Dünya

Yunan basınında Syriza krizi

Yunanistan'da basın sendikasının disiplin kurulunun 2015 referandumunda reform yanlısı yayın yapan gazetecileri cezalandırması tartışmalara yol açtı. Yannis Papadimitrou'nun haberi.

11 Nisan 2016 15:27


Yunan Skai televizyonunun genel müdürü Stamatis Malelis, siyasi eğilimleri doğrultusunda sosyal demokrat DİMAR partisinin kurucu üyeleri arasında. Ancak Malelis'in siyasi faaliyetlerini genişletmesi medya çalışanları sendikası ESİEA'nın disiplin kurulu tarafından cezalandırıldı.

Sendika, 2015 yılının temmuz ayında yapılan reform programıyla ilgili halk oylamasında ‘evet' propagandası yaptığı ve gerçek dışı haberler yayınladığı gerekçesiyle Melalis'in üyeliğini 18 ay süreyle askıya almayı kararlaştırdı. Kurul aynı televizyonda çalışan iki kişiye daha ceza verdi. Diğer Yunan medya kuruluşlarının dört temsilcisine de kuruluşun ilan tahtasına asılması talebiyle ihtarname gönderilecek.

Sendika disiplin kurulunun kararları resmen açıklanmadan önce dışarıya sızdırılması Yunanistan'da siyasi tartışmala yol açtı.

Çelişkili ihtarlar

Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras yardım karşılığında kreditörlerin Yunanistan'dan talep ettikleri reformları halk oyuna sunmuş ve yardım anlaşması yüzde 61'lik oy oranıyla reddedilmişti. Ardından iktidar partisi Syriza, Yunan medya üst kurulundan bütün medya organlarının referandum ile ilgili olarak dengeli yayın yapıp yapmadıklarının araştırılmasını istemişti.

Referandumla ilgili aşırı eleştirel yayın yapan medya organlarının temsilcileri hakkında savcılık ve ESİEA sendikası disiplin kurulu tarafından soruşturma açılmış ve savcılık kısa süre sonra dosyayı kapatmıştı. Sendika ise sorumlu medya temsilcileriyle ilgili incelemelerini sürdürdü.

Skai Müdürü Melalis, sendika disiplin kurulunu ‘otoriter' davranmakla suçlayarake üyeliğini dondurma kararının ikiye karşı üç oyla alındığını söyledi. Melalis, Deutsche Welle'ye verdiği demeçte, aleyhinde oy kullanan disiplin kurulu üyelerinin iktidar partisi tarafından yönlendirildiğini belirtti ve sendikaya ağır eleştiriler yöneltti.

Bağımsız kurulun kararına sert tepki

Disiplin kurulu başkanı Angeliki Gypaki ise henüz resmi olarak yayınlanmadığı için kararı yorumlamasının mümkün olmadığını açıkladı. Gypaki, Deutsche Welle'ye, herkesin ve özellikle de gazeteci meslektaşlarının ifade ve fikir özgürlüğünü desteklediğini aktardı.

Disiplin kurulu başkanı, referandumun ardından soruşturma açılmasını kimin istediği şeklindeki sorumuza ise ‘300 kadar şikâyet aldıkları için harekete geçmek zorunda kaldıkları' yanıtı verdi.

Medya çalışanları sendikasının başkanı Stamatis Nikolopoulos da disiplin kurulunun bağımsız çalıştığını ve hiçbir direktife bağlı olmadığını söyledi. Sendika başkanı, Deutsche Welle'ye disiplin kurulu üyelerini gazetecilerin seçtiğini hatırlatarak ‘siyasi partilerin onlara müdahale etmiş olabileceğine ihtimal vermediğini' dile getirdi.

Stalinci zihniyet mi?

Yunanistan'da gazetecilikle ilgili başlayan tartışma iyasi bir kavgaya dönüşmüş durumda. Malelis, şahsına ve meslektaşlarına yöneltilen suçlamaların mesnetsiz olduğunu düşünüyor. İhtar alanların gazetecilik ilkelerine aykırı olarak sadece referandumda ‘evet' oyu kullanılmasını isteyenlere yer verdiği suçlamasını reddden Melalis, bunun tam aksinin doğru olduğunu ve çoğu programda, daha iyi organize oldukları için ‘hayır'cıların seslerini daha fazla duyurduklarını savundu.

Skai televizyonu müdürü referanduma karşı çıkanların propagandasını yapan medya mensuplarına ceza verilmediğini anımsatarak “Bize hainliği ve Almanların bekçiliğini yakıştırıp, Schäuble'nin yaverliğini yaptığımızı söyleyen ve bizleri ipe çekmekle tehdit edenlere ses çıkarılmadı” dedi.

Kathimerini gazetesi yazarlarından Paschos Mandravelis, gazetecilik anlayışının siyasi kavgaya dönüştürülmesini konu alan yorumunda sendikayı ‘Stalincilikle' suçladı ve ‘sol ideolojinin Yunan gazeteciliğini rehin aldığını' öne sürdü.

İhtar alan Skai televizyonunun genel müdürü Malelis ise kendinde suç görmediğini ve susturulamayacağını söyledikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “Bundan böyle de ıstırap içindeki halkımın yanında olacağım ve bu hükümetin istifa etmesi için mücadele edeceğim. Disiplin kurulu kararına itiraz edeceğim ve gerekirse Avrupa Mahkemesi'ne kadar gideceğim.“