Van Gölü Havzası'nı tehdit eden ve istilacı bir tür olarak bilinen zebra midyelerin ardından bölgede, şimdi de tatlı su ıstakozu ortaya çıktı. Dünyada sadece Van Gölü'nde yaşayan inci kefalleri için tehdit oluşturan su ıstakozlarının birileri tarafından getirilip, su kaynaklarına atıldığı ileri sürüldü.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, "Önce zebra midye ortaya çıktı şimdi de tatlı su ıstakozu dediğimiz canlı türünün olduğunu görüyoruz. Bunların hiçbiri doğal yolla gelmedi. Yani birileri bunları getirip buradaki su kaynaklarına attılar. Bu hem ekolojik açıdan çok tehlikeli bir durum" dedi.
Van, Ağrı, Bitlis ile Iğdır'daki tatlı su kanyaklarında çalışmalar yürüten ve 3 yıl önce yaptığı açıklamayla bu tür tehlikelerin yaşanabileceğini söyleyen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, "Van Gölü Havzası kapalı bir havza. Dışardan herhangi bir akarsu veya bir bağlantısı yok. Van Gölü Havzası içindeki türlerin havza dışına çıkması veya havza dışındaki bir canlının havzanın içine girmesi mümkün değil" dedi
"2-3 yıldır farklı türler ortaya çıktı"
Son 2-3 yıldır havzada farklı türlerin olduğunu belirten Dr. Akkuş, şöyle konuştu:
"Yani önce zebra midye ortaya çıktı şimdi de tatlı su ıstakozu dediğimiz canlı türünün olduğunu görüyoruz. Bunların hiçbiri doğal yolla gelmedi. Yani birileri bunları getirip, buradaki su kaynaklarına attılar. Bu hem ekolojik açıdan hem de diğer açıdan çok tehlikeli bir durum. Çünkü Van Gölü Havzası bugün bütün kirlenmelerine karşı ülkemizin hatta dünyanın en temiz su kaynaklarını barındırıyor. Buraya dışarıdan getirilecek olan türler, buradaki doğal olarak yaşayan türleri tehdit etmektedir. Yine bu türlerle birlikte havzamıza gelecek olan yeni hastalıklar buradaki türlerin yaşamını tehlikeye sokacaktır. Zernek Baraj Gölü'nde, 2 yıldır yaptığımız çalışmalarda yeni bir türün yani tatlı su ıstakozunun kerevitinin ortaya çıktığını görüyoruz. Bu türü birileri gelip buraya attı ve tür burada çoğalmaya başladı. Bu tür burada yaşayan sazangillere ait bireylerin yumurtalarını yiyecek ve buradaki balıkçılığı olumsuz etkileyecek."
"İnci kefalini tehlikeye sokacak"
Ülkemizde bulunan bütün akarsuların önemli olduğunu fakat Van Gölü'ne dökülen akarsuların ayrı bir önemi olduğunu vurgulayan Dr. Akkuş, "Van Gölü'ne dökülen akarsular, inci kefali üreme habitatları. Buradaki ıstakozların akarsuyun aşağı taraflarına yani Van Gölü'ne dökülen kısımlarına ulaşması, üreme döneminde yumurta bırakan inci kefalleri için çok ciddi bir tehlike oluşturacak. Ve 15 bin insanın geçimini sağladığı inci kefali stokunu tehlikeye atacaktır. Buradan resmi kuruluşlara sesleniyoruz. Lütfen gerekli önlemleri alın. Yasalara göre aykırı olan bu işin önüne geçin. Çünkü su kaynakları bizim geleceğimiz. Van Gölü stratejik öneme sahip ve gelecek nesiller için korumamız gerekmektedir."
"3 yıl önce uyarmıştık"
"Bundan tam 3 yıl önce Van Gölü etrafında yaptığımız araştırmalarda özellikle Ağrı Balık Gölü'nde, Iğdır'daki sulama kanallarında, tatlı su kerevitinin olduğunu gördük. Buradan yola çıkarak aynı tehlikenin Van Gölü Havzası için de olduğunu söylemiştik. Bir gün bu türlerin birileri tarafından getirilip, buralara atılabileceğini söylemiştim. Resmi kurumlara bildirdim. Fakat 3 yıl sonra maalesef bu türün bu bölgede olduğunu görüyoruz.
Bu türler, bilim insanlarına göre büyük bir tehlikenin habercisi. Van, Ağrı, Bitlis ile Iğdır'daki tatlı su kanyaklarında çalışmalar yürüten ve 3 yıl önce yaptığı açıklamayla bu tür tehlikelerin yaşanabileceğini söyleyen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, "Van Gölü Havzası kapalı bir havza. Dışardan herhangi bir akarsu veya bir bağlantısı yok. Van Gölü Havzası içindeki türlerin havza dışına çıkması veya havza dışındaki bir canlının havzanın içine girmesi mümkün değil."