CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, yapılacak olan ilk seçimlerde iktidara geleceklerini ve iktidara geldiklerinde AKP hükümeti tarafından yapılan hukuksuzluklar için halk adına hesap soracaklarını söyledi. İktidara geldiklerinde Türkiye’de yeniden hukuk devleti ve demokrasinin güçlendirilmesi için çalışacaklarını belirten Böke, Merkez Bankası rezervlerinden çıkan 128 milyar doların da hesabını soracaklarını söyledi.
Türkiye’nin ekonomik bir krizin de ötesinde bir buhran içerisinde olduğunu ifade eden Böke, “Bu ekonomik ve sosyal yönden çok boyutlu bir buhran. Türkiye bunu yaşamak zorunda değil” dedi. Türkiye’nin gelir yaratmadığını, sürekli borçlandığını söyleyen ve devlet tarafından ‘yandaş şirketlere’ verilen garantili ihaleleri hatırlatan Böke, “İktidar bilerek ve isteyerek böyle bir düzen kurdu. Bu düzeni de değiştirmez çünkü kamu kaynaklarını bir rant düzeni üzerinden tüketiyor” dedi.
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, kısa çalışma ödeneğinin sonlandırılması, ekonomi yönetimindeki krizi, Merkez Bankası politikaları ve ekonomi yönetiminin vatandaşa yansımasını Murat Sabuncu'ya yorumladı.
"İnsanları günde 47 liraya mahkum bir sefalete hapsettiler"
Vatandaşın bankalara borcunun 2002 yılında 6 milyar TL olduğunu belirten Böke, bu rakamın şu anda 850 milyar TL olduğunu ve iktidarın da borçluyu değil borç vereni memnun etmeye yönelik ekonomi politikaları güttüğünü söyledi.
"Ekonomi ‘borç vereni tatmin etme’ anlayışıyla yönetiliyor” diyen Böke aynı zamanda pandemi döneminde işverene destek amacıyla uygulanan kısa çalışma ödeneğinin kaldırılmasını da yorumlarken, “Kısa çalışma ödeneğinin devam ediyor olmasının önemini her zaman vurguladık. Bunu kestiğiniz anda bundan faydalanan 1 milyon 300 bin kişi için bu doğrudan işsizliğe geçiş anlamına gelecek. Çünkü kısa çalışma ödeneğinden faydalanmayan işverenler ücretsiz izne başvuracak. Bunu yaparak insanları günde 47 liraya mahkum edilen bir sefalete hapsettiler” dedi.
Ücretsiz izin uygulamasıyla da insanların işsiz kalmasının önüne geçilemediğini söyleyen Böke, Kod-29 olarak bilinen ‘ahlak dışı davranışlar’ gerekçesinin yaygın olarak kullanılmaya başlandığını söyledi.
Çözüm önerisini dile getiren Böke, “İşten çıkmanın yasaklanması yönünde çok somut adımlar atılabilirdi. Herkese en azından asgari ücret kazanabileceği ve bunu bir güvenceyle devletten alabileceği bir düzeni sağlayabilirdi. Bununla beraber kısa çalışma ödeneğini bırakın kaldırmayı daha yaygın kullanılmasını ve tazminatsız işten çıkarmaların önüne geçen adımlar atılabilirdi. Biz olsak bunu yapardık” diye konuştu.
"CHP’nin programında doğrudan gelir desteği olacak"
İktidarın bir kalemde ‘yandaş şirketlerin’ 9 milyar TL’lik vergi borcunu sildiğini söyleyen Böke, pandemi döneminde yapılan yardımların devletin bütçesi yerine İşsizlik Sigorta Fonu’ndan sağlandığını dile getirdi.
Böke, Türkiye’nin pandemi döneminde vatandaşa verdiği desteğin milli gelirin yüzde 1.1’i ile sınırlı olduğunu söyleyerek “Bütün bunlar yine bir siyasi tercihle şekilleniyor. Bizim yeni bir düzen kurmamız gerekiyor ve doğrudan gelir desteğinin bir temel hak olduğunu da hatırlamamız gerekiyor” dedi.
Böke, CHP’nin iktidara geldiğinde uygulayacağı ekonomi programında doğrudan gelir desteğinin mutlaka olacağını söyledi.
"128 milyar doları satarak eldeki ekonomik silahları yok ettiler"
Merkez Bankası’ından çıkan, nereye ve kime satıldığı 'belirsiz' olan 128 milyar doların da hesabını soracaklarını söyleyen Böke, bu paranın Türkiye’nin 2021 yılı bütçesi kadar büyük bir para olduğunu hatırlatarak “İktidar TL’ye ilgi azalınca elde olan dövizi satıyor fakat elde olan döviz sınırlı. Merkez Bankası döviz basamıyor. Dolayısıyla şimdi elinizdeki sınırlı parayı satsanız bir düzeye kadar dövizi koruyabilirsiniz ama o bittikten sonra elinizdeki ekonomik silahlarınızı da bitirmiş olursunuz. Şimdi hapsolduğumuz yer burası. O 128 milyar doları satarak eldeki ekonomik silahları yok ettiler. O nedenle hem faiz yüksek şu anda aynı zamanda da döviz de fırlamış durumda. Bunu ortaya çıkaran tek adam rejimi” diye konuştu.
Böke, iktidara geldiklerinde devlet garantili ihalelerle yapılan yap-işlet-devret projelerini kamulaştıracaklarını, 128 milyar doların hesabını soracaklarını söyledi.
İktidarın bir ‘rant düzeni’ kurduğunu söyleyen ve “Demokrasi ve hukuk bu iktidar için ayak bağı” diyen Böke, iktidara geldiklerinde yeniden bir hukuk ve demokrasi düzeni kuracaklarını ve halk adınai hukuksuz uygulamaların hesabını soracaklarını dile getirdi.