Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Esmaül Hüsna Aslan, Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran olayına ilişkin, “Kaybolan, katledilen çocukların hesabını soracağız. Türkiye’nin çocuk mezarlığı olmasına izin vermeyeceğiz” dedi. Adli İstatistik verilerini en son 2008’le 2016 yılları arasında paylaşan TÜİK’in son verilerine göre 104 bin 531 çocuk kaybolduğunu dile getiren Aslan, "Bu veriler açıklanan son veriler oldu. TÜİK bu verileri neden gizliyor?" ifadelerinde bulundu.
Diyarbakır’da 21 Ağustos'ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedeni 19 gün sonra Pazar sabah saatlerinde Tavşantepe Mahallesi yakınlarındaki Eğertutmaz deresi yatağında bulundu. Olaya ilişkin açıklama yapan Zafer Partisi Kadın, Aile ve Çocuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Esmaül Hüsna Aslan, “Elbette üzüldük, Narin’in yaşayamadığı çocukluğuna, gidemediği okula, düşleyemediği hayallere… Bir daha hiç dönmeyecek bir gülüş, yarım kalmış bir hayat oldu Narin. Ancak ah, vah, tüh ederek ulaşabileceğimiz sağlıklı bir nokta yok. Bu cinayeti kimler korudu? Susarak ortak olanlar kimlerdi? Narin’in başına ne geldi? Bizim tüm bu soruların peşinden gitmemiz gerekiyor. Başka çocukların zarar görmemesi, adaletin yerini bulması, cezasızlık kültürüyle nice Narin’lerin hayattan koparılmaması için buna mecburuz” ifadelerini kullandı.
“Biz çocuklarımızı koruyamıyoruz"
Son yıllarda katledilen çocukları hatırlatan Aslan şu ifadelerde bulundu:
“Biz çocuklarımızı koruyamıyoruz. Türkiye’de cinayete kurban gitmiş, adını unuttuğumuz yüzlerce çocuk var. Ve elbette hala kayıp olan çocuklar. Cesedi ormanlık alanda parçalanmış şekilde bulunan 1,5 yaşındaki Ecrin, öz annesi tarafından öldürülen 6 yaşındaki Muhammed, komşularının cinsel istismarı sonrası öldürülen 8 yaşındaki Ahmet Tuna, 6 yıldır bulunamayan Evrim Atış, 4 yıldır bulunamayan Miraç Çiçek ve niceleri. Peki 6 yaşındaki Eylül Umutlu’yu hatırladınız mı? Tecavüz edildikten sonra cesedi bavula konan Eylül’ü? Cinsel istismara uğradıktan sonra boğularak öldürülen Eylül Yağlıkara’yı ne çabuk unuttuk peki?”
“TÜİK verileri neden gizliyor?"
Aslan, sözlerine şöyle devam etti:
“Narin ve saydığımız bu isimler kamuoyunun bildiği, takip ettiği, çocuklarımız. Peki ya diğerleri? Adını dahi bilmediğimiz nice kayıp çocuğumuz var. Üstelik bu konudaki veriler ısrarla gizleniyor! Türkiye İstatistik Kurumu, daha önce düzenli aralıklarla açıkladığı kayıp çocuklara ilişkin verileri 2016’dan bu yana paylaşmıyor. TÜİK’in Adli İstatistik verilerine göre 2008’le 2016 yılları arasında tam 104 bin 531 çocuk kayboldu. Bu veriler açıklanan son veriler oldu. Peki on binlerce kayıp çocuğa ne oldu? Kaçı hala kayıp, kaçı ailesine teslim edildi? Verilerin durdurulduğu 2016’dan bu yana kaç çocuk kayboldu? TÜİK bu verileri neden gizliyor? Hiçbirinin yanıtını bilmiyoruz.
“İlgili bakanlık çocukları adeta umursamıyor”
“2017 yılında Gaziantep’te 691 çocuğun kayıp ihbarı emniyete yansıdı. Antep’teki STK ve aktivistler söz konusu kayıpların Suriye’de yaşanan savaşla ilişkilendirerek, kayıp çocukların radikal İslam ve bazı gruplar tarafından kaçırıldığını ve resmi kurumların bu konuda gerekli hassasiyeti göstermediğini savundu. Ortadoğu’nun göbeğinden sürekli göç alan Antep’te şu an durum ne, bilmiyoruz. En fazla çocuk kayıp vakası yaşanan kentin Gaziantep olduğunu açıklayan TÜİK, yıllardır verilerini güncellemiyor. Dahası bu duruma karşı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan çıt çıkmıyor. İlgili bakanlık çocukları adeta umursamıyor.” (ANKA)