Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), TTB’nin Yüksek Onur Kurulu üyesi ve önceki dönem Merkez Konseyi üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’in 23 Kasım akşamı tutuklanmasına ilişkin 30 Kasım günü çevrimiçi bir basın toplantısı düzenledi.
TTB’nin Youtube ve Periscope kanallarından canlı yayımlanan basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, SES Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım, TTB II. Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Ökten, TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, TTB Merkez Konseyi üyeleri Doç. Dr. Deniz Erdoğdu ve Dr. Halis Yerlikaya ile TTB Yüksek Onur Kurulu üyeleri Prof. Dr. Taner Gören ve Dr. Yıldıray Orhon katıldı.
TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Dr. Gökalp'İn tutuklanmasına gerekçe gösterilen tanık ifadelerinin resmi belgelerle yalanlandığını söyledi. Fincancı, "Yapılmak istenen sağlık emek meslek örgütlerini hedefe oturtmak ve algı yönetmiyle Türkiye'de bir yönetim sergilemek. Pandemiyi de böyle yönetecebileceklerini düşündüler ancak her gün 180'in üzerine çıkan insanımızın ölümüyle yüzleşmek durumunda kalıyoruz" dedi.
Fincancı, Gökalp'in serbest bırakılması gerektiğini dile getirdi. Açıklamanın ardından Prof. Dr. Taner Gören söz aldı. Dr. Şeyhmus Gökalp’in tutuklanmasındaki hukuksuzluğun bir an önce giderilmesi ve bu kara lekenin silinmesi talebini dillendiren Gören, 28 Kasım’da Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya gönderdikleri yüz yüze görüşme başvurusuna bir an önce olumlu yanıt verilmesini umduklarını belirtti.
Ne Olmuştu?
Diyarbakır'da, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) binasında 2018 ve 2020’de yapılan iki ayrı aramada bulunan isim listelerinde adlarının yer alması nedeniyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmada gözaltına alınan aralarında TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp'in de bulunduğu 5 kişi “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.
Operasyonun yapıldığı gün, gözaltına alınan 75 kişi arasında bulunan 21 avukat aynı gün, biri avukat 8 kişi Cumartesi günü emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
TBB'den yapılan açıklamada, DTK'nin yasal bir platform olduğu belirtilerek "“Katılmadığını ısrarla belirtmesine, bu beyanının aksini gösterir, görüntü, ses kaydı vb. hiçbir kanıt olmamasına rağmen, bu durumun kuvvetli suç şüphesi oluşturduğu kabul edilmiştir” denildi.
TBB'nin bugün yaptığı basın açıklaması ise şöyle:
TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp Serbest Bırakılsın! Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp bir soruşturma kapsamında aralarında sağlık çalışanlarının da olduğu 100’ün üzerinde insanla birlikte 20 Kasım 2020 sabah saat 05.00’da evine yapılan baskınla gözaltına alınmış ve sevk edildiği mahkeme tarafından 23 Kasım 2020 tarihinde tutuklanmıştır. Pandemi sürecinde iktidarın asıl görevinin halkın sağlığı ile ilgilenmek olması gerekirken pandemiyi fırsata çevirip baskıyı derinleştirmektedir. Batman’da koruyucu ekipman istedikleri için il dışına sürgün edilen sosyal hizmet emekçileri, pandemi ile ilgili yaptıkları açıklamalar ya da etkinliklere katıldıkları için gözaltına alınan, haklarında soruşturma açılan SES ve TTB üyeleri, 3 ay önce boş gerekçelerle gözaltına alınıp tutuklanan ve ilk duruşmada tahliye olan Diyarbakır önceki dönem SES Şube Eş Başkanı, yine kısa bir süre önce sendikal faaliyetlerinden dolayı evi basılarak ve yakınları darp edilerek gözaltına alınıp tutuklanan ve geçen hafta ilk duruşmada beraat eden Hakkari önceki dönem SES Şube Eş Başkanı, haksız hukuksuz bir şekilde ihraç edilen ve direndiği için tutuklanan SES üyesi Mahmut Konuk pandemi dönemindeki bu baskıcı uygulamaların sadece birkaç örneğinden biridir. Ülkemizde yol açtığı hastalık ve ölüm riskleriyle yıkıcı etkisi devam eden pandemi koşullarında ev ve işyeri adresi belli olan sağlık çalışanlarının ve meslektaşımızın hukuka uygun olarak savcılığa çağrılıp ifadesi alınabilecekken; çok sayıda kolluk kuvveti ile evleri basılarak gözaltına alınmaları, bulaş riskinin olduğu koşullarda gözaltında tutulmaları ve tutuksuz yargılama esas olmasına rağmen ardından beşinin tutuklanması hukuk ve insan hakları açısından kabul edilemez. Dr. Şeyhmus Gökalp tanımadığını beyan ettiği bir yalancı tanığın ilk ifadelerinde yer almamasına rağmen TTB Merkez Konseyi üyesi olarak “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” dedikleri için yargılandıkları dönemde, yalancı tanığın ilk ifadelerinden üç yıl sonra asılsız, hiçbir somut delile dayanmayan, sunulan resmi kurum belgeleri ile yalan olduğu açıkça kanıtlanan beyanları esas alınarak tutuklanmıştır. Daha önce de benzerlerini sıkça gördüğümüz ve tutuklamasını gerektirecek hiçbir suçu, suç unsuru içeren somut bir eylemi olmamasına, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bu tür beyanların kanıt değeri taşımadığına ilişkin kararları bulunmasına karşın hukuk dışı bir şekilde soyut iftiralar kanıt sayılarak tutuklama kararı alınmıştır. TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp, tüm mesleki yaşantısında mesleki etik değerlerine sıkı sıkıya bağlı kalmış ve TTB 72. Büyük Kongresi’nde Yüksek Onur Kurulu üyesi seçilmiştir. TTB Yüksek Onur Kurulu; üyeleri, herhangi bir disiplin cezası almamış ve en az 15 yıllık kıdemi olan hekimlerden oluşan; mesleki saygınlığı, mesleğe duyulan güveni, hasta ve hekim haklarını, mesleki deontolojiyi ve etik değerleri koruma yükümlülüğünü, tabip odalarınca belirli ulusal yasal düzenlemeler ve yaygın kabul gören evrensel etik metinler çerçevesinde yürütülen disiplin soruşturma ve kovuşturma süreçlerine itirazları yine bu metinler çerçevesinde inceleyerek yerine getiren, mesleki denetimin en yüksek karar organıdır. Toplumun sağlık hakkı, insan hakları, emek, barış, demokrasi mücadelesini birlikte verdiğimiz Dr. Şeyhmus Gökalp onurlu bir hekimlik geçmişine sahiptir. Ülkemizde hüküm süren antidemokratik, haksız-hukuksuz uygulamaların bir örneği olarak TTB’nin en saygın kurullarından birinde görev alan Dr. Şeyhmus Gökalp’ın tutuklanması, meslek örgütü özerkliğine müdahale ve COVID-19 pandemisinde gerçekleri dile getirdiği için hedef alınan TTB’ye ve son dönemde tüm meslek örgütlerine ardı ardına yapılan saldırıların devamı niteliğindedir. Bu tür tutuklama, tehdit ve suçlamalar ile meslek örgütlerini iktidarlarının ‘arka bahçesi’ yapma çabalarına boyun eğmeyerek geçmişte olduğu gibi bugün de geri adım atmadan, halkın sağlık hakkını savunmaya ve gerçekleri dile getirmeye devam edeceğiz. Emek-meslek örgütleri olarak meslek etik ilkelerini ve hekimlik değerlerini ödünsüz savunan mücadele arkadaşımız Dr. Şeyhmus Gökalp’in haksız hukuksuz bu tutukluluğuna bir an önce son verilerek serbest bırakılmasını talep ediyoruz. |