Karadeniz’de yaşanılan sel felaketinde ve Akdeniz’de yaşanılan yangınlarda devlet ve ilgili kurumların sorumluluklarını yerine getirmediğini, olası kasıtla adam öldürme suçunu işlediğini söyleyen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, felaketlerin ardından vatandaşlara her türlü hukuki desteği vereceklerini kaydetti.
Şu ana kadar 71 vatandaşın hayatını kaybettiği sel felaketlerinin ardından açıklamalarda bulunan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, sel ve yangın konusunda devletin pozitif sorumluluğunu yerine getirmediğini söyledi. İktidarın ve kurumlarının sorumluluklarını yerine getirmediği için kasıtlı adam öldürme suçunu işlediğini vurgulayan Tanrıkulu, yurttaşlara maddi, manevi ve hukuki konuda yardımcı olacaklarını duyurdu.
MST TV’de konuşan Tanrıkulu, “Sel konusunda, yangın konusunda devletin pozitif sorumluluğunu yerine getirmediğini görüyoruz. Yurttaşlarımızın, çevre felaketleri nedeniyle yaşam haklarını koruyacak bir önlem almadığını görüyoruz. Dolayısıyla burada bir doğal felaketten daha öte hükümetin, sorumluların, devlet görevlilerinin, TOKİ'nin, Orman Müdürlüğünün, DSİ'nin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, ÇED ile ilgili kurulların ortak sorumlulukları var” dedi. Sorumlulukların görevi ihmal olmadığını belirten Tanrıkulu, “Görevi ihmal, yani her şeyi yaparsınız da bir şeyi öngörmezsiniz. Öyle değil! Doğrudan doğruya olası kasıtla Türk Ceza Yasasında tarif edildiği biçimiyle olası kasıtla adam öldürme suçu var” dedi.
70 yurttaşın yaşamını yitirdiğinin altını çizen Tanrıkulu, “Bunda sorumluluğu olan insanlar zincirleme biçimiyle olası kasıtla adam öldürme suçunu işlemişlerdir. O nedenle yaşamını yitiren yurttaşlarımız, çevresi, malı mülkü zarar gören yurttaşlarımız bu acıları dindirdikten sonra onlara her konuda, hukuki konuda yardımcı olmaya hazırız. Barolar bu konuda hazırlık yapmalıdırlar çünkü uluslararası mahkemelerin kararları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var. Onun kararı var: Kolyadenko Kararı, Rusya ile ilgili bir karar. Tam da böyle bir çevre felaketi ile ilgili bir karar yani. O kararda açıkça Rusya'nın sorumluluğunun ne olduğunu çok açık bir biçimde ifade etmiş, Devletin alması gereken sorumlulukları söylemiş” ifadelerini kullandı.
‘‘Biz üzerimize düşeni yaptık kimse bizi eleştiremez' diyemez bu hükümet"
Geçen yıl Resmi Gazete’de yayınlanan Rabia Nur Yazıcı ve Selma Kocabıçak kararlarını da örnek gösteren Tanrıkulu, “Samsun'da 2012 yılında yine sel felaketi ile yanlış yere yapılan TOKİ'de zemin katta bulunan dairede yaşamını yitiren apartman görevlisi ve iki çocuğu ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin verdiği karar var: Anayasa Mahkemesi bu kararında Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının yetkililer hakkında verdiği takipsizlik kararının kaldırılması gerektiğini ve etkili bir soruşturma yapılması gerektiğini ifade etmiş. Dolayısıyla bu iki kararda hem mevzuat çok iyi tanımlanmış hem de sonuçta ‘Sel felaketi geldi, bu doğal felakettir, Allah'ın emridir, ne yapalım?’ deyip geçmememiz gerektiğini de Anayasa Mahkemesi bizlere gösteriyor. Dolayısıyla bu sorumlulukların üzerine gideceğiz. Şimdi ‘Biz üzerimize düşen her şeyi yaptık, kimse bizi eleştiremez’ diyemez bu Hükümet, diyemez! Hem bu dere yataklarını HES'lerle inşa edeceksiniz, sonra dere yataklarını imara açacaksınız, insanları ölüme göndereceksiniz çıkaracağınız imar yasası ile. Ki o kadar çok itiraz ettik ‘Bakın bununla gerçekten imara aykırı binaları insanların mezarı haline getireceksiniz’ dedik, Parlamentoda ama dikkate almadılar, dolayısıyla bunları demeye devam edeceğiz” sözlerine yer verdi.