İş insanı Osman Kavala'nın tutuklu yargılandığı üçüncü Gezi Parkı davasında sona gelindi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada kararın açıklanması bekleniyor. Davayı yerinde izleyen CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Özden Kaboğlu yaptığı değerlendirme de "Gezi suç değildir. Tam tersine çevreye karşı, kente karşı işlenen suçların toplu olarak durdurulmasıdır" dedi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin (AK Bakanlar Komitesi), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamadığı gerekçesiyle Türkiye için yaptırım prosedürünü başlatmasına yol açan Gezi davasında karar aşamasına gelindi. Bugün yapılacak duruşmada, 1634 gündür cezaevinde tutulan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 9 sanık, esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmalarını yapıyor.
4 Mart’ta esas hakkında mütalaasını sunan savcı, Kavala ve Mücella Yapıcı hakkında “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti.Mütalaada, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi hakkında ise darbeye teşebbüs suçunu “yardım eden sıfatıyla” işledikleri gerekçesiyle 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Mütalaada ayrıca yurt dışında bulunan sanıklar Henri Barkey, Pınar Öğün, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Mehmet Ali Alabora, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi hakkındaki dosyanın ayrılması talep ediliyor.
"Bu senaryo bir an önce sona ermeli"
Gerçek Gündem'de yer alan habere göre CHP'li İbrahim Özden Kaboğlu, davaya ilişkin olarak "Gezi suç değildir. Tam tersine çevreye karşı, kente karşı işlenen suçların toplu olarak durdurulmasıdır" ifadelerini kullandı. Kaboğlu, yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
"Kapanmış olan dosyalar aslında 15 Temmuz Darbe Grişimi'nden sonra yeniden açılmaya başlandı. Esasen 23 Haziranda İBB seçimlerinin kesinleşmesinden, iktidar partisi tarafından kaybedilmesinden sonra yeniden, yeni senaryolar yazılmak suretiyle açıldı. Bugün de burada yaşanan bu hukuk dışı süreçlerin uzantısıdır. Kavala'nın tutukluluğu anayasaya tamamen aykırı bir durumdur. AİHM kararlarının tanınmaması bir yana, Anayasamızın da ihlalidir. Bu görülmekte olan dava aslında Gezi'nin yeniden savunulması, doğal, çevresel ve ortak yaşam alanlarının yeniden savunulma olanağını sağlamış olması bakımından olumludur ama bu uygulama hukuk devletine uymayan bir uygulamadır. Bu senaryonun bir an önce sona ermelidir."