Gündem

'Yüksek Mahkeme kararını, kapatma gerekçesiyle açıklamalıydı'

Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen, Anayasa Mahkemesi'nin DTP'nin kapatılma kararını, kapatma gerekçesiyle açıklamasının daha doğru olacağını söyledi.

04 Ocak 2010 02:00

T24-  Eski AİHM Yargıcı ve Milliyet Gazetesi Yazarı Rıza Türmen, Anayasa Mahkemesi'nin DTP'nin kapatılması ile ilgili kararını, kapatılma gerekçesinin hazırlanmasından sonra açıklamasının daha doğru olacağını söyledi. Kapatma kararınının açıklanmasından, kapatma gerekçesinin açıklanmasına kadar olan 20 gün boyunca Türkiye'nin gerekçeleri bilmeden yorum yaptığını anlatan Türmen, Milliyet gazetesinden bugün (4 Ocak 2010) yayımlanan "DTP'nin Kapatılması ve AİHM" başlıklı yazısında görüşlerini şöyle dile getirdi:

Anayasa Mahkemesi’nin DTP’yi kapatma kararı 11 Aralık günü açıklandı. Gerekçeli karar ise 31 Aralık günü Resmi Gazete’de yayımlandı. Başka bir deyişle, bir siyasal partinin kapatılması gibi önemli bir konuda, Türkiye ve DTP, 20 gün boyunca kapatılma nedenlerini bilmeden karar hakkında konuştu, yorum yaptı, toplumda bir gerilim doğdu. Anayasa Mahkemesi’nin, gerekçesi hazır olduktan sonra kararı açıklaması gerek hukuksal açıdan, gerek kamuoyunun sağlıklı bir değerlendirme yapması açısından daha doğru olurdu.  
Anayasa Mahkemesi kararı, ayrıntılı bir incelemeye dayanıyor. Kararda uluslararası metinlerin ve özellikle AİHM kararlarındaki ilkelerin göz önünde bulundurulması olumlu bir unsur.
DTP’nin kapatılma nedeni, “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemlerin odak noktası” haline gelmesi. Oysa kararın gerekçesinin ağırlık noktası DTP’nin terörü desteklemesi ve PKK ile ilişki içinde olması. Kanıtlar da bu yönde.
Devletin bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemlerle terör örgütünü desteklemek farklı şeyler. Bir siyasal parti teröre başvurmadan da devletin bölünmez bütünlüğünü bozmayı isteyebileceği gibi, terör eylemlerinin amacı da devletin bölünmez bütünlüğünü bozmak olmayabilir. 
AİHM, HEP, Sosyalist Parti, Refah Partisi davalarında şöyle bir ayrım yapıyor. Bir siyasal parti, devletin yasalarında ya da anayasal yapısında değişiklik yapılmasını iki koşulla isteyebilir: a) Bu amaç için başvurulacak araçlar yasal ve demokratik olmalı b) İstenen değişiklik yani amaç demokrasiye  uygun olmalı.
AİHM’nin HEP kararında görüldüğü gibi, terör eylemlerini desteklemek araç, devletin bölünmez bütünlüğünü bozmak ise amaç. Anayasa Mahkemesi kararında bu ayrım açık değil.
Devletin bölünmez bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemlerin odak noktası olmak, AİHM’ye göre, bir siyasal partiyi kapatmak için yeterli değil. Sosyalist parti kararında AİHM şöyle der: “Demokrasinin özü farklı siyasal programların önerilmesine izin verir... Yeter ki bunlar demokrasiye zarar vermesin.”
Kullanılan yöntemlerin şiddet içerip içermediği konusunda ise HEP ve Herri Batasuna kararlarına birlikte bakmak gerekir. HEP’in kapatılması kararında Anayasa Mahkemesi kapatma nedenleri arasında, partinin PKK’nın terör eylemlerini iç savaş olarak nitelemesi, PKK’dan özgürlük savaşçıları olarak söz etmesi, terörü hoş görmesi gibi nedenler var.
AİHM, HEP’in amaçlarının demokrasinin temel ilkelerine aykırı olmadığı, HEP’in şiddete açıkça destek vermediği, HEP yöneticilerinin bu gibi suçlardan mahkûm olmadıkları gerekçeleriyle partinin kapatılmasının Sözleşme’nin siyasal partilere ilişkin 11. maddesini ihlal ettiği sonucuna vardı.
Herri Batasuna kararında ise, AİHM, ETA’yı destekleyen sloganların atıldığı gösterilere parti yöneticilerinin katılması, şiddet eylemlerinin kınanmaması ve İspanyol Anayasa Mahkemesi’nin kararında sayılan diğer söylem ve eylemlerin, bir bütün olarak ele alındığında, partinin savunduğu toplum modelinin demokratik toplum kavramıyla bağdaşmadığı ve partinin kapatılmasının Sözleşme’yi ihlal etmediği sonucuna vardı. Bundan da anlaşılacağı gibi, Herri Batasuna kararında AİHM, partinin şiddet eylemlerine verdiği açık desteği hem araç, hem de amaç bakımından demokratik toplum ile bağdaşmadığı görüşünde.
Herri Batasuna ile DTP’nin kapatılması arasındaki fark, Herri Batasuna’nin şiddet eylemlerini desteklemekten, DTP’nin ise devletin bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odak noktası olmaktan dolayı kapatılması. Bu farkın AİHM’nin kararına yansıması da beklenmeli. Bunun dışında, AİHM, DTP ile PKK arasındaki ilişki konusunda Anayasa Mahkemesi’nin değerlendirmesinin ne denli sağlam kanıtlara dayandığını inceleyecek. Bunu yaparken Herri Batasuna kararı kadar HEP ve diğer parti kapatma kararlarını göz önünde bulunduracak. Herri Batasuna kararı var diye AİHM’nin, DTP davasında kolayca ihlal yoktur demesini beklemek yanıltıcı olur.
Yapılması gereken en doğru şey kuşkusuz, yasalarda siyasal partilerin kapatılmasını güçleştirecek değişiklikleri gerçekleştirmek.