Yunan ekonomisini kurtarmak için 110 milyar euro'luk kesenin açılmasının Yunan halkının kemer sıkma tedbirleriyle tanışmasının üzerinden tam 1 yıl geçti.
1 yıl önce mayıs başında savaş alanına dönen Atina sokaklarında yine grev, yine protesto ve yine polis müdahalesi vardı.
Polis eylemlerin her zamanki adresine Parlamento'nun önündeki Sintagma Meydanı'na sabah saatlerinden itibaren tedarikli gelmişti.
Güvenlik güçleri gözyaşartıcı gaz kapsülleri ortaya çıkmadan maskeleri takmıştı. Sonunda beklenen müdahale de geldi.
Ülkede acil uçuşlar haricinde havaalanı servislerinin durduğu, okulların kapandığı, hastanelerin çekirdek kadroyla hizmet verdiği grev ve eylem Yunan ekonomisinin kurtarılması macerasında kritik bir döneme denk geldi.
Avrupa Birliği ve IMF yetkilileri Atina'da Yunan hükümetiyle 5'inci kredi diliminin serbest bırakılması için müzakere ediyorlar. Ama masadaki tek konu 110 milyar dolarlık kurtarma paketinin 5'inci dilimi değil. Atina, borcun yeniden yapılandırılmasını, vadenin ve faizin gözden geçirilmesini istiyor.
Sadece bu da değil. Atina'nın 50-60 milyar euro'luk ayrı bir kredi paketi için AB ve IMF ile yürüttüğü müzakerelerde sona gelindiği iddia edildi. Bu da daha fazla kemer sıkma ve daha fazla özelleştirme anlamına geliyor. Yunanistan'da sokak en çok buna tepkili.
Yunanistan'ın başkenti grev ve eylemler çerçevesinde, "Artık dayanımıyoruz. Borcun bedelini zenginler ödesin" pankartlarıyla bezendi.