HDP “Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü” kapsamında Hakkari ve Edirne’den Ankara’ya olan yürüyüşünü başlattı. Yürüyüşün Edirne koluna polis müdahale etti. Müdahale sırasında 9 kişi gözaltına alındı.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, yürüyüşe devam etmekte kararlı olduklarını ifade etti.
Hakkari'de ise polislerin parti binasının bulunduğu yer dahil birçok sokağı kapatması ve hava koşulları nedeniyle yürüyüş yapılamazken, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar yaptığı açıklamada, "Kimse HDP üzerinden provokasyon hesapları yapmasın. Sonuna kadar demokratik kararlılığımızı sürdüreceğiz" dedi. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, parti binası önünde yaptığı açıklama sonrası yürüyüş programı kapsamında beraberindeki heyetle birlikte Van'a doğru yola çıktı.
HDP'li Piroğlu: Beni ezip geçmen lazım
Silivri’deki müdahale sırasında, yürüyüşe gelenlere müdahale için hareket eden TOMA'nın önüne geçen HDP İstanbul milletvekili Musa Piroğlu, TOMA'yı kullanan polise seslenerek “Beni ezip geçmen lazım” dedi.
Pervin Buldan: Bizi kararlı yürüyüşümüzden geri adım attıramayacaklar
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) bugün Edirne ve Hakkari olmak üzere iki koldan Ankara’ya başlayacak “Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü” öncesi partinin Edirne İl Örgütü binasının önü ve çevresinde çok sayıda polis konumlandırıldı.
Yürüyüş öncesi yapılan müdahalenin ardından burada bir açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, yürüyüşün aynı zamanda Türkiye halklarının geleceğine dair olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
"Asla bizi kararlı yürüyüşümüzden geri adım attıramayacaklar. Biz bu kadar değiliz. Biz binleriz, milyonlarız. Türkiye'nin bir çok kentine giriş ve çıkışları yasaklayarak, Anayasaya aykırı bir şekilde meşru olmayan demokratik olmayan kararlar aldınız. HDP'yi asla halkla buluşturmamak için aldığınız tedbirler, halkımızla bir araya gelmemize engel olamayacaktır. Bugün o kararlar alınmamış olsaydı, bugün Edirne'den milyonlar, binlerle uğurlanmış olacaktır. Edirne'de milyonların temsilcisi var. Edirne başta olmak üzere, birçok cezaevinde milyonların temsil ettikleri milletvekili ve belediye eşbaşkanları var. İşte bu gün bu darbeye karşı demokratik yürüyüş, başta Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere cezaevlerinde olan tüm arkadaşlarımıza yönelik demokratik yürüyüştür. Haksız bir şekilde tutuklananlara ilişkindir"
"Barıştan, demokrasiden, Demirtaş'tan, Yüksekdağ'dan bu kadar korkulmaz. Onlar milyonların iradesidir. Bu yürüyüş aynı zamanda Osman Kavala içindir. Bugün AKP hükümeti tarafından açlığa, yoksulluğa, sefalete maruz bırakılan milyonlar içindir. Bu yürüyüş devam edecektir. Bu ülkeye barış, özgürlükler, demokrasi gelene kadar bu yürüyüş devam edecektir."
Polis müdahalesi ve engellemelerine rağmen yapılan açıklamanın ardından Silivri’den Edirne’ye doğru yola çıkan HDP’liler kente vardı.Kente ulaşan HDP Eş Genel Başkan Pervin Buldan, partili milletvekilleri ile HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, üzerlerine “Em bi hev re”(Hep birlikte) yazılı önlükler giydi.
Mezopotamya Ajans'ında yer alan habere göre Buldan ve beraberindekiler ardından partinin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi önüne doğru yola çıktı. Fakat heyetin cezaevi önüne gitmelerine izin verilmedi. Cezaevine yakın bir noktaya kadar gitmelerine izin verilen heyet, burada zılgıtlar eşliğinde halay çekti, “Hep birlikte özgürlük, adalet, iş, aş, ekmek” yazılı dövizler taşıdı.
"Zap suyu ile Meriç nehrinin buluşmasıdır"
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, burada yaptığı konuşma ile yürüyüşlerinin startını verdi. Buldan, şunları söyledi:
"Bugün Edirne'de de, Edirne İl Örgütümüzün önü ablukaya alındı ve Edirne halkıyla bizim buluşmamız engellendi. Bu sadece buraya özgü değil. Bizi asla yıldırmayacak olan bu engellemeler, bu yasaklar; bizim barış, demokrasi, adalet, hukuk, özgürlükler mücadelesini yürütmememize asla engel olmayacaktır"
"Türkiye’nin en büyük sorunu bu ülkeyi yöneten AKP hükümetinin Kürtlere, Alevilere, kadınlara, Ermenilere ve Türkiye’deki muhalif kesimlere olan baskısıdır, şiddetidir ve inkarıdır. Evet bugün bu ülkeyi yönetenler Kürtlerin mezar taşlarını tahrip edip kırarak Kürt halkından intikam almaya çalışıyor. Bugün bu ülkeyi yönetenler, Alevilerin cemevlerine saldırarak, ibadethanelerini kırarak, yakarak haksızlık ve hukuksuzluk yapıyor. Bu ülkeyi yönetenler, kiliseleri tahrip ederek Ermeni halkından intikam almaya çalışıyor. Bu ülkeyi yönetenler kadınların tacize, tecavüze ve katliama uğramasına sessiz kalıyor, göz yumuyor ve bunun önlemini almıyor. Bugün sorun Kürt halkının, Alevilerin, Ermenilerin, Süryanilerin, kadınların, gençlerin, çocukların sorunudur bu ülkede. Ama en büyük sorun AKP hükümetidir. AKP hükümetinin yasaklayan ve müdahale eden tarzı, AKP hükümetinin inkarcı tarzı ve bu ülkeyi yönetme tarzıdır. Bu ülkede sorun olan şey budur."
"HDP, bugün Türkiye’de milyonların oyunu alan bir partidir. Böyle kısıtlamalarla halkımızla bir araya gelişimizi engellemekle HDP’yi engelleyeceklerini zannedenler büyük yanılıyorlar. HDP duracak, HDP taviz verecek, HDP boyun eğecek, HDP diz çökecek bir parti değildir. Bugün amacımız Hakkari'deki Zap suyu ile Edirne’deki Meriç Nehri’nin buluşmasına dair bir yürüyüştür."
Hakkari'de birçok sokak çevik kuvvet, özel harekat ve zırhlı araçla kapatıldı
Hakkari’de başlatılacak yürüyüş öncesi sabah saatlerinden itibaren kenttin birçok noktasında polis kontrol noktaları oluşturuldu. Resmi kurumların önünde özel harekat polisleri, zırhlı araçlar ve çevik kuvvet bekletildi.
Mithat Sancar: Kimse HDP üzerinden provokasyon hesapları yapmasın
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın açıklama yapacağı partinin il binasının bulunduğu sokağın girişlerinde polis dururken, bekleyen kalabalık polis engelini protesto etti. Kentteki hava koşulları ve polis engeli nedeniyle yürüyüş kararı uygulanmazken, Sancar ve beraberindeki heyetin yürüyüşün bir sonraki ayağı için Van'a geçeceği bildirildi.
Parti binası önünde açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, yürüyüşlerinin engellenemeyeceğini ifade ederek, "Bu yürüyüşümüz adalet içindir. Yargıyı muhalefeti tasfiye etmek için kullanan iktidar, adalete yelteniyor. Bir toplumu çürütebilecek, siyaseten, ahlaken çürütebilecek en önemli şey adaleti yok etmektir. Biz adalet için buradayız. Biz adalet için yürüyoruz. Biz haksız yere hukuksuzca milletvekillikleri düşürülen Leyla Güven, Musa Farisoğulları, Enis Berberoğlu için yürüyüyoruz. Hapiste tutulan bütün gazeteciler ve aydınlar için yürüyoruz" dedi. Sancar'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Bir araya gelmemize bile izin vermiyorlar. Ancak biz yürekten bağlıyız. Kimse birliğimizi bozamaz. Yüreklerde de sokaklarda da birlikte olacağız"
"Bu yürüyüş demokrasi yürüyüşüdür. Demokrasinin vazgeçilmez şartı halkın iradesine sahip çıkmaktır. Kayyım politikası en büyük darbedir. Hakkari halkı belediye başkanlarını yüzde 65 oyla seçti. Belediyeye el koymak, kendi memurunu belediyenin başına getirmek, Hakkari halkının iradesini yok saymaktır. İşte biz bu iradeyi korumak için buradayız"
"Gelin Kürt sorununu, bu ülkenin bütün vicdanlı insanları, bütün demokratları, adaletten yana herkes bir araya gelsin demokratik zeminde çözelim. İktidara da çağrı yapıyoruz. Kürt sorunu bombalarla çözülmez, Kürt sorunu tankla, topla, şiddetle, hapisle asla çözülmez. Geçmişte bunu deneyen bütün iktidarlar bugün tarihin çöplüğünde. Atılan her bomba, sıkılan her mermi bu ülkede yaraları derinleştirir, halkın ekmeğini küçültür, işini alır elinden. O nedenle diyoruz ki barış için yürürken özgürlük için de iş için de aş için de yürüyoruz. Barış en çok yoksulların, emekçilerin ihtiyacıdır. Gelin el ele verelim onurlu bir barış için yürüyelim. Kürt sorunun demokratik çözümü için yürüyelim, bu ülkenin bütün halkları eşit haklarla birlikte yaşasın diye yürüyelim. Hep birlikte yürüyelim kardeşlerim"
"Bu ülke baharını yaşayacaktır. Bahar aydınlıktır. Orada yalan çöker, orada kan politikası işlemez. Bunu kararlılıkla yapacağız. Ama kimse HDP üzerinden provokasyon hesapları yapmasın. Sonuna kadar demokratik kararlılığımızı sürdüreceğiz. Hep birlikte demokrasi yolunca, özgürlük yolunca, barış yolunca, iş ve aş yolunca el ele tutuşarak, yürüyeceğiz. Bu bizim bu topraklara borcumuzdur, her bir insana sözümüzdür. Söz veriyoruz; bu ülkeye barışı getireceğiz. Bu ülke nefes alma ihtiyacı duyuyor. Bu ülkenin nefesini kısmak isteyen darbeci anlayışa karşı, oksijenini bütün halklarına taşıyacağız."
HDP’nin yürüyüş kararı almasının ardından yürüyüş güzergahındaki Bursa, Adana, Bitlis, Hakkari, Kırklareli, Edirne, Kocaeli, Sakarya, Van ve Tekirdağ illerinde şehir giriş çıkışları kısıtlanmıştı.
Van'da polis müdahalesi
Van İl Örgütü binasını ablukaya alan polisler, Parti Meclis üyeleri ve yöneticiler dahil kimsenin binaya girmesine izin vermedi. Hakkari'den yola çıkan HDP'li kitlenin kente vardıktan sonra yapmak istediği yürüyüş polis tarafından engellendi. Polisin müdahale ettiği sırada yaşanan arbede sonrası gözaltılar yaşanırken gözaltına alınanların daha sonra serbest bırakıldığı bildirildi.
Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen dokuz kişi ifadelerinin alınmasının ardından akşam saatlerinde serbest bırakıldı.