçlarını da veren Balık kokinayı şöyle anlattı:
“Bir dalın üstüne, iki tane topak koyup bağlıyoruz. Bir demetinde 6 tane olması lazım. 5 ve 7 olmuyor ya 8 olacak ya 6. Hep çift sayı, çünkü uğur getiriyormuş. Mesela en çok da evi olmayanlar bunu evinde bir sene tutuyor. Bir senede eğer bu çiçek kararmazsa onun dilediği oluyor. Ama çiçek üstünde karardığı zaman dileği olmuyormuş. Bunlar neredeyse bir sene dayanıyor. Suya koyduğunda çabuk çürüyor. Susuz bırakınca da bir sene evinde kalıyor, diledikleri oluyor. Gerçekten alanlara uğur getiriyor ama yapanlara getirmiyor. Bunlar herkese uğur getiriyor ama bize uğur getirmiyor. Yine de bu zanaatı çıkaran eskilerden Allah bin kere razı olsun. İyi kötü ekmeğimizi alıyoruz. Biz bir tek toplu parayı bunlarda görüyoruz.”
Sipariş üzerine kokina yaptıklarını anlatan Tolga Balık “Bizim gıcır dediğimiz kokina 1 Kasımdan itibaren toplanmaya başlıyor. El değmemiş ormanlardan toplanıyor bu. Bilindik bir ormandan toplanmıyor. Çünkü oradaki daha dayanıklı. Dikenler toplanıyor. Bunlar demet haline getiriliyor. Siparişler üzerine bunları 50’li balya yapıyoruz” dedi.
Kokina bağlamaya çocuk yaşta başladığını anlatan Kader Balık da bu işten geçimlerini sağladıklarını ve çok zor bir iş olduğunu şu sezlerle anlattı:
"Ellerimizin halini görüyorsunuz. Çoluk çocuğumuz rezil oluyor, ziyan oluyor. Fakat bu emeğimizin karşılığını maddi olarak alamıyoruz, manevi olarak da çok yoruluyoruz. Gerçekten kolay bir iş değil. Bu çiçekle ev aldıklarına inanıyorlar. Genelde uğur getiriyormuş. Şans getiriyormuş, eskiden beri inanılan bir şey. Biz ne kadar doğru bilemeyiz."
Kaynak: AA