Yunanistan'da yapılacak erken genel seçimlere sayılı günler kaldı. Anketlere göre seçim yarışını sol ittifak Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA) önde götürüyor. Alexis Tsipras liderliğindeki SYRIZA, iktidara gelmesi durumunda Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ile imzalanan yürürlükteki anlaşmaları feshedeceğini, özelleştirme, maaş kesintileri ve diğer tasarruf önlemlerini iptal edeceğini duyurmuştu. Bu durum Euro Bölgesi'nde endişelere neden oluyor.
Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü (DIW) Başkanı Marcel Fratzscher Yunanistan'ın devlet borçlarının hala fazlasıyla yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Berlin'deki Humboldt Üniversitesi'nde makroekonomi ve finans profesörü olarak görev yapan Fratzscher'e göre kredi şartlarının gevşetilmesi ve daha düşük faiz gibi geçici önlemlerle fazla bir sonuç elde edilmesi mümkün değil.
Yunanistan konusunda kalıcı ve uzun vadeli bir çözüme ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan uzman, bunun için bir sonraki Yunan hükümetinin de reformlara devam etmesinin kaçınılmaz olduğu görüşünde.
Marcel Fratzscher "Avrupalı ortakları bir sonraki Yunan hükümetinden de reformlara devam edeceği sözünü almak istiyor. Şimdiye kadar birçok şey yapılmış olsa da Yunanistan'ın daha hala bazı reformları hayata geçirmeye ihtiyacı var. Devlet kurumlarının iyileştirilmesi gerekli. Ülkenin rekabet gücünün artırılması, firmalara tekrardan yatırım yapmaları için yardım edilmesi lazım. Avrupalı ortakları için Yunanistan'ın verdiği sözleri tutması büyük önem taşıyor" şeklinde konuşuyor.
Uzun vadeli çözüm
Fratzscher'e göre ancak Yunanistan'ın reform sürecine devam etmesi halinde Yunan ekonomisi toparlanabilir ve yeniden ekonomik büyüme sağlanabilir. Böylece insanların yeniden iş bulması ve iyi bir kazanca sahip olması sayesinde Yunanistan'ın devlet borcu sorunu uzun vadeli olarak çözülebilir.
Uzmana göre Yunanistan'ın reformlara devam edeceğini garanti altına alması halinde Avrupa'nın gerekli mali desteği sağlayacak gücü bulunuyor. Fratzscher sadece 2-3 yıl sürecek geçici bir çözüm değil, sorunun toptan halledilmesi için yapılacak maddi destek ve değişikliklerin çapının da yeterli büyüklüğe sahip olması gerektiğinin altını çiziyor.
Öte yandan Almanya'nın Yunanistan için yeni bir borç yapılandırılmasına karşı olduğu, hatta gerekirse Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılmasına hazır olduğu son dönemde sık sık dile getiriliyor. Aynı zamanda Alman Ekonomi Bakanlığı Danışma Kurulu'nun da üyelerinden olan Fratzscher ise Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılıp ayrılmayacağına yönelik devam eden tartışmaların hem ülkeye hem de Euro'ya zarar verdiğini vurguluyor.
Avrupa'ya da bir bedeli olacaktır
Marcel Fratzscher "Euro olmadan Yunanistan halihazırda içinde olduğundan çok daha derin bir depresyona sürüklenecektir. Yunanistan Euro'dan vazgeçip para birimi olarak yeni bir Drahmi'yi kabul ederse olacakları tahmin etmek hiç de zor değil. Sadece devletin anında iflas etmesiyle kalmaz, Yunan bankaları ve firmaları arasında da dev bir iflas dalgası yaşanır. İşsizlik büyük oranda artıp, gelir de aynı şekilde azalır. Ayrıca dörtnala tırmanan enflasyon Yunan vatandaşların alım gücünü düşürecektir. Euro Bölgesi'nden ayrılmasının Yunanistan'ı önümüzdeki 5 yıl içinde inanılmaz oranda güçsüzleştireceğini düşünüyorum. Avrupa Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılmasını daha kolay atlatacak olsa da, bu durumun Avrupa'ya da bir bedeli olacaktır."
Fratzscher, Aleksis Tsipras'ın iktidara gelirse vaat ettiği gibi reform sürecini durduracağını ise düşünmüyor. Yunan bankalarının Avrupa Merkez Bankası'nın verdiği krediler olmadan ayakta kalabilecek durumda olmadığını belirten uzman, Tsipras'ın ekonomiyi ve insanlarını korumak istiyorsa reformlara devam edeceğini, bu konuda başka bir alternatif göremediğini kaydediyor.