Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş; HSK üyesi Hamit Kocabey’in, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin isteği ile istifa ettiğini ileri sürüp, “Millet değil bir kişi adına karar verdiğini açıklayan sizler yargılanmanın ne demek olduğunu göreceksiniz. Bu parti yargısı düzenini kuran Erdoğan ve Bahçeli bağımsız ve tarafsız yargılama nasıl yapılır göreceksiniz" dedi.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM’de basın toplantısı yaptı. Erkan Baş, şu açıklamaları yaptı:
"Türkiye bölünmüş bir ülkedir"
"Türkiye bu iktidar tarafından uzun süredir bölünmüş bir ülke haline geldi. Türkiye artık bölünmüş bir ülkedir. Bir tarafta açlık, yoksulluk, işsizlik, yasaklar, iktidar baskısı, şiddetine rağmen yaşamaya çalışan milyonlarca yurttaşımız var. Diğer taraf kendilerine paralel bir dünya kurmuş; saraylarda ve saray etrafında yaşayan küçücük bir azgın azınlıktan ibaret."
"Türkiye'nin en karanlık günleri"
"İnsanlarımız işsiz, iş bulabilen şanslı azınlık kölece çalışıp yaşamaya çalışıyor. Kadınlar öldürülüyor, çocuklar bu Türkiye’nin en muteber insanları tarafından tacizlere tecavüzlere uğruyor. Gençler sokaklarda yatıyor. İnsanlarımız işsizlikten intihar ediyor. Türkiye'nin en karanlık günlerinden geçtiğimiz hakkında hiçbir tartışma yok."
"AKP, halkın dayanma gücünün imtihanı"
"Saray ve saray ve eşrafının hayatlarına, eylemlerine, söylemlerine baktığımızda normal şartlar altında akli melekeleri konusunda kuşku duyulması gereken, daha önemlisi büyük kaygı yaratan bir grup tarafından yönetiliyoruz. İktidarın açıklamaları absürt mü, şaka mı gerçek mi yoksa aklımızla dalga mı geçiliyor diye yapılıyor yoksa siyasal İslamcı bir iktidar tarafından test mi ediliyoruz sorularını sorduruyor. Hani diyorlar ya; ‘bu dünyada her şey bir imtihan’, galiba AKP iktidarı da halkın dayanma gücünün imtihanı."
"Halkın cebindeki üç kuruşun ikisi çalındı"
"Şu an kaç bilmiyorum, ben buraya geldiğimde, dolar 9,33’tü. Her an Türk lirası biraz daha değer kaybediyor. Faturalarımız her an kabarmaya devam ediyor. Cebinde üç kuruş olan vatandaşın parası yüzde 60’ın üzerinde değer kaybetti. Bu şu demek, zaten cebinde 3 kuruş parası olan milyonlarca insanın şimdi sadece 1 kuruşu var. 3 kuruşun iki kuruşu bu iktidar tarafından halkımızdan çalındı. Paralel evrende yaşayan Recep Tayyip Erdoğan diyor ki, 'Amerika’nın, İngiltere’nin halini görüyorsunuz değil mi? Benzin yok benzin. Aynı şekilde Almanya’da kuyruklar, Fransa’da kuyruklar. Yiyeceklerini bulamıyorlar. Elhamdülillah, Türkiye’de böyle bir sorun yok' diyor. Paralel evrenden böyle görünüyor, biz gerçekleri söyleyelim. Avrupa Birliği İstatistik Ofisi’nin verilerine göre Türkiye 330 Euro olan brüt asgari ücretle 27 Avrupa ülkesi içinde ikinci sırada. Sondan tabii. 2020 yılında brüt asgari ücrette Bulgaristan’ın önünde olan Türkiye, TL’nin değer kayıpları sonrası Bulgaristan’ın gerisine düştü. ‘Benzin yok’ diyorlar. Bizde brüt asgari ücretle, alamadığınız brütü üzerinden hesaplıyoruz, 445 litre benzin alınırken, İngiltere’de 979 litre benzin alabiliyor."
TÜGVA'lı öğrencilerin gerçekten barınma sorunu yokmuş.
"Değerli gazeteci Metin Cihan dostumuzun TÜGVA ile ilgili belgelerini geçen hafta ben de gündeme getirmiş ve derhal bu konuda açıklama yapılmasını, soruşturma yapılmasını istemiştim. 1 haftada TÜGVA’lı yöneticiler ve meşhur AKP’li Mehmet Metiner’in sözleri bu yeni paralel yapı belgelerinin doğruluğunu kanıtladı. Mehmet Metiner daha önce Cemaat için kullandığı cümleleri şimdi TÜGVA için kullanıyor. “Üniversiteyi kazandım ama yerleşecek yerim yurdum yok” diyen arkadaşlarım coplanıyor, gazlanıyor. Tayyip Erdoğan başta devlet yöneticileri tarafından terörist, marjinal ilan ediliyor. "Barınma sorunu diye bir şey yok, bunlar provokasyon peşinde" demişlerdi. Öğrendik ki, TÜGVA’lı gençleri kastediyorlarmış. Devleti haksız, hukuksuz yollarla ele geçirmeyi hedefleyen, arsızlığın, hırsızlığın, yolsuzluğun bini bir para eden TÜGVA’ya peşkeş çekilmiş yurtlar. O yüzden barınma sorunu ortaya çıkmış. Ayşe Abla’nın kızı, Mehmet Amca’nın torunu alın teriyle, bileğinin hakkıyla çalışarak sınava girip kazandığı kazandığı ama bir türlü atanamıyor ya. Buna rağmen bu ülkede yaşama hakları elinden alınıyor. Çünkü yandaş TÜGVA devletin hangi kurumuna kimin gireceğine karar verici olmuş."
"Tıpış tıpış gideceksiniz"
Hesaplaşacağız ve bunun için ilk olarak adaletin tesis edilmesi, yargının saray vesayetinden kurtulması gerekiyor. Selahattin Demirtaş gibi, Osman Kavala gibi, onlarca gazeteci, aydın ve genç; haksız hukuksuz yere yıllardır cezaevinde tutulanların derhal serbest bırakılması talebimizi yineliyoruz. Hâkim ve savcıların atamalarını yapan, HSK’nin bir temsilcisi, bir siyasi parti liderine bağlılığını ilan ederek istifasını sunuyor. Bu artık başka bir aşamadır. Hâkimlerin aldıkları tüm kararları bağımlı ve taraflı olarak görmemize neden olacak bir aşamadır bu. MHP, bu haberle ilgili bir yalanlama geçmediğine göre, (İsmail) Saymaz’ın haberini doğru kabul ediyoruz.
"Yargılama nasıl yapılır göreceksiniz"
Kocabey’in istifasına giden sürecin detaylarını, ayrıntıları önümüzdeki günlerde paylaşacağız. Bizi şu anda ilgilendiren Kocabey ile Bahçeli arasındaki emir komuta ilişkisi… Kocabey sana sesleniyorum: Evet, gidiyorsunuz. Tıpış tıpış gideceksiniz ve millet değil bir kişi adına karar verdiğini açıklayan sizler yargılamanın ne demek olduğunu göreceksiniz. Bir parti yargısı düzenini kuran Erdoğan ve Bahçeli bağımsız ve tarafsız yargılama nasıl yapılır göreceğiz. Yargıtay’da kurulan yeni cemaat ve tarikat yapıları, bir Yargıtay mensubunun ağzından kamuoyu ile paylaşılmaya başlandığını; yobazların önünde düğme ilikleyenlerin, hepsinin takipçisi olacağız, gerçek bir hesaplaşma için hazır olacağız. Gerçek bir hesaplaşma için hazırlanacağımızı ifade etmek istiyorum.