"Ben her sene olduğu gibi çok üzgünüm. Bu sene çok kalabalık bir anma töreni düzenlemek istemedik. Babamın okulundaki öğretmenlerden küçük gruplar halinde gelmelerini istedik. Babam da öyle isterdi. Onların sağlığını isterdi. Önemli olan gelemeyenlerin de kalben burada olmaları. Fiziken burada olmak başka bir şey ama önemli olan ruhunda bir dakika bile düşünüp ansalar ya da sevdikleri bir filminden bir sahneyi düşünseler bugün için bu bir insanın isteyebileceği, hayatta başarmış olarak kendine değerlendirebileceği bir şey olur."
Sanatçı Rutkay Aziz de "Ölümsüzlüğün de ta kendisi burada yatan Tarık. Onu çok özlüyoruz" dedi.
Aziz şunları söyledi;
"Yaşamın en büyük keşfi ölümmüş. Ama ölümün de sonsuza dek gidişi ölümsüzlüktür. Ölümsüzlüğün de ta kendisi burada yatan Tarık. Onu çok özlüyoruz. Nazım Hikmet Vakfı yaşadıkça, evlatları yaşadıkça, Taş Mektep yaşadıkça, bizler yaşadıkça onu hep yaşatacağız. O bunu hak ediyordu. Rüyama çok giriyor açıkçası. Yine rüyamda kavga ediyoruz ve tartışıyoruz. Çok özlüyorum."
Sanatçı Melike Demirağ ise şu ifadeleri kullandı;
"Dostum arkadaşım her dakika birlikte olmasam da kalbimin içine bir kere girmiş ve hala çıkmamış bir insan. Onu saygıyla, sevgiyle tekrar hatırlamak istiyoruz. Zaten hiçbir zaman unutmadık. Sadece mezarının başında anmak için buradayız. Yoksa o filmleriyle ve yaptığı her şey ile gönlümüzün içinde. Sevgiyle yaşıyor ve yaşamaya devam edecek.
Kaynak: DHA
TIKLAYINIZ - Jönlükten politik sinemaya sanat ve siyasetin iç içe geçtiği bir yaşam; Tarık Akan ölümünün 4. yılında anıldı