Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Kocyas, "Türkiye'nin Kardak ve Bulamaş kayalık ve adacıklarındaki faaliyetlerinin "uluslararası hukuka aykırı" olduğunu öne sürdü ve "Yunanistan bu faaliyetlere gösterdiği tolaransı bundan böyle gösteremez" dedi.
Yunanistan'ın ulusal egemenlik haklarını ve toprak bütünlüğünü koruması için "kırmız çizgilerinin hâlâ baki" olduğunu söyleyen Kocyas "Türkiye, Yunanistan'ın ne Suriye ne de Irak olmadığının bilincine varmalıdır" şeklinde konuştu ve "bu gibi tahrikler devam ederse, Yunanistan'ın vereceği tepkinin sert olacağını" belirtti.
Kocyas aynı zamanda Kardak açıklarını teftiş eden Genelkıurmay Başkanı Hulusi Akar'ın Kardak kayalıkları üzerine çıkmasına "Yunanistan'ın bu kararlılığının engel olduğunu" iddia etti.
Kocyas "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra zayıfladığını; Türk pilotaların yarısından çoğunun hapse atıldığını ve Ege'de seyreden Türk savaş uçaklarının kah tecrübesiz ve toy; kah emekli pilotların yönetiminde bulunduğunu" öne sürdü.
Kocyas "Tecrübesizliğin Ege'de tehlikeli kazalara yol açabileceği"görüşünü savundu.
Kocyas Ege konusunda Türkiye'nin gerginlik yaratmaya çalıştığını ve bunun Nisan ayında yapılacak referandumla ilgisi olduğunu öne sürerken "Yoksa Türkiye'de hem hükümet partisinin hem ana muhalefet partisinin Ege'de kimine göre 18; kimine göre 160 adacık ve kayalığın aidiyetinin belli olmadığı yarışına girmesine anlam vermek oldukça güç" dedi.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocyas, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından helikopterle ülkelerine sığınan 8 firari askerle ilgili olarak ise "inişlerine bile izin verilmemeliydi" dedi.
8 firari askerin Türkiye'ye iade edilmesini reddeden "Yunan adaletinin kararınıa saygı gösterilmesi gerektiğini" söyleyen Yunan Dışişleri Bakanı, buna karşın "Yunanistan'ın siyasi açıdan darbecilere kucak açmak istemediğini" vurguladı.
Kocyas 8 firarinin helikopterle inişe geçtiği Dedeağaç'taki makamların "hazırlıksız yakalandığını; çünkü helikopterin içinde kimlerin bulunduğunu; ve niçin mecburi iniş izni istediklerini bilemediklerini" söyledi.
Kocyas Türkiye'nin 8 askerin idaesiyle ilgili gönderecği yeni verilerin de Yunan adaleti tarafından inceleneceğini ifade ederken "Türkiye, göz altına alınanların kötü muamale görmeyecekleri; kim ve suçları ne olursa olsun insan haklarına saygı gösterileceğine ve adil yargılanacaklarına dair güvenceler vermelidir" dedi ve "idam cezasının geri getireleceği" gibi söylemlerin batı dünyasında rahatsızlık yarattığını anımsattı.
Bakan Kocyas bu arada Batı Trakya'daki müslüman Türk azınlığı arasında "Fethullah Gülenci" oldukları öne sürülen guruplarla Fetöcülere karşı çıkan gurupların "cadı avı yarışına" giriştiklerinden söz etti .
Batı Trakya'da kimin "Gülenci" kimin "Gülenci olmadığını" kendisinin bilemeyeceğini belirten Kocyas "ancak Türkiye'nin bu iç meselesinin Yunanistan'a sıçramasını asla istemiyoruz" dedi.
Yunan bakan Kocyas Türkiye'nin Rusya ile kurduğu yakın ilişkilerinin "geçici" olduğunu da öne sürdü.
Kocyas "Türkiye, Rusya'nın diplomasisini tanımıyor, bugünkü işbirliği yalnız DEAŞ'a karşı kurulan bir ittifaktır. Türkiye, Rusya ile bugün için kurduğu yakın ilşkilerinin ilelebet süreceğini sanıyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin ABD ile olan ilişkilerine de değinen Kocyas, Cumhurbaşkanı RT Erdoğan'ın ABD'nin yeni başkanı Donald Trump'a şirin gözükmeye çalıştığını öne sürdü ve "Türkiye'nin Trump yönetimi ile ilişkilerinin Türkiye'nin Kürt sorunu nedeniyle her an bozulabileceğine" inandığını söyledi.
Kocyas son olarak Kıbrıs çözüm müzakerelerinin çıkmaza girmesinden yine Türkiye'yi sorumlu tuttu.
Uzun mülakatı süresinde Türkiye'yi sık sık "bölgenin en asabi gücü" olarak niteleyen Kocyas Kıbrıs'taki garantörlük sistemi konusundaki görüş ayrılıklarının "Türkiye'nin çözüm müzakerelerini askıya almak istemesinden kaynaklandığı" görüşünü savundu.
Kocyas ayrıca Kıbrıs çözüm müzakerelerindeki kaderinin "Türkiye'de yapılacak referandumdan sonra tayin edileceği" öngörüsünde bulundu.