Haberler

LGBTİ+ aktivisti: Taksiden indirildim, şiddete uğradım ve gerekçe gösterilmeden sürüklenerek gözaltına alındım

"2 gün geçmesine rağmen hala vücudumun her tarafı ağrıyor"

08 Ağustos 2020 09:34

İzmir'de katıldığı İstanbul Sözleşmesi eylemi sırasında polisler tarafından hedef alındığını söyleyen Kızıl Okyanus LGBTİ+ aktivisti İsmail Temel, eylem sonrası taksiye binmek isterken zorla indirildiğini, polisler tarafından gerekçe gösterilmeden gözaltına alınmaya çalışılırken bayıldığını, şiddet ve hakarete maruz kalıp sürüklenerek gözaltına alındığını söyledi. Görüntüleri sosyal medya hesabından yayınlayan Temel, "Yaşadığım korkunç ve travmatik olayın üzerinden 2 gün geçmesine rağmen hala vücudumun her tarafı ağrıyor. Her yerim morarmış ve tahriş olmuş durumda. Ruh halim, psikolojim hepsi alt üst olmuş durumda. Bana uyguladıkları işkencenin yanlarına kar kalmasını istemiyorum." dedi. 

Temel, Twitter'da olaya ilişkin paylaştığı görüntülerle birlikte şunları söyledi:

"Cinsel yönelimim yüzünden, yok sayılan evrensel haklarım için ve bu hakların güvence altına alınması için katıldığım "barışçıl" İstanbul Sözleşmesi eyleminden sonra işkence ile gerekçesiz bir şekilde kaçırıldığımı teşhir ediyorum"

"O5.08.2020 tarihinde katıldığım İstanbul Sözleşmesi eyleminde eşcinsel kimliğimle orada olduğum için eylem sırasında hedef alındım. Beni özellikle hedef aldıkları için oradan biraz daha geriye gitmek istedim ama beni adım adım eylemin kenarından takip eden polisleri görünce tekrar en öne geçtim. Zaten o esnada tekrardan bir hücum oldu. Polisin bizi kalkanlarıyla nasıl ezdiğini de videodan görebilirsiniz. Eylemin sonuna yaklaştıkça ön kısımlardaki insanlardan sürekli "kaç git seni alacaklar" uyarısını duyduk."

"Yanımdaki kadınlar ile eylem bitince dağılmadan gurup halinde (en fazla 10 kişi ) taksiye kadar yürüme kararını aldık. Eylem bitti, dediğimiz gibi taksiye kadar birlikte yürüdük. Yürürken arkamızdan, önümüzden, sağımızdan, solumuzdan her yerden hem sivil hem de üniformalı polisler takipteydi. Taksiye bindim ama biner binmez bir polis beni kolumdan sertçe tutarak dışarı çekti onlarca polisin vücudumun her yerinden beni kavramasıda birkaç saniyelerini aldı. Görüntüler video da var."

"Kendimi iyi hissetmediğimi, durumumun kötü olduğunu, bayılacağımı, hasta olduğumu defalarca söyledim ama dinlemediler. Direniş göstermediğim halde beni ordan oraya savurdular, yerde sürükleyip yüz üstü yere yatırdılar, göğsümün üzerine sertçe basarak elimi arkaya çevirdiler."

"O esnada başımı iki kere yere vurdular. Tekrar ordan beni yerde süründüre süründüre polis aracına doğru götürdüler götürürken de anneme, bana, cinsel yönelimime, her şeyime küfür ettiler. Seni arabada döve döve bayıltacağız, seni şimdi kim koruyacak. Sen bittin gibi hala daha aklımdan çıkmayan sürekli ve sürekli zihnimde yankılanıp duran tehditlerini savurup durdular. Zaten artık olay sırasındaki sesten, gürültüden, havasızlıktan ve polislerden aldığım ağır darbeler yüzünden nefes alamadım, bi an gözüm karardı ve bayıldım."

"Kaldırıma kaldırıldığım zamandan hatırladığım şeyler: ben yan şekilde uzanırken onlarca polisin hala daha üzerimde olması, zar zor nefes alırken bilinçli şekilde nefes almamam için yüzümü yukarı kaldırıp ağzıma burnuma durmaksızın 1 dakika kadar bir süre boyunca su döküldüğü"

"Yaşadığım korkunç ve travmatik olayın üzerinden 2 gün geçmesine rağmen hala vücudumun her tarafı ağrıyor. Her yerim morarmış ve tahriş olmuş durumda. Ruh halim, psikolojim hepsi alt üst olmuş durumda. Bana uyguladıkları işkencenin yanlarına kar kalmasını istemiyorum."

"Hakkımı her yerde arayacağım ama bunu yalnız yapacak bir güce sahip değilim. Bu süreçte benimle birlikte olmanız benim için hem çok hayati hem de çok kıymetlidir. Lütfen benim sesim olun"