Zeka geriliği bulunan ve yüzde 50 zihinsel engeli bulunan Sinem, çevresindeki 5 kişi tarafından tecavüze uğradı. Tecavüz, Sinem'in hamile kaldığının anlaşılması üzerine ortaya çıktı. Ancak mahkeme heyeti, zihinsel engelli kadının 'bağırmadığını' gerekçe göstererek sanıkların tamamı hakkında beraat kararı verdi. Skandal karar sonrası sosyal medyada #sinemiçinbağırıyoruz etiketiyle kampanya başlatıldı.
Yaşanan skandalı ortaya çıkaran Hürriyet yazarı Ayşe Arman'ın avukat Tuğçe Alper Kurt ile gerçekleştirdiği, "Gerekçe: ‘Bağırsaydı, cinsel saldırı olacaktı!’ Ama BAĞIRMAMIŞ" başlığıyla yayımlanan (16 Mart 2018) söyleşinin ilgili bölümü şöyle:
Müvekkiliniz Sinem’in yaşadığı felaket nedir?
Sinem Şahin, herkes tarafından zihinsel engelli olduğu bilinen biri. Aynı mahallede yaşayan 5 erkek tarafından cinsel istismara uğradı. Bu cinsel saldırılardan birinin sonucunda, gebe kaldı. Gebeliğini bile, kendisi değil, annesi fark etti. Adli mercilerce sonlandırıldı. Sanıklardan şikâyetçi oldu. Ama mahkeme bu sanıkları serbest bıraktı!
- Ben doğru mu anlıyorum: Sinem 22 yaşında ama zekâ yaşı 11-12...
Evet.
- Ve 5 erkek ona, cinsel istismarda bulunuyor. Tecavüz ediyor yani! Onların kim olduğu da biliniyor. Ama ceza alan yok. Beşi de serbest...
Doğru, olan bu!
- Peki nasıl olabiliyor böyle bir şey?
Adli Tıp’ın vermiş olduğu rapor var, “Maruz kaldığı eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilir” diye. Hal böyle olunca da, mahkeme reşit, normal birey gibi kabul etti Sinem’i...
- İyi de, siz, yüzde 50 engelli diyorsunuz?
Evet. Zihinsel engeli oldukça ciddi bir durumda. 5 dakika bile konuşsanız, hemen anlayabilirsiniz. Yeğenleriyle oturup evcilik oynayan bir çocuktan bahsediyoruz. Bu arada dosyada, Adli Tıp raporları dışında Sinem’in 3 farklı raporu daha var. Üçünde de, ‘ruhen kendini savunamayacağı’ belirtilmiş. Yani, ‘maruz kaldığı eylemi anlayamaz’ deniyor.
- Ya hamilelik? O nasıl ortaya çıkıyor?
Annesi, adet olmadığını fark ediyor ve soruyor. Sinem de, “Evet, olmuyorum” diyor. Hastaneye gidiyorlar ve orada ortaya çıkıyor ki, hamile. Sinem, olan biteni annesi-babasına değil, ablasına anlatıyor, “Benimle zorla birlikte oldular” diyor.
- Peki Sinem’in rızası söz konusu olabilir mi?
Rızası olduğunu düşünmek güç. Çünkü eylemin idrakı ve sonucuyla ilgili fikri olmadığı o kadar belli ki. İdrak edebilse, buna aklı eren bir genç kadın olsa, zaten önlemini alabilir ve gebe kalmazdı diye düşünüyorum.
- “Zihinsel engelli birinin rızası” diye bir şey söz konusu mu?
Hayır. Kendisine vasi atanan birinin rızası, hukuken geçerli bir rıza değildir, olamaz! Zaten Medeni Kanun’umuz, bu kişiler kendi başlarına eylem ve iştiraklerde bulunmasın, hukuken sorumluluk altına girmesinler diye vasi atanmasını gerekli görür. Sinem’in vasisi, mahkeme kararıyla annesi olarak tayin edildi...
- Doktora muayeneye götürüldüğünde gebeliği kaç haftalıkmış?
16 haftalık.
- Dava dosyasında, Sinem, tek tek kimin, ona ne yaptığını anlatıyor. Hep, “Rızam yoktu, benimle zorla birlikte oldu” diyor. Peki bunun adı cinsel saldırı değil mi?
Evet öyle. Cinsel saldırı ya da toplumdaki bilinen adıyla tecavüz...
- Peki sanıklar neden ceza almıyor?
Mahkeme, Sinem’e bağırıp bağırmadığını, kurtulmak için bir şey yapıp yapmadığını sorduğunda, Sinem bağırmadığını söyledi. Neden bağırmadığı sorulduğunda da, “Bilmiyorum” dedi ve tüm bunları oldukça safça söyledi. Sinem’in bağırmayışı, ‘rızayla cinsel ilişki’ gibi bir kisveye sokularak, ‘bağırsaydı, cinsel saldırı diyecektik ama bağırmamış’ gibi mantık dışı bir gerekçeyle sanıklara beraat hükmü verildi...