Haberler

Kadınlar, Danıştay önünden seslendi: "İstanbul Sözleşmesi’nden, haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz"

"Bugün buraya sözleşmeden çekilme kararının hukuksuz olduğunu Danıştay hakimlerinden duymaya geldik"

23 Haziran 2022 14:48

Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı açılan davaların görüldüğü Danıştay’da dördüncü kez bir araya gelerek, duruşma öncesinde açıklama yaptı. Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, “Yalnızca varlığı değil, sözleşmenin tüm basamaklarının hayata geçirilmesi için mücadelenin tam da içinde kız kardeşlerimizle birlikte mücadele edeceğiz” derken; TMMOB Kadın Çalışma Grubu Başkanı Buket Çelik, “Kadına yönelik şiddeti ve şiddeti tolere eden politikaları tolere etmiyoruz” diye konuştu.

Davacılardan Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması da “Bugün buraya sözleşmeden çekilme kararının hukuksuz olduğunu Danıştay hakimlerinden duymaya geldik, iptal kararının verilmesini ve kararın hemen bugün açıklanmasını talep ediyoruz” açıklamasını yaptı.

İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı Danıştay’da açılan davaların dördüncü duruşması bugün yapılıyor. Dava öncesi, İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak için Danıştay’a gelen başvurucular, kadın örgütleri, siyasi parti temsilcileri açıklama yaptı. Açıklamalar şöyle:

EŞİK üyesi Tülin Eraslan, "Kadınları susturmak için sabahtan beri manipülasyonla basın mensuplarını oradan oraya alan zihniyete karşı susmayacağız. Yine buradayız yine konuşuyoruz. 3 duruşmadır Danıştay’ın bahçesinden yaptığımız basın açıklamamızı sizlerle bahçede yapmak zorunda bırakıldık. Kadınların konuşmasını yaşam hakkını bastırmaya çalışan zihniyete karşı biz yine buradayız. Hala kendilerine duruşma tarihi tebliğ edilmemiş kadın örgütleri var. Onlarca dosya görüşüldü ama görüşülmeyi bekleyen onlarca dosya daha beklemede. EŞİK Platformu olarak mahkeme başkanından bu konuda açıklama beklediğimizi kamuoyu ve ilgililere duyuruyoruz.

Hukukun üstünlüğü ilkesinin yaşama geçtiğini gösteren bir karar bekliyoruz. Cumhurbaşkanı kararı kadınların yaşamına, eşitlik bilincine, demokrasiye, adalete ve eril şiddetle mücadeleye ağır bir darbe indirmiştir. Hukuksuz kararın yargı erki üzerindeki olumsuz baskısını Pınar Gültekin duruşmasında gördük, faile yine erkeklik indirimi uygulandı, suça yardım ve yataklık edenler kayırıldı, dava sürecinde yaşam hakkı ihlal edilen kadının yaşam tarzı sorgulandı. İstanbul Sözleşmesi hükümlerince ortadan kaldırılması gereken yanlış alışkanlıkların, davanın sürecine egemen olduğu görüldü. İstanbul Sözleşmesine muhalif, toplum vicdanını yaralayan, adaleti öldüren bir karar çıktı. Pınar Gültekin kararı sözüm ona şiddetle mücadele şovu ile yapılan yeni göstermelik TCK değişiklikleri sonrası verilen ilk kararlardan biri olma özelliğindedir. Kararın üst mahkeme sürecinde bozularak adaletin sağlanması için tüm kadınların sonuna kadar mücadele edeceğini buradan hepimiz duyuruyoruz. Eril şiddetle mücadele için bütüncül politikalar geliştirilmesini gerektiren İstanbul Sözleşmesi’nden yine vazgeçmiyoruz. Danıştay tarafından hukuksuz çekilme kararının iptal edilmesini istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden de haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmiyoruz” dedi.

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, "Hekimler olarak, TTB olarak bu sözleşmenin önleme, koruma, kovuşturma ve destek mekanizmalarının her aşamasında yer alıyoruz, almak zorundayız. Halk sağlığı için en önemli tehditlerden biri olan cinsiyetçi şiddete karşı mücadele etmek hepimizin boynunun borcudur. Bu cinsiyetçi şiddeti önleme mekanizması olarak iddia ettikleri 6284’ün yalnızca aileyi koruduğunu ve bizleri korumadığını biliyoruz. Bu mücadeleyi sürdüreceğiz ve yalnızca varlığı değil sözleşmenin tüm basamaklarının hayata geçirilmesi için mücadelenin tam da içinde tüm kız kardeşlerimizle birlikte mücadele edeceğiz. Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz." ifadelerini kullandı.