İyi Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Faizin en büyük düşmanı biziz” sözüne yanıt vererek, “Sayın Erdoğan, ‘Faize en büyük düşman biziz’ demiş. Zannediyorum dili sürçmüş. Çünkü Sayın Erdoğan, siz, faizin de faizcinin de bankaların da en büyük dostusunuz… Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa sizin döneminizde iç borçlarda devletin faiz yükü, yani faiz ödemesi anapara ödemesini geçti. Bunun anlamı nedir biliyor musunuz? Bunun anlamı, devletin iflas etmesidir. Devletin tefecinin eline düşmesidir” dedi.
Usta, sosyal medya hesabında bugün yaptığı videolu açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Faizin en büyük düşmanı biziz” sözüne yanıt verdi. Usta, şunları söyledi:
“Sayın Erdoğan, ‘Faize en büyük düşman biziz’ demiş. Zannediyorum dili sürçmüş. Çünkü Sayın Erdoğan, siz, faizin de faizcinin de bankaların da en büyük dostusunuz. Bakın, ben bunu size rakamlarla anlatayım. Bankaların nisan ayındaki tam bir aylık kârı 35 milyar TL oldu. Yani geçen yıla göre yüzde 707 arttı. Ocak-nisan ayları arasındaki 4 aylık kârı ise 98 milyar lira oldu. Geçen yıl bu 4 aylık kârı ise sadece 21 milyar liraydı. Dolayısı ile bankalar sizin döneminizde ihya oldu.
"Bu hem vatandaşa hem de Hazine'ye kurulmuş en büyük kumpastır"
Kur Korumalı Mevduat diye bir şey icat ettiniz. Yüzde 17 ile bankalar, aldığı mevduatı yüzde 40-50 ile vatandaşa veriyor, yüzde 25-26 ile Hazine’ye satıyor. Siz, Hazine’ye kumpas kurdunuz. Politika faizini yüzde 14’e düşürdünüz. Şu anda bankalar yüzde 14’le Merkez Bankası’ndan borçlanıyor, aynı parayı yüzde 25-26 ile götürüyor, Hazine’ye satıyor. Götürüyor, yüzde 40-50 ile vatandaşa satıyor. Bu hem vatandaşa hem de Hazine’ye kurulmuş en büyük kumpastır.
"İç borçlarda devletin faiz yükü anapara ödemesini geçti"
Sanki yurt içinde faiz geliri elde edenlerin geliri azmış gibi ekmekten, sudan vergi alıyorsunuz, faiz geliri elde edenlerden bir kuruş vergi almıyorsunuz. Geçmişte faiz geliri elde edenlerden vergi alınırdı. Şimdi siz, bu vergiyi de sıfırladınız. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa sizin döneminizde iç borçlarda devletin faiz yükü, yani faiz ödemesi anapara ödemesini geçti. Bunun anlamı nedir biliyor musunuz? Bunun anlamı, devletin iflas etmesidir. Devletin tefecinin eline düşmesidir.
"Devletin alacağı olunca milletten yüksek faiz almasını biliyorsunuz"
‘Faizi düşürdük’ diyorsunuz, ‘Faiz düşmanıyız’ diyorsunuz, fakat devletin alacağı olunca milletten yüksek faiz almasını biliyorsunuz. Çiftçi, bugün faiz altında eziliyor. Esnaf, bugün faiz altında eziliyor. Öğrenciler dahi bugün faiz altında eziliyor. Öğrenim kredisi alan bir üniversite öğrencisi, 32 bin lira öğrenim kredisi alan bir üniversite öğrencisi, 68 bin lira faiz ödemek durumunda kalıyor ve aldığı 32 bin lira para karşılığında da tam 100 bin lira ödemek zorunda kalıyor. Siz, nasıl faiz düşmanısınız? Sadece yurt içindeki faizcilerin yüzünü güldürmediniz, yurt dışındaki faizcilerin de yüzünü güldürdünüz. Sizin döneminizde yıllık Türkiye, yurt dışına 15 ila 20 milyar dolar arasında faiz ödüyor.” (ANKA)