Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı cinayeti dosyasının seyrini “skandal yargılama” olarak nitelendirdi. Önderoğlu, "Biz RSF olarak bu davanın Türkiye'de gidebildiği yere kadar gitmesi, kendi muhaliflerini öldürmeye kalkan rejimlere caydırıcılık getirmesi açısından bir mekanizma kurulması için çok kıymetli bir fırsat olarak görüyorduk” dedi.
KRT TV’de Semra Topçu ile Haftanın Panoraması programında konuşan Önderoğlu şunları söyledi:
“Türkiye’nin bütün dünya bunu yaptı, ben de bu dosyaya sırt çevirirsem ne olur ki, nede olsa Suudi Arabistan’la bir işbirliğine gidiyoruz, şeklinde tavır aldığı görülüyor. Fakat uluslararası vicdanda da böyle bir hareket eğer tamamlanacak olursa Türkiye’yi gerçekten zan altında bırakacak.
Sadece yargı bağımsızlığının durumuyla ilgili bir mesaj oluşturmayacak aynı zamanda topraklarında işlenmiş bir cinayetin dosyasını bizzat suçlaya geldiğiniz ülkenin liderlerine teslim edeceksiniz.
Biz RSF olarak bu davanın gidebildiği yere kadar gitmesi, kendi muhaliflerini öldürmeye kalkan rejimlere caydırıcılık getirmesi açısından bir mekanizma kurulması için çok kıymetli bir fırsat olarak görüyorduk.”
"Sansür yaygınlaşıyor"
“Cumhurbaşkanı hükümet sisteminin gazeteciler için nasıl bir ortam yarattığına baktığınız zaman şeffaflaşmanın ortadan kalktığı ve gazetecilere tahammül edilemediği gibi bir fotoğraf görüyoruz.
Çiğdem Toker’in yanı sıra İsmail Saymaz, Şirin Payzın, Mustafa Sönmez’in yargılanması, bütün bu kamuoyu önünde olan, topluma çelişkileri ortaya koymaya çalışan, hayat pahalılığını, yolsuzluğu, kayırmacılığı kamuoyu önüne getiren aktörlere artık tahammül yok…
Türkiye'de şeffaflık ortadan kalktı. Halkı bilgilendirmeye uğraşan gazeteci ve aydınlara tahammül edilemiyor. Gazetecilerin susturulması için ve halkın gözünü açmaması için elden gelen her şey yapılıyor. Sansür yaygınlaşıyor. Tablo ağırlaştı. Seçime doğru daha ağırlaşabilir.”