T24 Video
Nevşin Mengü'nün programına konuk olan CHP eski milletvekili Atilla Kart, 2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumunda geçerli sayılan mühürsüz oylarla ilgili yaşanan gelişmeleri anlattı. Dikkat çeken açıklamalarda bulunan Kart, ''Genel Başkan edilgen bir bürokrat, edilgen bir bürokrat siyasetini aşamadı bir türlü. CHP'den etkili bir tepki olmadığı için Sayın Erdoğan, 'atı alan Üsküdar'ı geçti haberiniz yok' dedi'' ifadelerini kullandı.
Gazeteci Nevşin Mengü'nün Youtube kanalına konuk olan Atilla Kart, "Mühürsüz oylar dediğiniz zaman yaramı acıtıyorsunuz.'' diyerek Mengü'nün sözünü kesti. Ardından Kart, 2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumunda geçerli sayılan mühürsüz oylarla ilgili yaşanan gelişmeleri aktardı.
''Partim adına 20 Nisan 2017'de bana özel vekalet verildi, 'tamam kardeşim, gereğini yap' denildi''
''O sıra Bülent Tezcan'da yanımıza geldi, birbirlerinin gözüne baktılar, benim kararlı olduğumu görünce 'tamam kardeşim, gereğini yap' dediler. Partim adına 20 Nisan 2017'de bana özel vekalet verildi. Ben danıştaydan ve idari dava idarelerinden sonuç alamayacağımı biliyorum, iç hukuk bitmiş Türkiye'de. Bir an evvel AİHM'ne götürmek istiyorum davayı. Bu nedenle 8-10 ayda bitirilecek davayı 45 günde bitirdim. Adalat Yürüyüşü'nün 3'ncü günü yani 15-16 Haziran sıralarında 16 Nisan'dan 2 ay sonrasından söz ediyorum. 45 sayfa dava dilekçesi 250 sayfa eklerini hazırladım ve klasörü götürdüm Kızılcahamam'da karavanda Sayın Genel Başkan'a sundum. 'Sayın Genel Başkan konuştuğumuz gibi ihtar davasını açtım, 45 günde bitirdim bana izin vererek talimat vermenizi istiyorum. Ben Strasbourg'da davayı doğrudan açacağım' dedim, çünkü zaman önemli. Genel Başkan dosyayı inceledi, 'yolun açık olsun' dedi ve bana uçak bileti alındı.''
''Cumhuriyet tarihinin kırılmasıdır o''
''Bu görüşmeden bir gün sonra önce Haluk Koç aradı sonra Tekin Bingöl aradı ve bana 'Atilla Bey Genel Başkan diyor ki, parti adına gitmesin kendi adına gitsin' dedi. Ben Atilla Kart olarak dava açmayı bilmiyor muyum, önemli olan parti adına açmak, bu partinin görev ve sorumluluğu. Bir saat sonra Bülent Tezcan aradı 'Atilla Bey, nereden çıktı bu?' dedi bende 'beraber değil miydik? Siz bana yetki ve vekalet vermediniz mi? Ben durup dururken mi açtım? dedim. Tezcan bana 'evet o zaman öyle düşünüyorduk ama bugün yönetim olarak böyle düşünüyoruz' dedi.''
''Cumhuriyet tarihinin kırılmasıdır o'' diyerek Genel Başkan'ın genellikle kısa süre içerisinde telefon görüşmelerine geri dönüş yaptığını ancak o zaman diliminde kendisine bir gün boyunca dönmediğini belirten Kart ''olay anlaşıldı, yaşadığım travmayı anlatmama gerek yok'' dedi.
''Taraf ve dava ehliyeti kopuyor''
''Kalktım gittim Atilla Kart olarak davayı açtım, bakar mısınız tabloya! Bir ay sonra AİHM bünyesinde en üst düzeyde randevu aldım. Gitmeden önce dava dilekçesinin İngilizce ve Fransızca özetini gönderdim, yemekte bir araya geldik, tercümanımız var ve 3 kişiyiz. Ben davayı anlatıyorum, her sayfanın en sonunda AİHM'den üst düzey kişi diyor ki 'mükemmel, bu dava böyle açılır' 10'ncu sayfanın kadar geliyoruz ve sayfanın sonunda davacı kim? Atilla Kart. Adam dedi ki, 'sen ne diyorsun? Orada Türkçe'de CHP adına davayı açıyorsun buraya Atilla Kart olarak geliyorsun' ben her ne kadar 'ben bir yurttaşım, benim de bireysel başvuru hakkım var' desem de kendimde inanmıyorum. Çünkü taraf ve dava ehliyeti kopuyor.
''Genel Başkan edilgen bir bürokrat, edilgen bir bürokrat siyasetini aşamadı bir türlü''
''Genel Başkan edilgen bir bürokrat, edilgen bir bürokrat siyasetini aşamadı bir türlü. Bana yaşananlar sonrasında bir gerekçe iletiyorlar. Saat 16:10'da YSK o işlemi tesis ediyor, 20 dakika sonra Bülent Tezcan imzasıyla teşkilatlara mesaj yayınlanıyor; 'YSK şu işlemi tesis etmiştir, bilgilerinize' deniliyor. Yani itiraz etmeyecekseniz deniliyor. Zaten sonradan ulaşan bilgilerde saat 12-13'ten itibaren insanlar ilgili şikayetlerini ulaştırmaya çalışıyorlar, Genel Merkez'de yetkili bulamıyorlar. Bana gösterilen gerekçede bile bu itirazların yapılmayışını halen gizliyorlar, 'biz o gün sokaklara çıksaydık silahlı gruplar vardı, çatışma olacaktı' deniliyor. Evet silahlı gruplar vardı, gözlemledik bunu. Bir kere bu sürecin CHP tarafından sabote edilmesinin gerekçesi olamaz. Kabul etmiyorum kesinlikle.''
''CHP'den etkili bir tepki olmadığı için Sayın Erdoğan, 'atı alan Üsküdar'ı geçti haberiniz yok' dedi''
Ben Genel Başkan olarak tek başıma yanıma 2 tane milletvekili alırım CHP Genel Merkez'den YSK'ya yürürüm, sandalyemi atarım oraya dünyayı başlarına yıkarım. Bunu yapmadıkları için ve CHP'den bir hareket, etkili bir tepki olmadığı için Sayın Recep Tayyip Erdoğan ertesi gün çıktı 'boşuna uğraşmayın, atı alan Üsküdar'ı geçti haberiniz yok' dedi.