İstanbul Sultangazi'de “Abdulkadir Geylani İlim ve Hizmet Derneği” adı altında kaçak dergâh açan Büreyde Öncel’in "çocuk istismarından yargılandığını” söylediği açıklamaları üzerine ifadeye çağrıldığını hatırlatan gazeteci İsmail Saymaz, "Türkiye'de laikliği savunmak bizim omuzlarımıza kaldıysa sonuna kadar yapacağız. Büreyde ve arkadaşları gibi istismarcıların şirk dergahlarını başlarına yıkacağız. Onların istismar tekkelerini başlarına yıkacağız. Dikkat etsinler, fakir fukaranın çocuğuna musallat olmasınlar. Akıllı olsunlar her gittiği yerde gölge gibi peşinden gideceğiz onların" dedi.
Halk TV'de Ayşenur Arslan'ın sunduğu Medya Mahallesi programında konuşan Saymaz şunları söyledi;
"30 yaşında bir erkek 20 yaşında bir erkeği neden alıkoyar"
"Tarikatlarla ilgili mesele şu, Büreyde Öncel adlı bir vatandaşla biz mahkemeliğiz. 'Şeyh Büreyde Öncel Hazretleri' isminden 50-60 yaşında gibi duruyor 1987 doğumlu. 35 yaşında ama yaklaşık 7-8 yıldır şeyhlik yapıyor. Bu arkadaşımız uyanık. Tarikat sofralarına katılmış bir arkadaşımız. Bu arkadaşımız 7-8 yıl önce Kadrilerin Suriye'den gelen bir liderinden halifelik alıyor. Alıyor ve Sultangazi'de bir dernek bünyesinde dergah açıyor. 2017 yılında 155'e bir telefon geliyor. Telefon açan çocuk 'Şu an ben Büreyde Efendi'nin dergahındayım. Beni alıkoyudu, kendimi tuvalate kilitledim aman imdada gelin.' Polis önce 1 sularında dergahı basıyor. Çocuk diyor ki 'Büreyde beni istismar ediyor 4-5 yıldır. Öpüyor, şunu yapıyor bunu yapıyor. Mevlana tövbe estağfurullah böyleydi diyor.' O örneklerle çocuğu istismar ediyor. 'Bugün istismar etmedi ama bugün beni alıkoydu, gitmeme izin vermiyor' diyor. Sevgili izleyenler 30 yaşında bir erkek 20 yaşında bir erkeği neden alıkoyar ya. Bunu kim vicdanına konduruyor. Bunun izahı ne olabilir. Sorduklarında kendisi diyor ki 'Gazi Mahallesi'nde başına bir şey gelemsin diye çıkartmadım.' Bak gerekçeye bak, ne oldu? Çocuğun istismar iddiası başka bir delille desteklenemediği için basit cinsel istismar suçundan takipsizlik kararı verildi. Alıkoymadan dava açıldı. Alıkoymadan ceza aldı bu adam.Büreyde alıkoymadan ceza aldı, ben de bunu yazdım. Yazmadım özür dilerim anlatayım."
"Bu nasıl bir dergah nasıl bir tekke ki o 20 yaşındaki çocuğu alıkoyuyor. Senin adına kayıtlı dergahtan cinsel içerikli mesajlar gönderiliyor"
"2020 yılında hatırlarsan Şeyh Fatih Nurullah müridinin 12 yaşındaki kız çocuğunu istismardan tutuklanınca beni bir Youtube kanalına çağırdılar dediler ki 'Böyle böyle', dedim ki 'Bundan iki tane daha var.' Büreyde çocuk alıkoymaktan itham ediyorlar, diğeri de Suriyeli 'Uçan şeyh', bu 'Uçan şeyh' de birden fazka kadınla evlilik yapmakla suçlanıyor. Suriyeli olanı vali ziyaret ediyor, rektör ziyaret ediyor. Utanmıyorlar. Bunları söyledim sonra bana Büreyde dava açtı hakaret etmişim. 'Cinsel istismardan dava açıldı' dediğim için. Alıkoymadan dava açıldı. Cinsel istismar suçlaması var takipsizlik verilmiş ama... Bana dava açıldı hakaretten ifadeye gittim. Bu arkadaşın şikayetiyle ifadeye gittim. İfadeye gitmeden önce de tesadüf telefonuma bazı yazışmalar geldi. Yazışamalara bakıyorum bir erkek bir başka erkeğe cinsel mesajlar göndermiş. Dediler ki 'Bu yazışmalar Büreyde tarafından müridine atılmış.' Ben de bilemediğim, ispatlayamadığım için ifade verdikten sonra savcı beye dedim ki 'Bakın benim elimde şöyle yazışmalar var. Bana dün geldi bunlar. Ben ispatlayamadığım için delil diye sunamıyorum, yasadışı delil elde etmekle de suçlanmak istemiyorum ama sizin bilginize sunuyorum.' 'Teşekkür ederim, ben bunu sorgulatıyorum bu telefon kime ait. Önümüzde sorgulattı Büreyde çıktı. Büreyde'nin telefona atılmış mesajlar. Dedi ki 'Ben bunu ifadeye çağıracağım.' Çağırdı. Diyorki 'O telefon benim adıma kayıtlı ama dergahın kullanımında. Ben atmadım. Dergahtan biri attı.' Ya kardeşim bu nasıl bir dergah nasıl bir tekke ki o 20 yaşındaki çocuğu alıkoyuyor. Senin adına kayıtlı dergahtan cinsel içerikli mesajlar gönderiliyor. Ve ben bunu bir daha yazdım."
"Akıllı olsunlar her gittiği yerde gölge gibi peşinden gideceğiz onların"
"Şehvetiye tarikatıyla davamız var o zamanlar ben Sözcü Gazetesi'nde yazıyordum, bunu yazdım. Bir daha dava açtılar. Bürede sürekli şikayetçi oluyor ben ikinci davamı açtım. Dün yine dava vardı. Hakim ısrarla Büreyde'yi yalnız tutum gösteriyor. O davada peşini bırakmayacağım. Büreyde Öncel'in adamları önce gittiler 'Uzlaşmak istiyoruz. Bunu yazmasın, sürdürmesin biz de şikayetimizi geriçekelim' diye. Bak buradan Büreyde'ye söylüyorum, Büreyde'nin taraftarlarına söylüyorum. Ben eğer 2017 yılında o çocuğun istismarına ilişkin davayı erken öğrenmiş olsaydım, seni sokakta gezdirmezdim. Ama gel gör ki elimizden kaçtı. Fakar şimdi buradasın. Benim ısrarla bu konuyu gündemde tutma nedenim de dergahı kapandı. Dergah faaliyet yapamıyor ama öğrendiğim kadarıyla kahvehanelerde faaliyet gösteriyor. Laik Türkiye Cumhuriyeti görevini yapmadı. O görevi yapmak önce ilk yazan Barış arkadaşımızdı. Barış Terkoğlu arkadaşımız, ardından ben yazdım. Laik Türkiye Cumhuriyeti görevini yapmıyormuş bak biz yapıyoruz. Devlet görevini ihmal etti, onu da biz üstlendik bak şerefimizle yapacağız onu. Türkiye'de laikliği savunmak bizim omuzlarımıza kaldıysa sonuna kadar yapacağız. Büreyde ve arkadaşları gibi istismarcıların dergahlarını başlarına yıkacağız. Onların istismar tekkelerini başlarına yıkacağız. Dikkat etsinler, fakir fukaranın çocuğuna musallat olmasınlar. Akıllı olsunlar her gittiği yerde gölge gibi peşinden gideceğiz onların."