T24 Video
Diyarbakır Serin-2 Apartmanı'nın enkazının kaldırıldığı alanı paylaşan CHP’li Sezgin Tanrıkulu bir açıklama yaparak “Deprem vergisi yasası var. 1999'daki depremden hemen sonra çıkan, her ay vergi veriyoruz depremin maliyetini en aza indirmek için. Ama nereye harcandığını bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.
CHP Diyarbakır Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Tanrıkulu’nun yayınladığı, Diyarbakır Serin-2 Apartmanı'nın enkazının kaldırıldığı alanının görüntülerinin de yer aldığı açıklamada şu şekilde:
“Evet, 2. yıldayız. 53 binden fazla yurttaşımız yaşamını yitirdi. 100 binden fazla yurttaşımız yaralandı. Kayıplarımız var, halen daha kayıp çocuklar var. Diyarbakır'da 414 yurttaşımız, hemşehrimiz maalesef yaşamını yitirdi. Yüzlerce insanımız yaralandı. Binlerce konut ağır hasarlı, hasarlı, orta hasarlı. Ve 2. yılda buradayız. Bu enkazın önündeyiz. Ben yaşamını yitirenlerin önünde saygıyla eğiliyorum. Acısını yaşayanların bir kez daha acılarına ortak oluyorum”
“Deprem vergisini her ay veriyoruz ama nereye harcandığını bilmiyoruz”
“Şunu söyleyebilirim, tabii ki yani depremi önleyemeyiz. Deprem bir doğa felaketi. Ama depremin sonuçlarını en aza indirmek, insani maliyetini en aza indirmek sonuçta bizim elimizde. Yönetenlerin elinde ama bunun yapılmadığını da biliyoruz. Şunu da tekrar ifade edeyim: Deprem vergisi yasası var. 1999'daki depremden hemen sonra çıkan ve her ay, her ay vergi veriyoruz depremin maliyetini en aza indirmek için. Ama nereye harcandığını bilmiyoruz. Yurttaşız, her ay telefon faturalarımızla vergi veriyoruz. Ama bunun depreme harcanıp harcanmadığını bile bilmiyoruz. Böyle bir ülkede yaşıyoruz maalesef. Bizlere düşen görev sizlerle birlikte sonuçta yönetemeyen, bir depremin sonuçlarını bile yönetemeyen, bunu başka bir türlü ranta çeviren bu anlayışa karşı mücadele etmektir. Ben de uzatmayacağım. Tekrar bütün yurttaşlarımızın anısı önünde saygıyla eğiliyorum”
“Hepinize de buraya geldiğiniz için teşekkür ediyoruz”
“Ve Diyarbakır Kent Koruma Platformu da gerçekten bütün Türkiye'ye, bütün bölgeye örnek olan o dayanışması için, o fedakar çalışması için bir kez daha bütün sivil toplum örgütlerine, onların çalışanlarına, yöneticilerine ve o tarihi Türkiye'ye ve Diyarbakır'a hatırlattıkları için, yaptıkları için de bir kez daha teşekkür ediyorum. Hepinize de buraya geldiğiniz için teşekkür ediyoruz. Çok sağ olun.”