Oyuncu, yönetmen, yazar ve dergici Ahmet Mümtaz Taylan, Kenan İmirzalıoğlu ile başrolünü paylaştığı BluTV’nin son polisiyesi Alef’i, polisiyelerin de merkezindeki erkek dünyasını ve “evim” dediği tiyatronun yarınını Ayşen Güven’e anlattı.
“Alef’te kısa süreli iş yapmanın olanaklarını sonuna kadar değerlendirdik” diyen Taylan, Emre Kayış’ın titizlikle çalışılmış senaryosuna ve Emin Alper’in yarattığı reji atmosferine dikkati çekti.
Yerli polisiyeler hakkındaki soru üzerine ise sanatçı, “Biz polisiye konusunda çok çalışkan değiliz yani ya da ne diyeyim tecrübeli değiliz. Daha çok televizyonlardaki dramalar, silah külah işleri, mafyalar, aile dizileri, komediler filan… Oralarda daha çok üretimlerimiz oldu bunca senedir” derken polisiye damarının giderek güçlendiğini de söyledi.
“Şahsiyet, Masum, Bozkır daha öncesinde malum Behzat Ç. Bunlarla yeni yeni şekillenen bir şey var. Burada çok boşluğumuz var. Belli daha uzun süre burayı eşeleyeceğiz” vurgusunu da yapan Taylan, polisiyelerin hep erkek karakterler merkezinde anlatılmasına dair soruya da, “Burası bir erkek cumhuriyeti olduğu için hikayelerde erkek merkezli oluyor. Aslında Alef de bir erkek dizisi. İki tane yaralı polisin hikayesi” yanıtını verdi.
"Hayat, siyaset erkek odaklı"
“Hayat erkek odaklı, siyaset erkek odaklı. Bilim ve sanatı saymazsak kadınların hikayeleri açısından yeterince zengin değiliz” diyen sanatçı, “Ama bu işler sürekli değişiyor gelişiyor. Artık kadın yazarlar var, muazzam bir kadın izleyici var. Daha çok kadın hikayesi seyredeceğimizden şüphem yok” diyor.
Salgınla beraber hayat memat meselesine dönen tiyatroların durumunu da değerlendiren Ahmet Mümtaz Taylan, “Bu süreçte de devletten herhangi bir destek gelmeyecektir her zaman olduğu gibi. Galiba tiyatrolara yardım konusunu biraz öne çektiler. Ama zaten onlar kime uygun görüyorsa o yardımı o tiyatroya yapıyorlar. Dolayısıyla bir yardımdan sayılamaz” dedi.
Tyatronun seyircisinin tiyatroya sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Taylan, “Aradığımız güç aradığımız yardım kendi içimizde başka bir yerden bir şey gelmeyecek. Bir umut varsa tiyatrocunun enerjisinde seyircinin iştahındadır” yorumunu yaptı.
Karantina günlerini “Delirmemeye çalışarak, biraz okuyarak biraz hüzünlenerek; gündemi takip ederek, sonrasını düşünerek geçiriyorum” diyen Taylan, ekmek yapımından fırında yemeğe kadar ev üretimlerini de paylaştı.
Ahmet Mümtaz Taylan’la internetin azizliğine rağmen su gibi akan söyleşimiz T24’te yayında! İster dinleyin, ister izleyin.