İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un su yönetiminin modern şekilde yapılacağı İSKOM’un hizmete alım törenine katıldı. Kar ve yağmura rağmen rağmen tasarrufun elden bırakılmamasının önemine dikkat çeken İmamoğlu, “Aralık’ta, eski yılların oranına göre, ancak 5’te bir yağış aldık. Bu bizi ürkütmüştü, ürkmeye devam etmeliyiz. Bir ay önce tasarruf çağrısı yapmıştık. Bu kadar zaman içerisinde yüzde 4’lük bir su tasarrufu sağladık” dedi. İmamoğlu ayrıca, Su Tasarrufu Kurulu oluşturduklarını ve çok su kullanan şirketlerin de bu kurul tarafından takip edileceğinin bilgisini paylaştı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’daki su yönetimini, modern çağın gerektirdiği şekilde yerine getirecek olan İstanbul Su ve Kontrol Otomasyon Merkezi’nin (İSKOM) hizmete alım törenine katıldı. İSKİ çatısı altında hizmet verecek olan yeni yapı; suyu, kaynağından vatandaşa ulaşması ile ilgili tüm süreci takip edecek. Alibeyköy’de hizmete alınan İSKOM’daki programda, İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu ile İBB üst yönetimi hazır bulundu.
"24 saat aralıksız hizmet verecek"
Programda konuşan Ekrem İmamoğlu, İSKOM’u hizmete alarak, 16 milyon İstanbulluya çok değerli bir merkezi kazandırmanı mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Tesisin 24 saat aralıksız hizmet vereceğinin altını çizen İmamoğlu, “İstanbul'un su ile ilgili süreçleri, suyun hareketi, suyun yolculuğu, sağlıklı gidiyor mu, nasıl gidiyor gibi süreçleri buradan izleyebileceğiz” dedi.
"Tedirginliği birlikte yaşıyoruz"
İstanbul’un plansız bir şekilde büyüyerek su meselesinin kritik hale geldiğini belirten İmamoğlu, şöyle devam etti:
“Yüzyıllardır aslında İstanbul'un su meselesi hep tartışmalı olmuştur. Üç imparatorluk döneminde de Osmanlı döneminde de özellikle ciddi yatırımlar yapılmıştır. Tabii, İSKİ kurumumuz bünyesinde de yıllardır farklı dönemlerin çok kıymetli hizmetleri olmuştur. Baktığınızda İstanbul'un su hikayesinde çok tartışılan Melen süreci, neredeyse 30 yılı aşkın bir süredir İstanbul'un meselesi halindedir. O bakımdan İSKİ'nin bütün faaliyetleri çok önemli. Hele hele son dönemde yaşadığımız iklim değişikliği ve kuraklığın İstanbul’a yarattığı tedirginliği birlikte yaşıyoruz. Tabii, çözümleri var, çözümlerini konuşmak zorundayız. Ve çözümlerini hep birlikte oluşturmak zorundayız.”
"2023'ün ilk aylarında Melen’in bitirilmesi ve su tutmaya başlaması öngörülmektedir"
Melen Barajı projesinin çok önemli bir konu olduğunu ve 30 yıl önce Bakanlar Kurulu kararıyla yola çıkıldığını anımsatan İmamoğlu, “Halen devam etmektedir. Yaptığımız girişimler sonucu, Devlet Su İşleri ile İSKİ arasında sağlıklı bir iletişim inşa edilmiştir. Bundan duyduğum memnuniyeti belirtmek istiyorum. Sayın Bakan’a ve Devlet Su İşleri'nin yetkililerine teşekkür ediyorum” dedi. İmamoğlu, konuşmasının devamında Melen ile ilgili şu detayları paylaştı:
“Burada amaç bir an önce Melen projesinin sağlıklı bir şekilde sonucuna erişmesi ve İstanbul'un su depolama açısından en kritik bu projesinin hayata geçmesini sağlamak olacaktır. Yapılan toplantılar ve işbirliği buluşmalarından aldığımız bilgiye göre 2023'ün ilk aylarında Melen’in bitirilmesi ve su tutmaya başlaması öngörülmektedir. 2023'ün sonlarına doğru, artık Melen’in su tutmuş, barajın hizmete girmiş haliyle İstanbul'a su pompalıyor olmasını umut ediyoruz.”
"Ürkmeye devam etmeliyiz"
İmamoğlu, Aralık’ta yağış sezonunun neredeyse 5'te 1'i oranında İstanbul’un yağış aldığını söyledi. “Bu gerçekten hepimizi çok ürküttü; ama ürkmeye devam etmeliyiz” diyen İmamoğlu, “Yani bugün kar yağdı diye, ben sizi çok mutlu eden, çok sevindiren birtakım haberler vermek için vaktinizi almayacağım. Tam aksine, hep beraber bu işin sorumluluğunu üstlenmek adına ne yapmamız gerektiğine dair çalışmalarımızdan ve sizlerden beklentilerimizden bahsedeceğim” dedi.
"Kayıp kaçak oranını yüzde 15'e kadar indirme niyetindeyiz"
İmamoğlu, konuşmasında İstanbul’daki kayıp kaçak oranın yüzde 22,5 seviyesinde olduğu bilgisini paylaşarak şöyle devam etti:
“Bu oran için ciddi mücadeleler verilmiş. Arkadaşlarımdan aldığım bilgiye göre, 2003'de bu oran yüzde 28 oranlarındaymış. Ciddi mücadelelerle 5 buçuk oranında bir inişi ile bugünlere gelinmiş; ama daha çok mücadele vermemiz lazım. Bu konuda hassasız ve arkadaşlarımla beraber yüzde 15'e kadar çok hızlı bir şekilde bu oranı indirmek niyetindeyiz. Tabii bu oranlar çok önemli. Tabii sıfır kaçak diye bir şey yok. Bütün dünyanın belli oranları var. Çok iyiyim diyen diğer şehirler yüzde 10’ların biraz üzerinde. Ama biz de bir an önce o seviyelere inmek zorunda olduğumuzun farkındayız. Bütün teknik çalışmalarımızı buna dönük yapıyoruz. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.”
"Kurak bir dönem geçiriyoruz"
İmamoğlu, yağmur ve sonrasında kar yağmasına rağmen İstanbul’un kurak bir mevsim geçirdiğinin altını çizerek, “Bugün ne durumdayız? Örneğin yağmur yağdı, bir hafta on gün önce. Yağmurun tesiriyle bugün baktığımızda barajlarda yüzde 30’u biraz aşan bir doluluk var. Ortalamasını söylüyorum. Yani Terkosta’n Ömerli'ye kadar birçok barajımızın seviyeleri bu oranda. Bu aslında yağmurun etkisi. Karın gösterdiği etki ile bu daha da yükselecek. Yağmış olan karın barajları etkisini belki 10 gün sonra görebileceğiz. O zaman da bu oranı sizinle paylaşacağız” dedi.
"Su tasarrufu kurulu oluşturduk"
İş birliği oluşturmak adına, İSKİ Genel Müdürü ve İBB Genel Sekreteri’nin katılımıyla Su Tasarrufu Kurulu oluşturduklarını açıklayan İmamoğlu, bu kurulla iliği şu bilgiyi verdi:
“Ben kendilerinden, İstanbulluya nasıl mesajlar vermemiz hususunda ön çıktılarını istiyorum diye de talimat verdim. Arkadaşlarımızın özellikle eğilecekleri, bir konu da şu; bu işin paydaşları var. Yani bu işin birinci paydaşı 16 milyon hemşerimiz. İkinci paydaşı özellikle çok yüksek su tüketimi yapan kurumlar, kuruluşlar, işletmeler, vesaire… Hemen hızlıca bunlara dair, belki ön bilgilendirme, ön uyarılar yapılması hususunda çalışmalar yürütecekler. Sadece bu mu? Değil. Bizim hepimizin evinde bir takım ortamlarda su ile ilişki kurduğumuz ortamlarda kullandığımız aparatlar, armatürler ne varsa, bunları üreten kurumlarla da kuruluşlarla da görüşme yapmalarını arzu ettim. Çünkü bu iş aslında biraz da oradan başlıyor, daha sonra mekanik tesisat işi ile uğraşan kurum ve kuruluşlarla devam ediyor. Yani bu bütüncül bir yolculuk. Bu yolculuğun kalcı bir biçimde çözüme kavuşması adına arkadaşlarımızın bir kurul oluşturacak. Bu birikime sahip çok kıymetli teknik arkadaşlarımız var. Dışarıdan bize katılacak arkadaşlarımız var. Bu katılımın içine sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, sektör temsilcileri katılacak. Onlarla beraber sıkı bir yol haritası oluşturmayı istiyoruz.”
"15 bin metreküplük tasarruf"
İmamoğlu, yaptıkları su tasarrufu çağrıları üzerine, kısa dönemde neredeyse yüzde 4 oranında bir su tasarrufunu elde ettiklerini ve bunun da günlük 150 bin metreküpün biraz üzerinde bir tasarruf anlamına geldiğini söyledi. İmamoğlu, şöyle devam etti:
“Birçok işletme kapalı ve buna göre de yorum yapılabilir ama; biz bunu geçirdiğimiz son bir buçuk aya göre de yorumlayarak sizlerle buluşturuyoruz. Demek ki tasarrufla, küçük tasarruflarla bile yol alabiliyoruz. Buna çok dikkat etmeliyiz. Vatandaşlarımızı, dikkatli olmamız gereken süreçte iş birliğine davet ediyoruz. Evdeki o küçücük çocuklarımızdan, -bana göre en kararlı ve tutarlı onlar olacaklar- suyun az kullanılmasına dönük hamlelerinden, büyük şirket yöneticilerinden sahiplerine, kurumların yöneticilerine varıncaya kadar herkesin bu konuda hassas bir dönemi yürütmesine özellikle istiyoruz.”
"Vatandaşı bilinçlendirmeye devam edeceğiz"
Evde alınan tedbirlerle ciddi su tasarrufu yapılabileceğini belirten İmamoğlu, İBB ve İSKİ olarak vatandaşları bilinçlendirmeye ve tasarruf çağrısı yapmaya devam edeceklerini söyledi. İmamoğlu’nun evde alınacak tedbirlere yönelik çağrıları da şöyle oldu:
“Basit örnekler vermek istiyorum. Dişlerinizi fırçalarken, elinizi sabunlarken musluğu akıtmaktan tutun da banyoda sıcak suyu beklemeye varıncaya kadar…. O kadar haznesi geniş klozetler var ki gerçekten tuttuğu su itibariyle büyük kayıplara sebep olabiliyor. Ciddi anlamda, yüzde 25'i oranında sadece klozetlerin tüketiminin ortaya koyduğu bir oran. Yapacağımız hamleler o kadar gerekli, o kadar üst seviyede geri dönüşler olacak ki, inanın bütün bunlar hep beraber yapmak zorundayız. Biz bütün özellikle yüksek su tüketimi olan abonelerimize İSKİ kurumu olarak aparat hediye ediyoruz. Tabii suyun özellikle akış hızını çok dengeliyor, azaltıyor. Bir küçük hediye, fakat bunu yaygınlaştırmamız gerekir. Ayrıca vatandaşlarımızdan tüm muslukları kapatarak, su saatlerinin dönüp dönmediğine bakmalarını istiyorum. Musluklar kapalı olmasına rağmen, saat dönüyorsa bir kaçak var demektir ve buna karşı hemen tedbir almaları gerekmektedir. Umarım sadece İstanbul'un değil bütün Türkiye'nin daha bereketli yağışlı, mevsimine göre yağmurun ve karın yağdığı bir döneme girmesini diliyoruz. Ancak bir gerçek var ki, insanlık olarak dünyaya çok da iyi davranmıyoruz.”