Haberler

Doç. Dr. Kenan Eren: Sosyal medya akımları 'Gönüllü delilik'

28 Eylül 2018 17:06
Yrd. Doç. Dr. Kenan Eren, İnsanların sosyal medyaya çok fazla girmelerinin nedenini, sosyal medyada 'geri' bildirim olarak ifade edilen 'beğenilerin' kişinin beyninde ödül mekanızmasını çalıştırdığını ve bunun da bağımlılığa neden olduğunu kaydetti. ABD'li rap şarkıcısı Drake'in, In My Feelings isimli şarkısı eşliğinde dans etme akımı olan 'Kiki' hakkında yorum yapan Yrd. Doç. Dr. Eren, "Hareket halinde bir insanı araçtan atlatan şey nedir? 'Ben çok güçlüyüm, korkusuzum' imajı yaratarak hayata meydan okumadır. Ancak meydan okumayı öyle bir yapıyor ki, insanı insan yapan şeylerin gerekliliğini tam olarak yapamamış oluyor. Çünkü orada kendisini dünyaya çok güçlü, korkusuz göstermeye ihtiyacı var. Bu ihtiyacını gidermenin bedelini belki hayatı ile ödeyecek ancak kişi o eylemi gerçekleştirdiği sırada bir haz alıyor. Bu bazı maddeleri alan insanların yaşadığı geçici hazza çok benziyor" diye konuştu. Sosyal medyada dikkat çekmek için hayatı tehlikeye atan insanların çabalarını 'Gönüllü delilik' olarak nitelendiren Yrd. Doç. Dr. Eren, yapılan eylemler arasında anlam karmaşası yaşandığını belirterek şöyle konuştu: "Ortada aslında gönüllü bir delilik var. 'Dikkat çekeyim, izleneyim, seyirci kitlem olsun, biri beni alkışlasın da saçma sapan, absürd ya da riskli bir hareket yapayım' diye düşünülüyor. İnsanın en çok ihtiyaç duyduğu şey değerli olduğunu hissetmek, önemli olduğunu hissetmektir. İyi hissetmeyi de mutlulukla eşleştiriyoruz. İyi olmak iyi hissetmek demek değildir. Çok geçici, bize hiçbir faydası olmayacak şeylerle biz o anda iyi hissedebiliriz. Aklıma pek çok şey geliyor şu anda ve hepsi belki de zararlı. O yüzden biz yaşam tarzına dönüşmesinde gerçekleştirdiğimiz eylemin bize sunduğu tatmin duygusu ya da iyi hissetmeyi yarattığı için bunu yapıyoruz. Sabah kalktığımızda ilk işimiz Instagram hesabımıza ya da sosyal medyadaki hesabımıza girip bir şey paylaşma ihtiyacı duyuyoruz." Günlük hayatında üreten, çalışan insanların sosyal medyaya çok fazla vakit ayıramadığını belirten Yrd. Doç. Dr. Eren, "Ben gerçekten üretiyorsam sosyal medyaya girmeye fırsat bulamıyorum zaten. Kendimizi arayışa sevk etmemiz ve kendimizi aramamız lazım. 'Ben gerçekten ne istiyorum?', 'Beni ne mutlu eder?', 'Bu hamleler ile haz mı yaşıyorum yoksa mutlu muyum?' sorularını sorarak ayırt etmek çok önemli" ifadelerini kullandı.