Gündem

Zirve Yayınevi cinayetlerinde 9 yıl sonra karar çıktı; 5 sanığa 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet

Malatya'da işlenen cinayetlerde 3 kişi boğazı kesilerek öldürülmüştü

28 Eylül 2016 15:35

Zirve Yayınevi cinayetleriyle ilgili açılan davada 9 yıl sonra karar açıklandı. 9 yıl önce Malatya’da işlenen cinayetlerle ilgili Emre Günaydın, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Salih Gürler ve Abuzer Yıldırım hakkında 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Öte yandan mahkeme, gizli tanık İlker Çınar hakkında çelişkili ifadeleri ve sahte kimlik çıkarma gibi suçlar nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Çınar, verdiği ifadelerle davanın Ergenekon’a bağlanmasına neden olmuştu.

Zirve Yayınevi davasında 115’inci duruşma bugün Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, adli kontrol kapsamında elektronik kelepçe ile izlenen Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım ve Salih Gürler polis nezaketinde getirilirken, diğer sanıklar Hamit Çeker Elbistan Adliyesi'nden, Cuma Özdemir ise Darende Adliyesi'nden görüntülü sistem ile katıldı. Bir başka suçtan hükümlü sanık Varol Bülent Aral da Adana Cezaevi'nden aynı şekilde görüntülü sistem ile duruşmaya katılırken Malatya İl Jandarma eski Komutanı Emekli Albay Mehmet Ülger’in de aralarında bulunduğu tutuksuz yargılanan sanıklar da mahkemeye katıldı.  Duruşmayı çok sayıda avukat takip ederken, karar duruşmasında sanıklar son kez savunmalarını yaptı. 

Davada; Emre Günaydın, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Salih Gürler ve Abuzer Yıldırım'a 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. 

16 sanığa beraat

Aralarında emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile emekli Albay Ülger’in de bulunduğu 16 sanığın ‘terör örgütü üyeliği’ ve benzer suçlardan beraatine hükmeden mahkeme heyeti, ‘haberleşmenin gizliliğini ihlal ve resmi belgede sahtecilik suçlarından’ emekli Albay Mehmet Ülger’e 13 yıl 9 ay, Binbaşı Haydar Yeşil’e de 14 yıl 10 ay 22 gün hapis cezası verilmesini kararlaştırdı.

9 yıllık dava: Boğazlarını kesmişlerdi

18 Nisan 2007’de İncil ve Hristiyanlık kitapları basan Zirve Yayınevi’ne yapılan saldırıda Alman Tilman Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel boğazları kesilerek öldürüldü.

Dava 2011’de karar aşamasına gelmişken, Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz operasyon yaparak, bir grup askeri ve akademisyeni gözaltına aldı ve Zirve soruşturması başlattı. Katliam gizli tanık İlker Çınar’ın iddialarıyla Hurşit Tolon tarafından 1993 yılında gizlice kurulduğu iddia edilen ancak varlığı kanıtlanamayanTUSHAD örgütü ve Ergenekon davasıyla ilişkilendirildi. Tolon ile Albay Mehmet Ülger’in de olduğu 6 asker ve 3 sivil bu büyük kumpas yüzünden cezaevinde yattılar.

Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından 2014’te, uzun tutukluluk gerekçesiyle 5 sanık tahliye edildi.

Geçen nisanda 2. iddianamede savcı katliamın Ergenekon ve TUSHAD’la bağlantısı olmadığını savundu.

'FETÖ' soruşturmasında davada görev yapan savcılar Cihan Kansız firar ederken, savcılar İsmail Aksoy, Zafer Hazar özel yetkili mahkeme başkanı Hayrettin Kısa’nın aralarında bulunduğu isimler tutuklandı.

Çok amaçlı gizli tanık da soruşturulacak

Mahkeme, gizli tanık İlker Çınar hakkında çelişkili ifadeleri ve sahte kimlik çıkarma gibi suçlar nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Çınar, verdiği ifadelerle davanın Ergenekon’a bağlanmasına neden olmuştu. Disiplin suçu işlediği gerekçesiyle ordudan atılan Çınar, cinayetlerin 'Ergenekon Terör Örgütü’nce işlendiğini, Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekât Dairesi (TUSHAD) adlı silahlı yapılanma tarafından planlandığını iddia etmişti. Çınar, Turgut Özal’a suikast davasının da gizli tanığıydı. Özal’ın zehirlenerek öldürüldüğünü iddia eden Çınar, cinayet için emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ü suçlamıştı. Son olarak Çınar’ın HSYK müfettişlerine firari savcı Zekeriya Öz hakkında şikayetçi olarak ifade verdiği ortaya çıkmıştı.

Elektronik kelepçeyle geldiler

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, adli kontrol kararıyla elektronik kelepçe takılan sanıklar Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım ve Salih Gürler polis nezaretinde getirildi. Elektronik kelepçe takılan sanıklardan Hamit Çeker Elbistan Adliyesi, Cuma Özdemir ise Darende Adliyesi’nden video konferans sistemiyle duruşmaya katıldı. Önceki duruşmada tahliyesine hükmedilen ancak başka suçtan dolayı Adana F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Varol Bülent Aral da duruşmaya video konferans sistemiyle bağlandı. Tutuksuz sanıklar emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abat ile Murat Göktürk, Abdullah Atılgan, Adem Gedik, Hüseyin Yelki, Levent Ercan Gelegen de hazır bulundu.

"Alçak FETÖ’cüler hesap verecek"

Mahkeminin beraatine karar verdiği, davada 1.5 yıl tutuklu kalan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Hürriyet’ten Uğur Ergan'a özetle şunları söyledi:
“Ordudan atılmış hain bir onbaşıyı da akıl almaz itiraflarıyla devreye soktular. TSK’yı, Türkiye’yi bitirmeyi hedefleyen ana kumpas davasını güçlendirmek istediler. Bunun için beni buna dahil ettiler. Bu işin peşini bırakmayacağız. Bize bu alçak oyunu oynayan, kumpası kuran, bizleri ve ailelerimizi yıllarca perişan eden, masum insanların sağlıklarıyla oynayan bu hainlerden hesap soracağız. Alçak FETÖ’cüler adalet önünde hesap verecekler. Kimsenin şüphesi olmasın.” Tolon’un avukatı İlkay Sezer ise “Müvekkilimiz hakkında ilk ifadeyi alan savcı Cihan Kansız firarda, savcılar İsmail Aksoy, Zafer Hazar ve özel yetkili mahkeme başkanı Hayrettin Kısa FETÖ/PDY soruşturmasında tutuklandı, ihraç edildi. Hukuka uygun soruşturma, yargılama yapmayan, asılsız iddialar için tanık ayarlayan kişilerin yargı önünde hesap vermesini bekliyoruz” dedi.

O hakim ve savcılara suç duyurusu

Mahkemenin kararında davanın daha önce görüldüğü Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesin’de görev yapan mahkeme başkanları, duruşmalara çıkan, iddianame sunan savcılar, dönemin Malatya Terörle Mücadele Şube Müdürü ve bu şubede görevli polisler ile Jandarma Komutanlığı’ndaki görevliler hakkında ilgili suç duyurusunda bulunulmasına hükmedildi. Kararda özetle "Eylemin 5 sanık tarafından planlanarak işlenmiş olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, yaklaşık 9 yıl süren yargılamaya rağmen sanıkları azmettirenlerin veya örgütlerin ortaya çıkarılmadığı, olayın azmettirici ve planlayıcıları olan failler ve örgütlerin ortaya çıkarılması yönünde suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi” dendi.

[115. celsede 3'er kez 5 müebbet]

ARKADAKİ GÜCE BİR ŞEY OLMADI

ZİRVE Yayınevi’nde boğazı kesilerek öldürülen Tilman Geske’nin eşi Suzanna Geske, “Bu karardan memnun olamam. 100’den fazla duruşmaya gittim. Sinir bozucu. 9 yıl hiçbir şey çıkmadı. Tamam, o katil beş genç, üç kez ağırlaştırılmış müebbet aldılar da aslında almadılar. Evlerinde, dışarıdalar. Yargıtay karar verinceye kadar o katil gençler evlerinde kalabilirler. 21 kişi sanık oldu. Sadece 5 katil ve iki asker ceza aldı. Ama katliamın arkasındaki güce hiçbir şey olmadı. Kurgulayıp planlayanlar serbest” dedi. Geske’nin avukatı Ali Koç ise özetle “Bu kararı adil bulmuyoruz. Birincisi, yaklaşık 10 yıl önce cinayet mahallinde yakalananlar o gün ne ceza alacaklarsa bugün aynı cezayı aldılar. Eğer aynı yargılama yapılacaktı ise davayı 10 yıl sürdürmenin âlemi yoktu. Muhatabımız devlettir. Kumpas kurulacak noktaları bunlara siz emanet ettiniz. Beş katilin aylarca cinayet planı yapmasının örgütle bir ilişkisi olamayacağına karar veriyor. Bu, utanç verici. İstinaf yolu açık. Bölge Adliye Mahkemeleri’ne başvuracağız. Oradan çıkacak karardan sonra Yargıtay aşaması olup olmayacağı belli olacak” diye konuştu.

Zirve Yayınevi cinayetleri neydi?

Malatya'da 18 Nisan 2007'de İncil basımı yapan Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel boğazları kesilerek öldürülmüştü. Zanlılardan Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Abuzer Yıldırım olay yerinde yakalanmış, üçüncü katın penceresinden kaçmak isterken düşerek yaralanan Emre Günaydın, tedavisinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.