Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından ülkede mahsur kalan Türk vatandaşlarının Polonya'ya tahliyesi devam ederken 48 saatten fazla Ukrayna-Polonya sınırında mahsur kalan Türk vatandaşlarından Metecan Çarklı ve Umut Kanber, Türk kafilesinin Ukrayna'dan Polonya'ya sınır geçiş sürecini anlattı.
Çarklı, "Biz 25 Şubat Cuma günü saat öğlen 2 itibariyle kendi imkanlarımızla Lviv'den yola çıktık. İki otobüs yaklaşık 80 kişi kadar. Bunun üzerine Lviv'den yaklaşık 80 kilometre mesafedeki bu Medyka sınır kapısına ulaştık. Ama Medyka sınır kapısına ulaşmadan önce yaklaşık yani bu sınır kapısından yaklaşık 4,5-5 kilometre öncesinde Ukrayna askerinin kontrol noktasında durdurulduk. Otobüsümüzün daha fazla ileri gitmesine izin verilmedi. Orada indirildik, yaya olarak devam etmemiz söylendi. Geceyi burada geçirdik, yaklaşık 10 saatten fazla süre burada geceyi ayakta, aç ve susuz halde geçirdik. Ukrayna askeri hiçbir şekilde buradan sınır kapısına geçmemize izin vermedi. Geceyi burada geçirdikten sonra bir şekilde askerin de artık gösterdiği müsamaha sonrasında kontrol noktasından geçtikten sonra sınır kapısına 4,5 kilometre olan mesafeyi yaya olarak 80 kişi bavullarla beraber yürüdük, sınır noktasına ulaştık. Sınır noktasına ulaştıktan sonra bize verilen bilgi önce Polonya'nın bizi almadığına dairdi. Fakat biz daha sonra öğrendik ki, bizim geçemememizin asıl nedeni Ukrayna tarafının bizi Polonya sınırına geçirmemesiymiş. Ukrayna askeri hiçbir şekilde bizim Polonya sınırına geçmemize izin vermedi" ifadelerini kullandı.
Çarklı şu ifadeleri kullandı:
"Zordu, zor bela ve para karşılığı bunun adına rüşvet mi dersiniz, ne dersiniz bilmiyorum ama para karşılığı bir sığınabileceğimiz bir binaya kendimizi atabildik. 48 saatten fazla süreyi burada geçirdik ve bu binada hiçbir şekilde ısıtma yoktu, su yoktu, tuvalet ihtiyacımızı bu binanın bitişiğindeki farklı bir binada karşılıyorduk ve tuvaletten bile para aldılar bizden. Sığındığımız binanın içerisinde sadece sabah ve akşam olmak üzere iki öğün yemek veren bir aile işletmesi gibi yemek veren bir işletme vardı. Bizden buradan da para talep edildi. Bunun ardından ikinci günün bitmesi ve üçüncü günün başlamasıyla sesimizi sosyal medya veya medya kuruluşları üzerinden duyurma ihtiyacı duyarak, artık bir şeyler yapmamız gerektiğini düşündük. Bunun üzerine başta sosyal medya olmak üzere tüm ekip olarak kişisel çabalarımızla sesimizi duyurmaya çalıştık ve karşılığında bazı medya kuruluşlarından geri dönüşler aldık. Bizim kendi kişisel çevremizden başka bizim orada ne yaşadığımızı bilen başka kimse yoktu. Medya kuruluşları sayesinde, bu çabamız sayesinde birazcık sesimiz duyulmaya başlandı ve çok da fazla zaman geçmeden, o bahsettiğim günün gece saatlerinde bir haber geldi. Ukrayna askerinin, sadece bizim ekibimiz için bir geçiş izni oluşturacağına dair bir bilgi aldık. Toparlandık ve geçişimiz sağlandı. Ama bu süre zarfında Ukrayna'nın, Ukrayna askerinin veya Ukrayna devletinin neden böyle bir muamele yaptığını hala bilmiyoruz. Çünkü biz Ukrayna'da kaçak insanlar değildik, biz Ukrayna hükümetinin de onayıyla çalışma izni ve oturum izni olan insanlardık. Geçişten sonra Polonya'nın bize yaptığı muamele kolay ve insancıl gözüküyordu. Çünkü Ukrayna'dan geçtikten sonra Polonya tarafında hiçbir şekilde sıkıntı yaşamadık. Zordu, atlattık, emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Gergin ve stresli günler yaşadık. Şu an Varşova'dayız, otelimizdeyiz. Umarız en kısa zamanda ülkeye döneceğiz"
"Türk vatandaşları olarak devletimizden yardım istedik"
Polonya sınırından geçiş anlarını anlatan Umut Kanber ise yaşadıklarını, "Şubat ayının 25'inde 14.00'da Lviv'den hareket ettik. Lviv kentinde yaşayan arkadaşlarla gruplar üzerinden toplanarak, kendi imkanlarımızla otobüsler kaldırarak ülkeden çıkmaya çalıştık ve Polonya sınırına geçtik. Geçişlerin kolay olacağı söylenmişti. Fakat biz sınıra yaklaştığımız zaman Ukrayna askerlerinin sınırın önüne bir kontrol noktası kurduğunu gördük. Bu kontrol noktasında yaklaşık olarak 10 saat soğukta ayakta bekledik. Yanımızda sadece erkekler değil, kadınlar, başkalarının çocukları ve evcil hayvanlar dahi vardı. Biz orada çok uzun bir kalabalık olarak kuyrukta beklerken, otobüslerle Ukrayna vatandaşları yanımızdan geçirildi ve 02.00'dan, 10.30-12.00'a kadar bu görüntülerle karşı karşıya kaldık. Tabii ki, hiçbiri hiçbir şekilde iletişim yok, sadece bizi itip kakıyorlar ve durduruyorlar, hiçbir açıklama yok" ifadesini kullandı. (İHA)