DEVA Partisi Sektörel Politikalar Başkanı ve eski Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı Birol Aydemir, TÜİK'in açıkladığı enflasyon verilerinin açıklananın çok üzerinde olduğunu belirtirken, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak döneminde verilere güvensizliğin daha da arttığını söyledi.
Aydemir, gerçek enflasyonun son 10 yılın en yüksek şubat ayı enflasyonu olarak kayda geçen 15,6'in çok üzerinde olduğunu açıkladı.
5 yıl boyunca TÜİK Başkanlığı görevini yürüten ve eski Sosyal Güvenlik Kurumu Kurucu Başkanı ve eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Birol Aydemir, Murat Sabuncu’nun sorularını yanıtladı.
"Cumhurbaşkanlığı sisteminde hiçbir kurumun bağımsızlığı kalmadı"
TÜİK’in açıkladığı rakamların beklenen rakamlar olduğunu ancak yine de gerçek enflasyon oranının açıklananın çok üstünde olduğunu ifade eden Aydemir, “Ben kendim markete gidip ürünlerin fiyatını baktığımda inanılmaz şaşırıyorum. Hissedilen enflasyon bunun çok üzerinde” dedi.
TÜİK başkanlığına yapılan yeni atamayı da değerlendiren Aydemir, kendisinin görevi bırakmasının ardından geçen 5 yılda 5 kez başkan atandığını ancak bunların hepsinin vekaleten atandığını belirterek yapılan son atama dışında TÜİK’e atanan isimlerin hepsinin vekaleten orada bulunduğunu söyledi. “Böyle hızlı sirkülasyon olduğu yerde kurumun işleyişi düzgün olabilir mi?” diye soran Aydemir, “Cumhurbaşkanlığı sisteminde hiçbir kurumun bağımsızlığı kalmadı. Cumhurbaşkanlığı şu anda rahatlıkla bütün başkanları, bakanları, bürokratları değiştirebilir. Halbuki önceki sistemde bunların olabilmesi için Meclis’e gelmesi ve kanunla geçmesi gerekiyordu” diye konuştu.
"Kurumların görüş bildirmesine itirazınız varsa siz kurumları bitirirsiniz"
Yaşanan sorunları ‘kurumların çöküşü’ olarak niteleyen Aydemir, kurumların politika oluşturamadığını, sorulara cevap vermede yetersiz kaldığını bu nedenle devletin sağlıklı bir şekilde işleyip vatandaşa hizmet veremediğini söyledi. “Kurumların görüş bildirmesine itirazınız varsa siz kurumları bitirirsiniz Türkiye'de yaşanan da budur” diyen Aydemir, dünyada Merkez Bankası ve istatistik kurumlarının bağımsızlığının tartışılmaz olduğunu ancak Türkiye’de böyle bir anlayışın olmadığını dile getirdi.
“Bu kurumların bağımsızlığını tartıştığınızda ciddi ülkeler sizi dikkate almazlar” diyen Aydemir, “Bu kurumların bağımsızlığı için 2002 yılında büyük reformlar yapıldı ve bu reformların parçası olarak da Merkez Bankası bağımsızlığı güçlendirildi. TÜİK 2005 yılında çıkan bir kanunla uluslararası standartlara bir kanuna sahip olduğu ve bağımsızlığını elde etti” diyerek gelinen noktada bu güvenin yitirildiğini ifade etti.
"TÜİK'te şüphe uyandıran işlemler, uygulamalar var"
Yunanistan’ın 2010 yılında ekonomik verilere ilişkin verileri manipüle etmesiyle yaşadığı krizi hatırlatan Aydemir, “Eğer güvenirliği kaybederseniz kimse ne söylediğinize ne yaptığınıza kimse bakmaz. Güven kazanılması çok zor kaybedilmesi çok kolaydır” dedi.
Aydemir şöyle konuştu:
“Büyüme verisinde biz çeyrekte 5.9 büyüdük yıllık 1.8 büyüdük. Peki bu büyüme nereden geldi. İstihdama bakıyorsunuz. Yaklaşık 2 milyon ücretsiz izne çıkanlar var. Ama bunlar işte gözüküyor. Türkiye'de 2-3 milyon kişi işini kaybetti. Bakıyorsunuz her yer kapalı ama biz büyüyoruz. Çok ilginç bir örnek vereceğim bizim son çeyrekteki makine teçhizat yatırımımız yüzde 38.7 artmış. Kim hangi sektör bu makineyi aldı da ithal etti. Buna baktığınızda ayrıntı görüyor musunuz, göremiyorsunuz.”
“TÜİK’in açıkladığı fiyatlardan markette ürün bulamazsınız” diyen Aydemir, TÜİK’in ürün fiyatlarını incelerken izlediği yolu anlatıp, kurumun sunduğu istatistiklerin nasıl hesaplandığına dair ayrıntıları paylaşarak “Şüphe uyandıran işlemler uygulamalar var. Bunlar oldukça insanların güven sorunu gayet normal” dedi.
"Enflasyon verilerini BİM'den Şok'tan alırsanız fiyat düşer"
TÜİK'in enflasyon hesaplamada kullandığı verileri toplama yönetimine de değinen Aydemir, veri toplama işlemlerinin marketlerin kampanya dönemlerine denk getirildiğini belirterek "Enflasyon verilerini ağırlıklı olarak BİM'den Şok'tan alırsanız fiyat düşer" dedi.
"Enflasyonda veri toplama günü geçtikten sonra bölge müdürlükleri sisteme girmeden, gidin şu verileri bir daha toplayın denildi" diyen Aydemir, "Böyle bir şey olabilir mi?" diye sorarak "Kimi ürün ayda bir kez kimi ürün ayda dört kez alınır. Ama ayın 25'inde veri toplanma kesilir bu standart olmak zorundadır. Ayın 25'inde veri toplama kesiliyor ve siz talimat gönderip 'sisteme girmeyin gidip bir daha toplayın' diyorsunuz. Bunu niye yapıyorsunuz" diye konuştu.