Köln
İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya’da mutasyona uğramış Koronavirüs hızla yayılmaya başlayınca yine sınırlar kapanmaya başladı. AB Komisyonu’nun hem enfeksiyon riski yüksek olan bölgelere, hem de o bölgelerden AB’ye seyahat etmeyi kısıtlama önerisini üye ülkeler de hemen kabul ettiler. Bundan böyle söz konusu ülkelere sadece 'kesinlikle gerekli' olan durumlarda seyahat etmek mümkün olacak. Pek çok ülke Koronavirüs testini zorunlu kılmanın yanı sıra karantina uygulamasına da başvuruyor. AB’ye üye ülkeler komisyonun önerilerinin de ötesine gidip daha sert önlemler almayı tercih ediyorlar. En radikal önlem alan ülkelerden biri Belçika. Belçika mutasyonun olduğu bütün ülkelere şubat ayı sonuna kadar seyahat yasağı koydu. Sadece turistik seyahatler değil, aile ve alışveriş ziyaretleri de kısıtlandı. Fransa da AB dışındaki bütün ülkelere sınırlarını kapadığını duyurdu. Günlük vaka sayısı iki bini aşan Fransa, AB ülkeleri içinde en sert önlemleri alanların başında geliyor.
Almanya İçişleri Bakanı Seehofer: Almanya hapishane değil
Almanya ise İngiltere, İrlanda, Portekiz, Güney Afrika ve Brezilya gibi mutasyonlu virüsün yaygın olduğu ülkelere sınırlarını kapadı. O ülkelerde bulunan Alman ve Almanya’da oturma izni olanlar ülkeye girebilecekler. Ancak Alman hükümeti onlar için uçak seferi organize etmeyecek. Almanya 160 ülkeyi üç kategoride riskli bölge olarak görüyor. En hafif riskli olan ülkelerden gelenlerin, ki bunlara Türkiye de dahil, seyahat etmeden 48 saat önce yapılmış ve negatif sonuçlanmış bir test ibraz etmesi, on gün de karantinaya girmesi gerekiyor. Söz konusu ülkelerden gelenler beş gün sonra yine bir test yapacaklar, sonuç negatif çıkarsa karantinaları sona erecek. Daha riskli ülkelerden gelenler ise, bunların sayısı 40, sınırda test yaptırmak zorunda kalacaklar. Almanya, kontrolleri sıklaştırsa da genel bir seyahat yasağı koymak istemiyor. İçişleri Bakanı Horst Seehofer, “Almanya bir hapishane değil” diyerek bu kararı savundu.
"Pek çok uzmana göre, seyahat etmenin vaka sayısına etkisi yüzde 3"
Aslında seyahat yasağı, AB’nin Şengen anlaşmasına aykırı. Ülkeler yasaklarla hem AB hem de kendi yasalarını bir şekilde çiğniyorlar. Pek çok uzman, yapılan araştırma sonuçlarına dayanarak, seyahat etmenin vaka sayısını sadece %3 olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, yasağın yasal dayanağının sağlam olmadığını ifade ediyorlar. Koronavirüs salgını nedeniyle alınan önlemler pek çok temel hakları kısıtlıyor maalesef. Bunların en önemlilerinden biri eğitim hakkı. Çocuklar aylardır okula gidemiyor evde eğitim alıyorlar. Bu da tabii ailelerin üzerine çok fazla yük bindiriyor. Uzmanlar şimdiden salgının çocuklar üzerindeki etkilerini araştırıyorlar. Saatlerce bilgisayar karşısında oturan çocukların şişmanlamak gibi sadece bedensel şikayetleri değil, depresyon veya kaygı bozukluğu gibi ruhsal şikayetleri olduğuna dikkat çekiliyor.
Astra Zeneca ve Johnson&Johnson İngiltere mutasyonuna karşı az etkili
Cuma günü Avrupa İlaç Ajansı EMA’nın lisans verdiği Astra Zeneca’nın AB’ye aşı tedarikini yavaşlatması ile ilgili sorun kısmen çözülmüş görünüyor. AB, aşıların ihracatını kontrol etmek için bir şeffaflık mekanizması başlatacağını duyurdu ve İngiliz İsveç ortaklı Astra Zeneca firması ile yapılan sözleşme kısmen yayınlandı. Sözleşmede, “makul çabayı gösterme” kelimelerinin sıkça kullanıldığı ve Astra Zeneca’nın teslimat konusunda bağlayıcı bir söz vermediği dikkat çekti. Hukukçular, AB ile şirket arasındaki anlaşmazlıkta AB’nin elinin daha zayıf olduğu görüşünde. Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü, AB'nin bu tavrını sert bir dille eleştirdi. Örgüt ihracat kontrolünün pandemi ile mücadeleyi yavaşlatmasından endişe ediyor. DNA bazlı olan Astra Zeneca aşısı, derin dondurucuda saklanmak zorunda olmadığı için daha kolay dağıtılıyor, bu nedenle aşıya talep çok. Ancak şunu da belirtelim, 65 yaş üzerindeki vatandaşlarda ne kadar etkili olduğu konusunda net bilgiler yok. Bu nedenle pek çok ülke 65 ya da 55 yaş altındakilere uygulama kararı aldı. Kolay saklanıp dağıtılacak bir başka aşı da Amerikan merkezli şirket Johnson&Johnson’un aşısı. Bu aşının ayrıca tek doz vurulması yeterli olacak ama etkililik oranı maalesef %66. Etkililik oranı bugüne kadar lisans alan diğer aşılardan daha az ama, hastalığın ağır geçmesini engellediği ispat edildi. Şirket şimdi lisans başvurusu yapmaya hazırlanıyor. 2021 yılında 1 milyar doz aşı üretmeyi planlayan şirket, üretimini Amerika’nın yanı sıra, Avrupa, Güney Afrika ve Hindistan’da gerçekleştirecek. Amerika 300 milyon, AB de 400 milyon doz aşıyı şimdiden garantiledi.
İran, Pakistan, Hindistan, Venezuela ve Vietnam aşı için Küba'ya başvurdu
Bir başka Amerikan şirketi Novavax da ikinci fazında %89’dan daha fazla etkili olan bir protein bazlı aşı bulduğunu açıkladı. Bu iki aşının da Güney Afrika’daki mutasyona uğramış Koronavirüs karşısında daha az etkili olduğu testler ile sabitlendi. Novavax, aşısını İngiltere’deki mutasyona karşı da test etti ve etkili olduğunu bildirdi, aşı ayrıca 65 yaş üzerindekileri de koruyor. Soberana02 Kübalı araştırmacıların bulduğu Koronavirüs aşısı. Aşının üçüncü fazı önümüzdeki günlerde İran’da test edilecek. İran’da test edilmesinin nedeni Küba’da yeterince Koronavirüs vakası bulunmaması. Bugüne kadar yapılan testlerin hem etkili olması hem de yan etkisi açısından olumlu sonuç verdiği bildiriliyor. Hepatit ve menenjit, hatta AIDS’e karşı aşı bulan Küba, aşının Mekke’si olarak anılıyor. İran’ın dışında Pakistan, Hindistan, Venezuela ve Vietnam gibi ülkeler şimdiden aşı almak için Küba’ya başvurdu. Yoksul ülkelerin aşı tedarikini Küba sağlayacakmış gibi görünüyor. Bu arada hatırlatalım, Moderna da aşı tedarikinde sorun yaşadığını bildirdi. BioNTech Pfizer da üretimini arttırmak için Fransız ilaç şirketi Sanofi işe iş birliği yapacak.
Macaristan Rus’tan sonra Çin aşısı da alıyor
AB’nin ortak aşı politikasını bugüne kadar tek delen ülke Macaristan. Rusya’dan aşı satın alan Macaristan şimdi de Çinli şirket Sinophram’a aşı ısmarladı. Çin’in de kendi vatandaşları için kullandığı Sinophram aşısının etkililik oranı %90 civarında. Normal prosedüre göre, AB içinde bu tür aşıların uygulanabilmesi için Avrupa İlaç Ajansı'nın onayı gerekiyor. Ancak mevzuat, acil durumlarda üye ülkelerin yetkili ulusal ilaç sağlık kurumlarının da aşıya izin vermesini mümkün kılıyor. İşte Macaristan mevzuatın "acil durumlar" maddesini kullanarak Rus ve Çin aşısına onay verdi. Macaristan’ı başka Avrupa ülkelerinin takip etmesi beklenmiyor. AB’nin aşı politikasını bir kez daha gözden geçirmesinin vakti geldi de geçiyor bile.