Piyanist Dengin Ceyhan, bu hafta T24’te Ayşen Güven’in konuğu oldu. Türkiye’de bilinen adıyla Rodrigo’nun Gitar Konçertosu’nu, 'Concierto de Aranjuez: II. Adagio' adıyla Ocak ayında yayınlayan Dengin Ceyhan, programda müzikal çalışmalarını ve müzik anlayışını anlattı.
Piyano bölümünü okuduğu ve ardından çalıştığı Hacettepe Üniversitesi, Bilkent ve Ankara Üniversitesi’nde ders veren, klasik müzik dünyasından ünlü isimlerle yaptığı çalışmalarla akademik çalışmalarını yürüten Ceyhan, üretken bir müzik hayatına sahip.
Ceyhan'ın yeni teklisi ‘Concierto de Aranjuez: II. Adagio (Arr. for Piano by Dengin Ceyhan)’ Babajim İstanbul Stüdyoları'nda çekilen klibi ile aynı anda tüm dijital platformlarda yayına girdi.
Rodrigo’nun Konçertosu olarak bilinen eseri İspanyol besteci Joaquin Rodrigo Paris’te, 1939’da 2. Dünya Savaşı sırasında bestelemiş, eser 3 bölümden oluşan bir gitar konçertosu formunda ve 2. bölümü olan Adagio ile tüm dünyada bilinmektedir. Piyanist Dengin Ceyhan da bu bölümü aranje edip performansı gerçekleştirdi.
Klasik müzik sınırları dışında da gezinen Dengin Ceyhan, Pentagram’ın çeşitli albümlerinden 5 şarkıyı enstrümantal yorumlamış, ilk albümünü de “Dengin Plays Pentagram” adıyla yayınlamıştı. 2019 Mayıs ayında albümü çıkaran Dengin Ceyhan, albümde heavy metal ile klasik müziği bir araya getirmişti. Hemen ardından da “Dengin Plays Chopin Nocturnes” albümüne hazırlanıp 2020 yılında yayınladı.
"Sosyal hayatımızı ve yaşam tarzımızı eğitimimize göre ayarlamak zorundaydık"
Rock müzikle arasının her zaman iyi olduğunu belirten Dengin Ceyhan, klasik müzik ile ikisini aynı kefeye koyabilmesini sağlayan noktanın kendisindeki ön yargıyı kırabilmesi olarak ifade etti. "Klasik müzik camiasında bu durum çok kabul edilebilir bir şey değil" diyen Ceyhan, bu durumu şöyle açıkladı:
"Biz aslında bir yandan askeri disiplinle büyüyen insanlardık, daha çok çalışanlar için. İyi piyanist olmak istiyorsanız ve o yaşlarda o bilinçteyseniz. Gerçekten o askeri eğitimi içinize sindirmeniz lazım. Belli bir dayatmayla değil de bunu kendiniz bilmeniz lazım. Ben bunu daha 22 yaşında algıladım. Şimdi herhalde en olgun seviyesindeyim çalışmanın. Biz de klasik müzik dışında başka bir şey yapmak çok da hoş görülen bir şey değildir. Bunu en azından konservatuar içerisinde yapamazdık. Dışarıda yaptığımız zaman da bunun bilinmemesi için elimizden gelen her şeyi yapardık. Çünkü bizim sosyal hayatımızı da kendi yaşam tarzımıza ve eğitimimize göre ayarlamak zorunda kalıyorduk. Ben bir klasik müzisyenim, bir piyanistim fakat sadece öyle kalabilen bir insan değilim."
"Daha özgür olmaya çalışıyoruz"
Türkiye'de klasik müziğe olan mesafeli duruşun kırıldığını ifade eden Ayşen Güven, son zamanlarda klasik müziğe karşı bu mesafenin azaldığını gözlemlediğini söyledi. Bu konuda yaşanan değişimi soran Güven'in sorusuna Dengin Ceyhan "Birazcık daha özgür olmaya çalışıyoruz galiba" cevabını verdi.
Dinleyicinin klasik müzik dinleme cesaretinin geliştiğini belirten Güven, son dönemlerde insanların klasik müziği daha kolay ve daha fazla dinlemeye çalıştığını, yeni jenerasyonun klasik müzikle daha fazla yakınlık kurduğunu belirtirken Dengin Ceyhan bunun sebeplerinden birinin Fazıl Say olduğunu söyledi. Ceyhan, "İdil Biret, Gülsin Onay muhteşem piyanistlerimizden. Fazıl Say'ı anlatmak haddimize değil. Fakat onun klasik müziği insanlara tattırma şekli çok daha farklı. Daha bizden olan şeyleri anlatılabilir kılması gerçekten bütün Türkiye'ye mâl etmiş bir durumdur. Bu konuda en çok ona teşekkür etmeliyiz ki ondan sonra 'Başka şeylerde yapılabiliyormuş' diye düşünebildiğimiz bir nokta oldu. Benim için Pentagram hikayesi de öyle çıktı" diyerek klasik müzikle olan mesafeli duruşun kırılımını anlattı.
"Piyanist olduğum için ayrıcalık istemiyorum"
Piyanist Dengin Ceyhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle 2017 yılında tutuklandığı o süreci Ayşen Güven'e değerlendirdi. Ceyhan, o süreçte neden konuşmama kararı aldığını " Benim bir siyasi figür olarak çıkma gibi bir isteğim ya da niyetim yok. Bu konuyla ilgili ne bir yere röportaj verdim ne de başka bir şey yaptım. Çünkü şu da güzel bir şey değil; bir piyanist olduğum için benim ismim duyuldu. Bu da aslında hoş bir ayrımcılık değil. Benim illa bir piyanist olmama gerek yok bunun duyulması için" dedi.