HaberTürk yazarı Serdar Turgut, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarını deldiği iddiasıyla Mart 2016'dan bu yana tutuklu bulunan Türkiye ve İran vatandaşı Reza Zarrab'ın, "Federal koruma altına alınarak 'tanık koruma programı'na sokulduğu şüphesinin güçlendiğini" aktardı.
Turgut'un "Zarrab operasyonu" başlığıyla (18 Kasım 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Washington’da Hazine ve Adalet bakanlığının işleyişini iyi bilen ulusal güvenlik uzmanları, Reza Zarrab’ın çoktan federal koruma altına alınarak “tanık koruma programı”na sokulduğu şüphesinin güçlendiğini söylüyorlar.
Resmen 27 Kasım’da başlaması gereken Zarrab ve Hakan Atilla davasında eğer bu şüphe doğrulanırsa Atilla’nın tek başına mahkemeye çıkacağı da söyleniyor.
27 Kasım’daki davaya bakacak jürinin, savcı ve avukatlar tarafından oluşturulması süreci hâkim önünde başlayacak.
26 Kasım’da, yani davanın resmen başlamasından bir gün önce taraflar işleyiş konusunda görüşmek için yeni bir konferans düzenleyecekler. Eğer 26’sında Zarrab konferansa katılmazsa bunun onun gerçekten de tanık koruma programına çoktan alındığı anlamına geldiğini göstereceği söyleniyor.
Tüm işlemler şu anda perde arkasında yapıldığı ve bazı belgeler savunmadan bile engellendiği için “Jenks Kanunu” veya “3500 doküman” olarak da bilinen belgelerin aslında neler olduğu da net değil. Jenks Kanunu veya 3500 doküman, bir davada suçlanan kişinin veya tanık olan insanın başkaları hakkında yaptığı suçlamaların açıklanma sürecini düzenliyor.
Zarrab şu an hapishanede olmasa dahi federal koruma altında olduğundan, yani ya FBI’ın bir güvenli evinde 24 saat gözetimde ya da yeni kimliğiyle başka bir yerde bulunduğundan verdiği ifadelerde yaptığı yeni suçlamaların veya verdiği yeni isimlerin neler olduğu henüz bilinmiyor.
Bunlar bir ihtimal 27 Kasım’dan sonra ortaya çıkabilir. Ancak bu süreçleri iyi bilen uzmanlar, “Hızlı açıklamalar beklenmemeli; çünkü Zarrab beklendiği gibi yeni isimler veriyorsa bunları hemen açıklama yoluna da gitmeyebilirler. Bu işlemler hakkında yeni delillerle dosyalar oluşuncaya kadar içerikler de o zamana kadar açıklanmayabilir” diyorlar.
***********
Özel savcının hazırlığı
Bu arada Trump yönetimi ile Rusya bağlantılarını soruşturan özel savcı Robert Mueller’in Zarrab davasına özel ilgi göstermeye başladığı da söyleniyor. Türk yetkililerin eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’a, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in kaçırılıp doğrudan İmralı Adası’na nakledilmesi için 15 milyon dolar teklif ettiği iddiasını da soruşturan Mueller, bu görüşmeye şahit olan eski CIA Başkanı James Woolsey’den bilgi alıyor.
Bunun yanında bu konuda Zarrab’ın neler diyeceğini de öğrenmek istediği konuşuluyor Washington’da.
Zarrab davasını başlatan eski savcı Preet Bharara, Trump tarafından görevden alınmıştı. O günden bu yana yerine resmen atama yapılmadığından şu anda davayı fiilen Bharara’nın eski yardımcısı yürütüyor ve onun da Bharara ile yakın olduğu biliniyor.
Zarrab’ın avukat olarak tuttuğu Rudolp Guiliani konuları görüşmek için Türkiye’ye gitmiş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de konuşmuştu. New York’a dönüşünde, “Bu mesele Amerika ile Türkiye’nin ortak çıkarları ve ulusal güvenlik duyarlılıkları çerçevesinde çözülmelidir” demişti.
Özel savcı Mueller’in, Zarrab davasını Michael Flynn davası ile alakalandırmak istediği ve bu yüzden Guiliani’ye de sorgulama davetiyesi çıkaracağı söyleniyor.
Mueller’in Guiliani’ye kendisine Ankara’da neler söylendiğini de sorması ihtimalinden bahsediliyor. Bugüne kadar Zarrab sanık olduğundan Guiliani bir avukat olarak isterse bunlara cevap vermeyebilir. Ancak Zarrab denildiği gibi artık tanık olduysa Guiliani kendisine Ankara’da söylenenleri açıkça anlatmak zorunda da kalabilir.
Anlayacağınız bu dava nedeniyle Türkiye-ABD ilişkisi çok daha sıkıntılı bir döneme girmeye başlıyor.