Malatya'da Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu üç kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın 17. duruşmasında azmettirici olduğu gerekçesiyle tutuklu bulunan Hüseyin Yelki, yurt dışı çıkış yasağı getirilerek tahliye edildi.
Duruşmanın ilk oturumunda savunması alınan Hüseyin Yelki'nin tahliyesini talep eden Cumhuriyet Savcısının istemi, mahkeme heyeti tarafından kabul edildi ve tutuksuz yargılanmasına karar verildi.
Duruşmada ayrıca Diyarbakır Jandarma Alay Komutanlığında görevli uzman çavuş Mehmet Çolak tanık olarak dinlendi.
Mehmet Çolak, misyonerlikle ilgili bir çalışmasının bulunmadığını savundu.
2003-2007 yılları arısında Malatya'da görev yaptığını anlatan Çolak, müdahil ve sanık avukatlarının da sorularını yanıtladı.
Kendisinin örgütlü suçlar biriminde istihbarat çalışanı olduğunu belirten Çolak, Aynı suçlama kapsamında hakkında soruşturma yürütülen İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ruhi Abat'ı bir kez gördüğünü iddia ederek "Ruhi Abat'ı bir kez gördüm. O da Jandarma Alay Komutanlığında misyonerlikle ilgili bir seminer veriyordu. Misyonerlik faaliyetleri ile ilgili çalışmada bulunmadım. Misyonerlik faaliyetleri terör birimine bakan arkadaşlarımızın alanıydı" dedi.
‘Veli Küçük ve Levent Ersöz'ü tanımıyorum’
Müdahil avukatların, Ruhi Abat ile telefon konuşması yapıp yapmadığını sorması üzerine ise Çolak, "Bir kez telefonla görüştüm, O da benden kırtasiyeden bir kitap almamı istedi" diye konuştu.
Telefon kayıtlarını çıkaran müdahil avukatlar Ruhi Abat ile 40 kez görüşmesinin olduğunu hatırlatması üzerine Çolak, "Hatırlamıyorum, benden bir kitap almamı istemişti. Kitabın içeriğini hatırlamıyorum" dedi.
Çolak bir soru üzerine "Ergenekon" soruşturması sanıkları Levent Ersöz ve Veli Küçük'ü tanımadığını,kendileriyle yüz yüze hiç gelmediğini, bir başka soru üzerine de, Dicle Üniversitesi'nden Abdurrahim Doğru ile tanıştığını ve görüştüğünü söyledi.
Çolak, müdahil avukatların "Şeymus" kod adını ne zamandan beri kullandığı sorusunu, 1989 yılından beri görevlerde kullandığı şeklinde cevapladı.
Duruşma 19 Haziran 2009'a ertelendi.
Öte yandan adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan müdahil avukatlardan Erdal Doğan, dinlenen tanıkların ifadelerinin birbirlerine ait iddiaları çürüttüğünü, ifadeler arasında çelişkilerin bulunduğunu öne sürdü.