Gelecek Partisi Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu Başkan Yardımcısı Abdullah Güzeldülger, "Yeni ekonomi politika söylemi, Hitler'in Goebbels’ini mezarında ters döndürecek propaganda" dedi.
Güzeldülger, KRT TV'de Semra Topçu'yla Haftanın Panoraması programında AKP'nin "yeni ekonomi programı" söylemini değerlendirdi. İktidarın söyleminin gerçekçi olmadığını ifade eden Güzeldülger özetle şunları söyledi:
"Hükümet denize açılmış bütün motorları susmuş gemi gibi rüzgar nereye giderse oraya gidiyor, Merkez Bankası rezervleri tükendiği için müdahale edebileceği bir kaynağı da yok. Bütün kaynaklar tükendi, deniz bitmiş yani. bu gelinen durumdan çok parlak fikirlerle bir anda rota değişimi, yön değişimi ve yeni bir ekonomik program diye mevcut durumu izah edici bir takım açıklamalar getirme telaşına girdiler.
Normal şartlarda bu bir krizdir. Yönetilemeyen bu krize ekonomi politikası kılıfı giydirilmiştir. Halkın gözünü boyamak ve 2023'e kadar ayakta kalabilmek için Hitler'in İkinci Dünya Savaşı'ndaki propagandacısı Goebbels'i mezarından ters döndürecek bir propaganda örneği görüyoruz burada."
"Son on yılda Türkiye'ye yatırım yapmış ve para kazanmış bir tane büyük ölçekli yabancı yatırımcı göstersin"
Erdoğan'ın ekonomiye müdahalesinin ülkeye zaman ve sermaye kaybettirdiğini söyleyen Güzeldülger, Türk Lirası cinsinden varlığı olanların zarar ettiğini ifade etti ve Cumhurbaşkanına seslendi:
"Cumhurbaşkanının çok güzel bir sözü var: ‘Türkiye'ye güvenen ve yatırım yapan yatırımcılar hep para kazanmıştır’ diyor. Ama bana son on yılda Türkiye'ye yatırım yapmış ve para kazanmış bir tane büyük ölçekli yabancı yatırımcı göstersin. Yok böyle bir yatırımcı. Çünkü döviz kuru on yıl önce 2 liralardaydı, 6 kat döviz eridi ve dolayısıyla 2 liradan döviz bozdurup yatırım yapan yatırımcı bugün 13 liralık kur farkını telafi edecek bir kazanç elde etmiş olması lazım ki ancak o gün yatırdığı dövizi geri alıp ülkeden çıkabilsin."
Döviz kurlarındaki yükselişten sadece 1 milyon lira mevduatı olan 360 bin hesabın kazançlı çıktığına dikkat çeken Güzeldülger, bunun da 1-1,5 milyon kişi olduğunu belirtti. Güzeldülger, bu mutlu azınlığın dışında kalan 60-65 milyon kişinin derin bir fakirliğe sürüklendiğini vurguladı.
Daha önce TMSF Yöneticisi olan Güzeldülger, TMSF ile Ensar ve TÜGVA arasındaki satış işlemlerine yönelik soruya ise şöyle yanıt verdi:
"Ensar-TÜGVA bağlantılı işlere baktığımız zaman 'FETÖ Borsası' ile ilişkilendirilebilecek işlemler yapıldığını tespit ettim"
"Ensar-TÜGVA bağlantılı işlere baktığımız zaman 'FETÖ Borsası' ile ilişkilendirilebilecek işlemler yapıldığını tespit ettim. Arz Gayri Menkul ve Arz Portföy yönetimi diye iki şirket var faaliyet gösteren. Bu şirketlerin TMSF'nin varlık yönetim şirketine bir ofis sattıklarını öğrendim. Fakat ilginç olan durum şu, TMSF'nin elinde Vadi İstanbul projesinden binlerce metrekare ofis kiralık ve satılık olarak şu anda müşteri arıyor. Dolayısıyla TMSF olarak kendi binasındaki bir birimi hem dışarıya çıkarıp hem onlara bir gayrimenkul satın alınması hem de TMSF olarak elinizde zaten kiralanabilir ve satılabilir ciddi bir ofis stoğu varken bunun yapılması kayda değer bir şüpheli işlem statüsünde duruyor.
Bunu intikal ettiren şirketin yöneticisinin de FETÖ soruşturması geçirdiği ve çok kısa süre içerde kalıp sonra serbest bırakıldığı iddiaları söz konusu. Dolasıyla Bank Asya'ya da 150 milyon kredi kapatması söz konusu, Fetullah Gülen'in çağrısından sonra.
Bütün bunları aynı kare içine koyduğumuzda şüpheli bir işlem statüsünde olduğu gayet açık duruyor. FETÖ Borsası konusunda aktör olan avukatlar, savcılar, işin hukuk tarafı, bazı şirketlerin pozisyonlar aldığı gayrimenkulleri üzerine geçirdiği ve sattığına dair şüpheli işlemler duyuluyor, türlü iddialar var, takip etmek gereken."