Uzmanlar yangın sonrasında yaşanabilecek sağlık sorunlarına dikkat çekti “Yangın söndürüldükten sonra bir süre daha duman havada kalabilir” diyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sebahat Genç, vatandaşları dışarı çıkarken hava kirliliğini kontrol etmeleri için uyardı. Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD) Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari, ise “Yanan orman evlerindeki yapı malzemelerinde asbest olma ihtimali kuvvetlidir” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 28 Temmuz’da başlayan, pek çok ilde etkili olan ve 15 gün süren orman yangınlarının hepsinin kontrol altına alındığını açıkladı. Orman yangınlarının halk sağlığı üzerine etkisini değerlendiren Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sebahat Genç yangın dumanına uzun süreli maruz kalmanın daha sonra ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarına neden olabileceği konusunda uyarı yaptı.
"Yanan ormanların saldığı duman içerisinde sağlığa zararlı en önemli madde patikül madde dediğimiz toz parçaları"
Prof. Dr. Genç, “Yanan ağaçların, organik maddelerin havaya saldığı tozlar, gazlar solunduğunda sağlığımızı kötü etkileyebilir. Yanan ormanların saldığı duman içerisinde sağlığımıza zararlı olan en önemli madde partikül madde dediğimiz, saç telinden bile küçük toz parçaları” dedi. Genç; hava kirliliğine neden olan partikül maddelerin akciğer kanseri, kalp-damar hastalıkları dahil akciğer ve kalp hastalıklarına neden olabileceğine dikkat çekti.
Genç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Akut dönemde solunduğunda gözlerde yaşarma, burunda akıntı, öksürük, nefes darlığı, hırıltı gibi şikayetlere yol açabiliyor. Özellikle kalp, astım, KOAH hastalarında bu şikayetler daha belirgin olabiliyor. Kalp hastalarında ayrıca göğüs ağrısı, ritim bozukluğu gibi durumlar ortaya çıkabiliyor partikül madde solunduğunda. Partikül maddenin yanında yer tabakasındaki ozon da sağlığımıza kötü yönde etki yapıyor. Normal kişilerde bile solunum fonksiyonlarını bozabiliyor, öksürük, balgam, nefes darlığına yol açabiliyor…. Maruz kaldığımız duman kısa süreli bir maruziyetse genelde şikayetler kısa sürede düzelir. Ama kalp akciğer hastalığı olan kişilerde, kronik hastalığı olan yaşlılarda bu şikayetler hastalığın kötüleşmesiyle ve kronik hastalığın daha ilerlemesiyle sonuçlanabilir.”
“Özellikle hassas gruplar hava kalitesini kontrol etmeli”
"Yangın söndürüldükten sonra bir süre daha duman havada kalabilir. Bu meteorolojik duruma, rüzgarın durumuna, hava durumuna göre değişebilir. Bu nedenle yangın sonrası dikkatli olmakta fayda var”
Yangın bölgesinde yaşayan vatandaşlara, dışarı çıkmaları gerektiği durumlarda hava kalitesini kontrol etmelerini öneren Genç, vatandaşların bulundukları bölgenin hava kirliliği seviyesini öğrenmek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait www.havaizleme.gov.tr web sitesinin kullanabileceklerini söyledi.
Genç şu ifadeleri kullandı:
“Orada illere göre, günlük, saatlik hava kalitesi paylaşılıyor ve dışarı çıkmaya uygun olup olmadığı da belirtiliyor. Ama her yerde maalesef bu ölçümler yapılamıyor. Özellikle hassas gruplar dikkat etmeli. Dışarı çıkmaları gerekiyorsa eğer bu siteden girip bulundukları bölgenin hava kalitesini kontrol etmeliler” diye konuştu. Genç, bulunduğu bölgede hava kalitesi izleme istasyonu olmayan vatandaşlar için “O zaman da yapabileceğimiz şey dışarıya bakıp ‘Havada duman var mı, koku var mı, temiz görünüyor mu’ diye bir kontrol edip dışarı çıkmak. Eğer etkilendiğimizi düşünüyorsak dışarı çıktığımızda mümkün olduğunca çabucak temiz havalı bir ortama gitmekte fayda var. Eğer hava kalitesi çok kötüyse ve dışarı çıkmak zorunda kalacaksak o zaman N95 gibi toz filtreli maskelerin kullanılmasını öneriyoruz”
Yanan alanlarda asbest solunması riski var mı, yok mu?
Genç, Milas Ören’de bulunan ve bir kısmı yanan Yeniköy Kemerköy Termik Santrali’nde asbest bulunduğu iddiaları için şöyle konuştu:
“Bildiğim kadarıyla, yapılan açıklamalarda asbest solunması riski olmadığı söylendi. Ama resmi, ayrıntılı, daha tatmin edici bir açıklama yapılması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü asbest çok zararlı bir madde özellikle akciğerlere. Tozları solunduğunda akciğerlerde birçok hastalığa yol açabiliyor. Yıllar geçtikten sonra genelde bunu yapıyor. Akciğerlerde sertleşme gibi nefes darlığına yol açan bir hastalığa ya da ileriki dönemlerde akciğer kanserine, akciğer zarı kanserine yol açabiliyor. Bu nedenle bu konuda kesin bir açıklama yapılmasının faydalı olacağını düşünüyorum.”
ASUD Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari de asbestin dayanıklılığı ve direnci arttırdığı için termik santrallerde kullanıldığını öne sürdü ve “Kazanlar, contalar, duvar panelleri, ısı yalıtımı, yangına dayanıklı boyalar, boru izolasyonu, pompalar, türbinler de kullanılmıştır. Buralarda çalışan işçilerin asbeste maruziyeti olacağı gibi, yangın anında asbest lifleri serbest hale gelerek ortama yayılacaktır” diye konuştu.
“Yanan evlerin yıkımı esnasında asbeste dikkat edilmeli"
Orman yangınında hasar gören evlerde de asbest bulunması olasılığına dikkat çeken Ensari, “Orman yangınları olan bölgede doğal asbest olmadığını biliyoruz, ancak sahadan aldığımız bilgiye göre yanan orman evlerindeki yapı malzemelerinin bir kısmında asbest olma ihtimali kuvvetlidir. Dolayısıyla bu evlerin yıkımı esnasında asbeste dikkat edilmelidir” dedi.
Asbestten korunmanın tek yolunun onu solumamak olduğunu belirten Ensari, “Öncelikle yapılarda envanter raporu çıkarılarak asbestli malzemelerin tespiti yapılmalıdır. Daha sonra yetkili kişilerce asbest temizliği ve bertarafı yapılmalıdır. Yangın müdahale ekiplerine asbestli ortamda çalışma eğitimi verilmelidir. Böylece asbest maruziyeti minimuma indirilebilir.Açığa çıkan asbestler ortama yayılır, asbest lifleri havada askıda kalma yeteneğine sahiptir. 48-72 saat havada askıda kalabilirler. Rüzgarla birlikte kilometrelerce uzaklığa gidebilir” ifadesini kullandı.