Atina’da geçen pazartesi günü Gizi semtinde Genadiu sokağında bulunan 43 numaraları apartmanın giriş katındaki DHKP-C hücreevine yapılan baskında yakalanan İsmail Akkol, Yunan polisi ve İstihbarat Teşkilatı’nda (AYP) “Hristo” (İsa) kod adıyla biliniyordu. Akkol’un örgüt içindeki kod adı da İsa idi.
Hüriyet gazetesinden Yorgo Kırbaki'nin haberine göre, 1996’da Özdemir Sabancı cinayetinin tetikçilerinden Akkol, kullandığı sahte belgelerle 2000’li yılların başlarıda Yunanistan’da Çetin Bayır adıyla siyasi iltica başvurusunda bulunmuş ve bir süre sonra da siyasi mülteci olarak kabul edilmişti.
To Vima gazetesinin internet sitesindeki habere göre “Yunan polisi ve EYP son yıllarda Hristo’nun, hem Yunanistan toprakları içinde yakalanmaması hem de Türkiye’ye gitmemesi için özen gösteriyordu. Çünkü bu durumda Türkiye’de yakalanması durumunda Yunanistan’da gizlendiği söylenecekti”.
Tavır neden değişti?
Aynı haberde, Yunanistan’ın DHKP-C üyelerine karşı “pasif tavrının” 2011’de Selanik’in Triandria semtindeki İpsilantu sokağındaki bir hücreevinde 32 yaşındaki M. Başbağ'ın ölümü ile sonuçlanan patalamadan 10 gün sonra örgütün bir bildiri yayınlaması üzerine değiştiği ileri sürüldü.
EYP, sözkonusu bildirinin yayınlanacağını önceden haberalarak DHKP-C’nin lider kadrosundaki bir kadın üyesine “Böyle bir şeyi yapmayın. Yunanistan’ı telafi edilemeyecek şekilde zor duruma sokar” dediler. Ancak, örgüt “Biz bir savaş örgütüyüz. Savaşın da kendi kuralları vardır. Savaş en küçük dikkatsizliği ve yanlışı kabul etmez” de diyen bildiriyi yayınladı.
To Vima, bu gelişmeden sonra DHKP-C üyelerinin Yunanistan’da bulunmalarının ülke için bir dizi tehlikeler içerdiği sonucuna varan Yunan hükümetinin Türkiye ile temaslara başladığını, gerek geçen Temmuz ayında Sakız adasındaki gerekse geçen pazartesi günü Atina’daki operasyonların örgütün tamamen çökertilmesi için yapıldıklarını yazdı.
Kabahat ekonomik krizde
Bu arada, DHKP-C’nin görüşlerinin duyurulduğu bir Yunan internet sitesinde yayınlanan bir bildiride şunlar belirtildi:
“Türkiye’den gelen biz siyasi mülteciler, Yunanistan’da mücadelemizi sürdürüyoruz. Ekonomik krizin yoğun olduğu son 2 yılda Türkiye ile imzalanan ekonomik anlaşmalar ve emperyazime bağımlılığın artması üzerine Yunanistan bizlere saldırmaya başladı. Samaras Hükümeti, Yunanistan’daki mücadelemizi ortadan kaldırmak ve siyasi mülteci özelliğini lağvetmek istiyor.”
Fotoğrafları yayımlandı
Yunan Polisi, Atina’da yakalanan DHKP-C üyeleri İsmail Akkol, hüseyin Fevzi Tekin, Murat Korkut ve Bilgehan Karpat’ın fotoğraflarını yayınladı.
Açıklamada, İsmail Akkol için hakkında “kendi ifadesine göre adı Cengiz Bayır” denildi.
Yakalanan dört kişi yarın (Cuma) tutuklanmaları istemiyle Atina Savcılğına sevkedilecekler.