Alman Basın Ajansı'nın (dpa) haberine göre, "Batının İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar" (Pegida) adı altında Dresden kentinde ortaya çıkan oluşuma katılım artıyor. Dresden'i örnek alan diğer Alman kentlerinde de "Pazartesi Yürüyüşleri" adı altında eylemler düzenleniyor. Başlangıçta sayıları birkaç yüz olan göstericiler artık binlerle ifade ediliyor. Düsseldorf'ta Pegida'ya atfen benzer amaç ve içerikte Dügida kuruldu. Pegida taraftarlarının bugün için yürüyüş bildiriminde bulundukları şehirler arasında Kassel ve Würzburg da bulunuyor.
Pegida sözcüsü Lutz Bachmann, "Kimse gündeme getirdiğimiz meseleleri ele almaya cesaret edemiyor. Hemen Nazi damgası vuruluyor. Radikal düşüncelerle işimiz yok" sözleriyle oluşumu savunuyor.
'Hedef medeniyetler savaşı'
Aşırı sağ uzmanı siyaset bilimci Hajo Funke, Pegida hareketinin "masum bir vatandaş protestosu" olarak nitelenemeyeceğine dikkat çekiyor. Funke, "Halkın korku ve kin duyguları körükleniyor. Bir medeniyetler savaşı başlatılmak isteniyor" diyor. Pegida'nın aşırı sağcıların geleneksel araçlarından yararlandığını belirten Funke, "Aşırı sağın yön verdiği bir kitle hareketine dönüşebilir. İşte bu kaygı verici" ifadelerini kullanıyor.
Funke özetle şu görüşleri dile getiriyor: "Almanya'da mülteci yurtlarının sayısı artıyor. Siyasi sorumlular halkın bu yurtlar karşısındaki tavır ve korkularını henüz işin başındayken doğru değerlendirmeli ve harekete geçmeliydi. Ancak bunda gecikildi. Buna bir de radikal İslamcı tehdidi eklendi."
'Belli insanlara düşmanlık kanıksanır hale geldi'
Aşırı sağ ile mücadele konusunda çalışmalar yapan Amadeu Antonio Vakfı'nın yöneticisi Timo Reinfrank, AB'nin diğer ülkelerinde Pegida benzeri oluşumların daha önce ortaya çıktığını belirtiyor. Reinfrank, "Ancak Pegida ve benzeri oluşumların insanları harekete geçirebilme potansiyeli beni kaygılandırıyor. Nefret, toplum önüne çıkartılabilir bir duygu haline getiriliyor. Belli insanlara düşmanlık, kanıksanır hale geliyor" diye konuşuyor.
Federal Emniyet Teşkilâtı'nın (BKA) verilerine göre mülteci yurtlarına düzenlenen saldırılarda bu yıl büyük artış kaydedildi. Bu yılın ilk 9 ayında, 2012 ve 2013 yılındaki vakaların toplamından daha fazla saldırı kayıtlara geçti.
İç istihbarat örgütüne eleştiri
Sol Parti'den Petra Pau, seçim bölgesi olan Berlin'in doğusundaki Marzahn-Hellersdorf'un sık sık mülteci yurtlarına saldırılarla gündeme geldiğini belirtiyor. "Giderek bir pogrom (katliam) havası estiriliyor" ifadesini kullanan Pau, 1990'lı yıllarda yurtlara düzenlenen saldırıları hatırlatıyor. Sağdan gelen tehdidin hafife alınmaması çağrısında bulunan Pau, "Irkçılık toplumun merkezinde kanıksanıyor. Bu gelişme ciddiye alınmalıdır" uyarısında bulunuyor.
Yeşiller partisinden Irene Mihalic, sağdaki hareketliliği kaygı verici buluyor. Mihalic, "Ne yazık ki iç istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Teşkilatı, NSU olayındaki acı deneyimlere rağmen, gelişmeleri analiz edebilme yeteneği ve hassasiyetinden yoksun durumda. Bu, son derece tehlikeli gelişmeleri beraberinde getirebilir" diyor.