Türkiye’de farklı nedenlerden dolayı yüzünde görünür farklılıklar olan 720 bin insan var. Bu insanlardan biri olan Pınar Emir ile Yüzümle Mutluyum Derneği Başkanı Emre Erdal, yaşadıkları sorunları ve çözüm yollarını anlattı
Türkiye’de yüzünde doğumsal sendromlar, yara, iz, yanık, tümör gibi nedenlerle görünür farklılıklar olan tahmini 720 bin kişi var. Ancak toplumun büyük bölümü bu kadar insan olduğundan pek az kişi haberdar. Çünkü yüzünde görünür farklılık olan birçok insan, toplum içine karışmaktan kaçınıyor.
Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem'in haberine göre bu insanlara ve ailelerine destek olmak için çalışan Yüzümle Mutluyum Derneği’nin de organizasyonuyla 17-24 Mayıs tarihleri arasında tüm dünya ile uyum içerisinde “Yüzümle Mutluyum Haftası” düzenleniyor. Haftanın amacı yüzünde görünür farklılıkları olan bireylerin farkındalığına dikkat çekmek.
"Bu iş ailede başlıyor"
Pınar Emir, yüzündeki görünür farkındalık olan insanlardan sadece biri. “Yüzümdeki farklılığı ilk olarak ne zaman fark ettiğimi hatırlamıyorum. Çünkü farklı olduğumu hissetmedim. İlkokul başlayana kadar yüz görünür farklılığımla ilgili olumsuz birşey yaşamadım. Bunun sebebi de ailemdir” diye konuşmaya başladı.
"Bu iş ailede başlıyor, aile çocuğu olduğu gibi kabul edip, sevip saydıktan sonra ve farklı bir muamele yapmadıkça çocuk da farklı olduğunu düşünmeyecektir” diyen Emir, ilk defa yüzündeki farklılığa ilkokulda varıyor.
“İlkokulda olumsuz davranan arkadaşlarım oldu”
İlkokulda olumsuz davranan arkadaşlarım oldu tabi, alay eden veya işitme cihazımı çekip fırlatan ama onlar da bilmediği için böyle davrandılar. Elbette o yaşta üzülüyor insan ama ailem arkamda olduğu için kolayca geçirdim o sıkıntılı süreci.
"Gündelik hayatta yüzünde farkılılıkk olanlar çok sıkıntı çekiyor"
Emir, gündelik hayatta, yüz görünüm farklılığı olan insanların çok sıkıntı çektiğini kaydederek şöyle konuştu:
"En başta ayrımcılık görüyorlar, dış görünüme o kadar çok önem veriliyor ki, sadece buna göre değerlendirme yapıyorlar. Dışlanma, alay edilme, akran zorbalığı ve malesef nefret suçu gibi çok rahatsız edici durumlar oluyor. Çocuğunu parka götüremeyen aileler var. Ama bizler Yüzümle Mutluyum Derneği olarak tüm bunlarla mücadele edip, bu bireylerin yalnız olmadığını gösteriyoruz. Toplumun oluşturduğu tüm yargıları yıkmak için çalışıyoruz."
"Geçmişe göre daha iyi durumdayız"
Erdal buna karşın toplumun yüzünde farkındalık olan insanlara davranış olarak geçmişe oranla daha iyi durumda olduğunu belirterek, bunda teknoloji ve sosyal medyanın gelişmesiyle bilgiye daha kolay ulaşılır hale gelmesinin etkili olduğunu söyledi.
"Başarı ve mutluluk güzellikle özdeşleştirilmiş durumda"
Güzellik algısının toplumda başarıyla ve mutlulukla özdeşleştirilmiş durumda olduğunu iddia eden Emir, sözlerini şöyle devam ettirdi:
"Bu algı görünür farklılığı olan bireyleri zorluyor ve üzüyor. Dernek olarak görünürlüğün önemli olduğunu, farklılığı olan bireylerin daha fazla medya kanallarında rol almasını öneriyoruz. Hedeflerimizin başında toplumdaki bakış açısını değiştirmek, toplumun oluşturduğu tüm yargıları yıkmak. Akran zorbalığının, ayrımcılığın, nefret suçunun önüne geçmek. Yüz görünür farklılığı olan bireylerin daha aktif, sosyal ve özgüvenli bir şekilde toplumda varolmasını istiyoruz."
“Yaşam hakkını savunarak gebeliği sonlandırmadık”
Derneğin başkanı olan 33 yaşındaki Emre Erdal, yüzünde görünür farkındalık olan bir çocuk babası. Eşinin hamileliğinin 18. haftasında çocuklarının yüzünde farkındalık olacağını öğrendiklerinde gebeliği sonlandırma seçenekleri olmasına karşın yaşam hakkını savunarak yola devam etmişler.
“Her insanın farklılıkları olsa da yaşam hakkı vardır, farklılıkları kabullendiğimizde her şey daha kolay oluyor” diye anlatıyor Erdal o günleri.
Çocuklarının doğmasının ardından bilgi Bilgi edinmeye çalıştıklarında Türkiye’de bu konuda yeterli kaynak bulamadıklarını söyleyen Erdal, dernekleşme sürecini şöyle anlattı:
Erdal'ın, amaçlarından biri de toplumda kalıplaşmış güzellik algısını değiştirmek / Fotoğraf: Independent Türkçe
“İdeal dış görünüş kalıplarını parçalamak için derneği kurduk”
Aileler arası iletişim platformu da mevcut değildi. Zamanla diğer ailelere ulaşmaya başladık, onların anlattıkları sorunlar önemliydi; çocuklarının görünür farklılıkları nedeniyle olumsuz tutum ve davranışlara maruz kaldıklarını belirtiyorlardı. Bu sorunlarla mücadele ve dayatılan ideal dış görünüş kalıplarını parçalamak için alanında ilk olan derneğimizi kurduk. Derneğimiz sadece sendrom özelinde değil iz, tümör, yanık gibi yüz bölgesinde görünür farklılıkları olan herkesi kapsıyor. Bu durumu yaşayan kişi sayısının ülkemizde 720 bin olduğu tahmin ediliyor.
"Amacımız ayrımcılığa uğramadan hayatlarını devam ettirmeleri"
Erdal, dernek olarak en büyük amaçlarının görünür farklılıkları olan bireylerin eşit şanslar, eşit haklar, farklılıklara saygı prensibiyle toplumda ayrımcılığa, olumsuz tutum ve davranışlara maruz kalmadan hayatlarını devam ettirmeleri olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle devam ettirdi:
Diğer yandan toplumda yer edinen ideal olarak sunulan dış görünüş kalıplarını parçalamak istiyoruz. Hafta kapsamında pandemi nedeniyle aktivitelerimiz sosyal medya ile sınırlı olacak. Bir selfie kampanyası başlattık. İnsanlardan aynaya tamamlanmamış daire çizip #yuzumlemutluyum hastagi ile paylaşmalarını istiyoruz. Bunun amacı selfienin mükemmel görünüm ile ilgili olmadığını vurgulamak, herkesin olduğu gibi mutlu olabileceğini hatırlatmaktır.