Partisinin il kongresi için Kars'a giden Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, esnafı da ziyaret etti. Sorunları dinleyen Babacan ile esnaf arasında ilgi çekici diyaloglar yaşandı. Bir esnaf pandemi nedeniyle zor günler geçirdiğini dile getirirken muhalefetin sertleşmesini istedi.
Esnaf Korona dönemi de ülkede yaşananları Netflix dizisi Lucifer'a benzeterek, "Aşı gelse, arkadaşımın annesi rahmetli oldu, 80 yaşında. Babasında pozitif çıktı. Hastaneye göndermedik 10 gün evde baktık adam iyileşti ya. O da pozitifti. Hanımını gönderdik 1 gün sonra hastaneden cenazesini aldık bakanım. Yani her şeyimiz yalan. Bize artık Allah’ın izniyle, belki Netflix’te bir dizi var, Lucifer şeytan. Aynı biz kanatlandık gidiyoruz" dedi.
Emekli olduğu halde oyuncak satışı yapan esnaf ile Babacan arasında şu diyalog yaşandı;
"Yüzde 35-40 devalüasyon var"
- Esnaf: Nasıl ödeyeceğiz biz bunu, 10 gün demek günlük bizim 2-3 bin liradan 20-30 bin lira. Burası büyükşehir değil sayın bakanım.
- Babacan: Doğru doğru
- Esnaf: Bize ilçelerden vatandaş geliyor, yabancı memur geliyor. Şu çeşide bir bakın, burada 2 trilyon liralık mal var, ama kasamızda geçin bakın 100 lira para yok. Gerçekten biz bittik.
- Babacan: Bir de fiyatların çoğu dövize bağlı değil mi bunların?
- Esnaf: Her şey dövize bağlı. Türkiye’de yüzde 35-40 basit bir devalüasyon var.
- Babacan: Öyle öyle. Ama vatandaşın satın alım gücü o kadar artmıyor.
- Esnaf: Bitti vatandaş bitti akıllı olan vermesin. Asgari ücretli düşünsün. 250 dolara düşmüş asgari ücret. Bizim sağlıkla ilgili bir problemimiz yok. Çin aşısı geliyormuş, bilmem ne aşısı geliyormuş. Vallahi gelse de biz yaptırmayacağız. Biz güvenmiyoruz artık, kimseye güvenmiyoruz. Kime güveneceğiz ki…
- Babacan: Ya işte böyle..
Netflix dizisi Lucifer'a benzetti
- Esnaf: Aşı gelse, arkadaşımın annesi rahmetli oldu, 80 yaşında. Babasında pozitif çıktı. Hastaneye göndermedik 10 gün evde baktık adam iyileşti ya. O da pozitifti. Hanımını gönderdik 1 gün sonra hastaneden cenazesini aldık bakanım. Yani her şeyimiz yalan. Bize artık Allah’ın izniyle, belki Netflix’te bir dizi var, Lucifer şeytan. Aynı biz kanatlandık gidiyoruz. Vallahi gidiyoruz.
- Babacan: Sıkıntı büyük. Bunların yapılmayacağını gördüğümüz için biz 2 sene önce karar verdik. Bugünün geleceğini biliyorduk.
- Esnaf: Bakanım biraz da agresiflik istiyoruz, artık yeter bağırın, çağırın. Yoksa biz soyunup çıkacağız caddeye o seviyeye geldik. İki çocuğum üniversite mezunu boşta. Sağlık Bakanımız hastane sahibi, Turizm Bakanımız otel sahibi, Milli Eğitim Bakanımız okul sahibi pandemi ondan patladı. Kimse kusura bakmasın. Hepsi gelir gelsin bana para yatsın. Öğrenci yazdırsın para, turizme gitsin para, birisi de uçakları çalışacak. Gidiyoruz uçuyoruz hakikaten uçuyoruz. Vallahi billahi uçuyoruz. Güveniyoruz size isminiz gibi DEVA olun. Herkes aldatıldı siz aldatılmadınız.
- Babacan: Öyle sıkıntı büyük. Biz doğru bildiğimiz yolda gidiyoruz, onlar saptı.
"Ekmeğimizi zor götürüyoruz"
Sokakta kestane satışı yapan seyyar bir esnaf ise, “Ekmeğimizi zor götürüyoruz” diyerek isyan ederken, Babacan ile aralarında şu diyalog yaşandı;
- Babacan: Hayırlı işler kolay gelsin. Mekan güzel yani.
- Esnaf: 26 senedir buradayım. Kars şehir merkezde doğdum büyüdüm. Yanlış zihniyetin yanlış siyasetçilerin kurbanıyım ben.
- Babacan: Öyle mi?
- Esnaf: 40 senedir ekmeğe muhtacız. Ekmeğimizi zor götürüyoruz. Kim ne derse desin yalan.