CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, 13 Kasım'da İstanbul İstiklal Caddesi'nde düzenlenen bombalı saldırıyla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya tepki gösterdi. CHP'li Özkoç, Bakan Soylu'ya "‘Teröristlerin ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz’ dedin. ‘Kuş uçurtmuyoruz’ dedin. Az önce de yine aynı sözleri söyledin. Öyleyse nasıl oluyor da bir kadın terörist güvenlik unsurlarının ve istihbaratın en güçlü olduğu Afrin’den elini kolunu sallayarak Türkiye’nin sınırlarını geçti? 1200 kilometre yol alıp da geldi İstanbul’a? Sen terörle mücadele adı altında Taksim'deki saksılarla bankları kaldırdın. İşte senin terörle mücadele anlayışın bu. ‘Mahcubuz’ dedin. Ben sana mahcupluk ne göstereyim. Görevini layıkıyla yapmayanların kullandığı sözdür. Sen görevini layıkıyla yapmadın. ‘Mahcubuz’ dediysen, o koltukta niye oturuyorsun? Senin mahcupluğunun bedelini, insanlarımız canıyla ödüyor” sözleriyle tepki gösterdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda İçişleri Bakanlığı'nın 2021 yılı kesin hesabı ile 2023 yılı bütçe kanun teklifi görüşmeleri Bakan Süleyman Soylu'nun katılımı ile başladı.
Soylu'nun sunumunun ardından ilk söz, CHP Grubu'na verildi. CHP Grubu adına CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç konuşma yaptı. Konuşması sırasında Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz, Özkoç'un sözünü keserek usul ve üsluba ilişkin açıklama yaptı. Özkoç ise Bakan Soylu'ya aynı uyarıları yapmadığını belirterek Cevdet Yılmaz'a, “Bakanı niye uyarmadınız? Hamaset yapma, bakandan önce niye söylemedin bunu? Samimi olmayan, iki yüzlü bir yaklaşım bu” tepkisini gösterdi ve kınadığını söyledi. Cevdet Yılmaz ise “İkiyüzlü değil. Usul konusunda hepinizin hassasiyetini bekliyorum” dedi.
"Namusumuzu kevgire çeviren politikaların için bile bu görevde durmaman lazım"
“Aynı şekilde bakanı da uyarmanız gerekirdi. Bakanı uyarmadan, ikiyüzlü bir siyaset yaptınız. Sizi kınıyorum, Sayın Başkan” diyen Özkoç'un konuşması özetle şöyle:
"Teröristlerin ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz dedin. Kuş uçurtmuyoruz dedin. Az önce de yine aynı sözleri söyledin. Öyleyse nasıl oluyor da bir kadın terörist güvenlik unsurlarının ve istihbaratın en güçlü olduğu Afrin’den elini kolunu sallayarak Türkiye’nin sınırlarını geçti? 1200 kilometre yol alıp da geldi İstanbul’a? Evli gibi gözüktüğü bir kişiyle tekstil atölyesinde işe girdi? Daha sonra defalarca bombayı koyacağı yerde keşif yaptı? Günü geldiğinde birlikte hareket ettiği terörist bombayı kendisine verdi? Kadın terörist bombayla, üstünde kamuflaj elbisesi ayağında postal Taksim’in göbeğine kadar herkesin gözünün içine baka baka gitti. Gitti banka oturdu tam 45 dakika orada bombayı koydu. Bekledi. Altı insanımızı kaybettik. İki ağır yaralımız var. Kadın terörist yakalandı. Ama bombayı ona veren ve suçu örgütleyen şahıs piyasada yok. Sen ne yaptın? Sen terörle mücadele adı altında Taksim'deki saksılarla bankları kaldırdın. İşte senin terörle mücadele anlayışın bu. Mahcubuz dedin. Ben sana mahcupluk ne göstereyim. Görevini layıkıyla yapmayanların kullandığı sözdür. Sen görevini layıkıyla yapmadın. Mahcubuz dediysen, o koltukta niye oturuyorsun? Senin mahcupluğunun bedelini, insanlarımız canıyla ödüyor. Sen terörle mücadele ediyorum diye Taksim’de saksıları kaldıracağına o kamuflaj elbiseli kadını önceden yakalatabilseydin.
Bir açıklama yaptın. Terör saldırısının arkasında ABD var diye. Şimdide burada ucuz kabadayılık yapıyorsun. Ama senin liderin dedi ki ‘Ben Amerika’da Başkan Biden’in elini sıkarım, taziyesini de kabul ederim’ dedi. Buna rağmen yine ipe sapa gelmez açıklamalarda bulundun. Daha önce büyük terör olayları oluyordu dedin. Şimdi o büyüklükte terör olayı yok dedin. Altı canı kaybettiğimiz terör olayı, senin için küçük bir olay mıdır? Sadece sana kirli politikaların yüzünden namusumuzu kevgire çeviren politikaların için bile bu görevde durmaman lazım." (ANKA)