Haberler

Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’nin fesih davası: “Dernek susturulma tehdidiyle karşı karşıya”

18 Mayıs 2022 18:00

Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği hakkında “hukuka ve ahlaka aykırılık” gerekçesiyle açılan fesih davasının ilk duruşması yapıldı. Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği Dayanışma Grubu, duruşma öncesinde “Dernek, hak temelli bir sosyal hizmet modeli uygulamak ve ortak yaşama kültürünü geliştirmek amacıyla çalışıyor. Ancak son 1 senedir sistematik ve yoğun bir şekilde bazı medya kuruluşları tarafından hedef gösterilmesini takiben, bugün susturulma ve kapatılma tehdidiyle karşı karşıya” açıklamasını yaptı.

İstanbul Beyoğlu’nda faaliyet gösteren Tarlabaşı Toplumu Destekleme Derneği hakkında, “hukuka ve ahlaka aykırılık” gerekçesiyle açılan fesih davası başladı. İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapılan ilk duruşmaya, dernek avukatları Sevgi Kalan Güvercin, Buse Karataş ve Selmin Cansu Demir, İçişleri Bakanlığı avukatları ile müdahale talebinde bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları katıldı.

İçişleri Bakanlığı derneğin feshini talep etti

Davaya katılmaları için kendilerine ihbar yapılan ve asli müdahale talebinde bulunan İçişleri Bakanlığı avukatları, mahkemedeki beyanlarında “Müdahale talebimizin kabulüne ve amacı, kanuna ve ahlaka aykırı hale gelen davalı derneğin feshine karar verilmesini talep ederiz” dedi.

Müdahale talebinde bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da celse arasında müdahale talepli dilekçe sunduklarını belirterek, davaya katılmalarına ve davanın kabulüne karar verilmesini istedi.

Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği avukatları “İçişleri Bakanlığı tarafından ihbarın koşulları oluşmamıştır. Davaya müdahale talebinde İçişleri Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın müdahale taleplerinde hukuki yararları yoktur. Usulen de şartları oluşmamıştır. Müdahale taleplerinin ve davanın reddine karar verilmesini talep ederiz" dedi.

Buna karşılık bakanlık avukatları da müdahillikleri yönünden bakanlıklarının hukuki yararının oluştuğunu savunarak, itirazların reddine karar verilmesini talep etti.

Dernek ve yöneticileri hakkında daha önce şikâyet olup olmadığı sorulacak

Mahkeme, kendilerine bildirilmek üzere İstanbul Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'ne Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği ve herhangi bir yöneticisi hakkında dava dosyası dışında daha öncesinde ve sonrasında açılmış ihbar, şikâyet, tespit, devam eden veya kesinleşmiş bir soruşturma veya kovuşturma dosyası olup olmadığının sorulması için müzekkere yazılmasına karar verdi.

Bilirkişi raporu alınacak

Mahkeme, dernekler konusunda uzman bilirkişi ve muhasebeci bilirkişiden oluşacak iki kişilik bilirkişi heyetinden iddia ve savunmaların değerlendirildiği bir bilirkişi raporu alınmasına hükmetti.

İçişleri Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın müdahale taleplerinin ise celse arasında ayrı bir karar ile gerekçeli olarak değerlendirilmesine karar verilerek, duruşma 2 Kasım 2022 tarihine ertelendi.

Duruşma öncesinde adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını, Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği ile Dayanışma Grubu adına okuyan Avukat Ezel Buse şunları söyledi:

"Bildiğiniz üzere, Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği tam 15 yıldır Tarlabaşı’nda yaşayan çocukların ve kadınların bir araya gelebilecekleri güvenli alanlar kurarak hak temelli bir sosyal hizmet modeli uygulamak ve ortak yaşama kültürünü geliştirmek amacıyla çalışıyor. Ancak son 1 senedir sistematik ve yoğun bir şekilde bazı medya kuruluşları tarafından hedef gösterilmesini takiben, bugün susturulma ve kapatılma tehdidiyle karşı karşıya.

Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği, hakkındaki kapatma davasından kendisini hedef gösteren medya yoluyla haberdar oldu. Kapatma isteminin gerekçesi ise derneğin 'kanuna ve ahlaka aykırı hale geldiği' iddiasıdır. Senelerdir yaptığı her türlü faaliyette çocuğun üstün yararı ilkesini önceleyen bir derneğin kanuna ve ahlaka nasıl aykırı geldiği sorusunun cevabı ise dosyada mevcut değil.

Hatırlanacağı üzere, kapatma davası kapsamında dernek hakkında verilen ‘faaliyetten alıkonulma’ya ilişkin tedbir kararı, Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği'nin başvurusu üzerine 6 Nisan’da mahkemece kaldırılmıştı. Mahkemenin bağımsız yargıya ilişkin bir nebze olsun ümitlenmemizi sağlayan bu kararının hemen sonrasında İçişleri Bakanlığı’nın davaya müdahil olması, esasen Türkiye’de örgütlenme özgürlüğü alanındaki gerilemenin doğal bir uzantısı olduğu tespitimizi doğruluyor.

Öyle ki geçen 1 aylık sürede yine bazı kesimlerin sistematik hedef göstermeleri sonucu ve yine ‘kanuna ve ahlaka aykırılık’ gerekçesiyle Türkiye’nin pek çok farklı ilinde kadın cinayetlerinin son bulmasına yönelik yaptığı çalışmalarla bilinen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne de kapatma davası açıldı. Hemen akabinde, tam 50 senedir özellikle eğitim olanaklarından yoksun çocuklarla çalışan Nesin Vakfı’nın da hesaplarına el konulduğunu öğrendik. Kısa sürede yaşanan bu gelişmeler, Türkiye’de ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik saldırıların ardı ardına gelen kapatma davaları ve finansal olarak faaliyette bulunamaz hale getirme çabaları ile yeni bir aşamaya gelindiğini gözler önüne sermekte.

Bizler, Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği Dayanışma Grubu olarak, sivil toplum örgütleri olarak, adil, insan haklarına saygılı ve kapsayıcı bir toplumun ancak güçlü bir sivil toplumla birlikte inşa edilebileceğine inanıyor, örgütlenme özgürlüğüne yönelik saldırıların durdurulmasını ve sivil topluma yönelik baskılara bir an evvel son verilmesini istiyoruz. Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne açılan davaların düşürülmesini ve derneğe yönelik nefret söylemi ve hedef göstermelerin önüne geçilerek derneğin bir an önce güvenli bir şekilde çalışmalarına devam edebilmesini talep ediyoruz." (ANKA)