T24 - CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi’nin Varlık Barışı kapsamında beyan edilen 64 ton altının herhangi bir şekilde kayıtlara girmediğini belirtip “Bu altınlar buharlaştı mı?” sorusuna karşılık Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, “MASAK, Varlık Barışı’na dahil 39 şüpheli işlemi inceliyor” yanıtını vermesiyle başlayan tartışma sürüyor.
Altın sektörünün önde gelen şirketlerinin yöneticileri, bu altının, sektörden beyan edilmiş olamayacağını vurgularken kıymetli madenler piyasası uzmanı ve öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Metin Duyar, yurtdışından altın getirmenin prosedürünü anlattı. Duyar Milliyet gazetesine şu bilgileri verdi:
Gümrükten borsaya 3 gün
“Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki 32 sayılı kararın 7’nci maddesi şöyle diyor: ‘Kıymetli madenler, taşlar ve eşyaların dış ticaret rejimi esasları dahilinde Türkiye’ye ithali ve ihracı serbesttir. İşlenmemiş kıymetli madenlerin ithali, Merkez Bankası ile kendi mevzuatları hükümleri saklı kalmak kaydıyla kıymetli madenler borsası üyesi kıymetli maden aracı kurumları tarafından yapılır. Ancak kıymetli madenler borsası üyesi aracı kuruluşlar ithal ettikleri işlenmemiş kıymetli madenleri üç iş günü içinde borsaya teslim etmek zorundadır.’ Bu, külçe altın ithalatının İstanbul Altın Borsası aracı kurumları tarafında yapılacağı ve üç gün içerisinde gümrükten giren altının borsada olması anlamı taşımaktadır.”
‘Kaçak bile girmiş olamaz’
Türkiye’nin yıllık ortalama altın ithalatının 230 ton olduğunu, bu miktarın yüzde 30’una yakın olan söz konusu 64 ton altın yasal yoldan geldiyse borsa kayıtlarında gözükmesi gerektiğini vurgulayan Duyar şöyle dedi:
“Bunu kısa yoldan anlamanın yolu 2010 altın ithalatına bakmaktır. Çünkü altın ithalatı hem gümrük kayıtlarından hem de istanbul altın borsası kayıtlarında gözükmektedir. Altın borsasındaki kayıtlara göre 1 Ocak-31 Mayıs 2010 arasındaki ithalat 1 tondur. Yani 64 ton altın Türkiye’ye girdiyse ya özel bir yasa çıkartılmış olması ya da kaçak girmiş olması gerekir, çünkü ilk beş ayda ithalatı 1 ton gözükmektedir.
Kaçak olarak 64 ton altını yurtiçine sokmak oldukça riskli olup realize edilmesi ciddi bir organizasyon gerektirmektedir. Çünkü 64 ton altının parasal değeri şimdiki fiyatlarla yaklaşık 4.1 milyar dolar etmektedir. Bu büyüklükte altının güvenlik riski düşünülmeden kaçak olarak kolay getirildiğini söylemek gerçekçi olmayacaktır.
Devlet özel bir giriş izni verdiyse 64 ton altını güvenli bir şekilde saklayacak yer gerekmektedir ki bu bile zorlamalı bir senaryo gibi gözükmektedir. Çünkü bu kadar altının piyasaya girdiği hemen belli olur ve Kapalıçarşı piyasasında konuşulur. Yok eğer altın kaçak girdi ve içeride piyasaya satıldı ise bunu da tespit etmek oldukça kolaydır. Kapalıçarşı’ya giderek makul oranda külçe altının seri numaralarını alarak borsadaki kayıtlarla karşılaştırırsak durum açığa çıkar.”