YSK gerekçeli kararını açıkladı; AKP'nin 'çaldılar' argümanı havada kaldı

YSK'nın seçimin iptaline ve yenilenmesine yönelik 250 sayfalık gerekçeli kararının başında, AKP'nin seçimin iptaline yönelik itirazları sıralanırken; pusuladan kısıtlı seçmene, KHK'lı seçmenden sandık kuruluna, hükümlülerden, zihinsel engellilere kadar hemen her konuda itirazda bulunduğu belirtildi.

AKP'nin YSK'ya yaptığı itirazda, usule aykırı görevlendirilen sandık kurulu başkanlarının oy verme sırasında seçmene telkinde bulunduğu ve yanlış yönlendirdiği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimine ait oy pusulalarının seçmene eksik veya fazla verildiği, oy sayımında partiler arasında kaydırmalar ve yanlış işlemler yapıldığı, oy sayım döküm cetveli ve sandık sonuç tutanaklarının usulüne uygun tutulmadığı ve torba içerisinde bulunamadığı gibi durumların ortaya çıkmasına sebebiyet verildiği de yer aldı. Özellikle seçmene pusula verilmemesi iddiası Binali Yıldırım tarafından dile getirilmiş, sosyal medyada Yıldırım'ın ifadesinden hareketle 'ÇünküÇaldılar' şeklinde hashtag belirlenmişti.

İtirazda, bu duruma, "Büyükşehirde oy kullanan seçmen sayısı 8 milyon 865 bin 262 iken ilçe belediye başkanlığı için oy kullanan seçmen sayısı 8 milyon 851 bin 159'dur" tespiti gösterildi. Aradaki farkın 14 bin 103 olduğu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde geçersiz oy sayısı 314 bin 243 iken, ilçe belediye başkanlığı için geçersiz oy sayısının 282 bin 566 olması da bu teze kanıt gösterildi.

TIKLAYIN - YSK, gerekçeli kararını açıkladı: Sayım döküm cetvelleri, müzakerede konu edilmedi, gerekçeye konuldu

"Kurulların yaptığı seçim iş ve işlemlerine itibar edilmesinin mümkün bulunmaması..."

YSK'nın 4'e karşı 7 üyenin oy çokluğuyla aldığı iptal kararının gerekçesinde ise, "Sandık kurulu başkanlarının kanun hükümlerine aykırı görevlendirilmesi ve bu kurulların yaptığı seçim iş ve işlemlerine itibar edilmesinin mümkün bulunmaması ile diğer kanuna aykırılık ve usulsüzlükler, seçimin güvenilirliğini ortadan kaldıran ve seçim sonucuna müessir olay ve haller kapsamında görülmüş, bu nedenle seçimin iptali ve yenilenmesine karar verilmesi gerekmiştir" denildi.

TIKLAYIN - YSK'nın işlemlerini 'güvenilmez' bulduğu Sandık Kurulu Başkanları, ilçe belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini ve muhtarları belirledi!

YSK'nın sunduğu gerekçeye ilişkin ilk açıklamayı yapan CHP Sözcüsü Faik Öztrak, "Bu karar demokrasinin yüz karasıdır. Bunun faili de maalesef Saray'dır. YSK'nın gerekçeli kararının hiçbir yerinde "çalma, çırpma" gibi tek bir kelime yer almamıştır" dedi.

İmamoğlu: Dağ fare doğurdu, bir tane bile 'çalma' ifadesi yok

YSK'nın İstanbul seçimini iptal etmesiyle mazbatası elinden alınan Ekrem İmamoğlu, gerekçeli kararın açıklanmasının ardından yaptığı açıklamada, "Dağ fare doğurdu. Bir tane bile 'çalma' ifadesi yok" dedi.

İmamoğlu, YSK'nın kararında hiç gerekçe olmadığını söylerken, "Bir kere 250 sayfa bana göre hiçbir şey ifade etmiyor. Sadece 100 sayfaya yakını A.B, A.P gibi isimler yazılmış. Edebiyat dersinde eğer derse çalışmamışsanız sayfalarca yazı yazarsınız. Edebiyat öğretmeni de size koca bir sıfır verir. Bu gerekçeli karar dediğimiz şey tam bir gerekçesiz karar. Sıfır gerekçe" ifadelerini kullandı.

TIKLAYIN - Ekrem İmamoğlu'ndan YSK'nın gerekçeli kararına ilk tepki: Sıfır gerekçe

Seçimin iptal olması sonrası 'oylar çalındı' iddiasını dile getiren Binali Yıldırım ise, YSK'nın gerekçeli kararında 'çalma' ifadesinin olmamasını "Gerekçeli kararda oylar çalındı diye bir tarafın söylemini yazacak halleri yok. Biz bunu halk diliyle söylüyoruz" şeklinde yorulmadı.

"Fark 29 binden 13 binlere düştü, çalınmasaydı daha fazla olacaktı"

Yıldırım, 'oyların çalınması' iddiasını bugün katıldığı bir televizyon programında da sürdürürken, "Oylar çalınmasaydı 29 bin 400 olarak açıklanan fark 13 bin 700 seviyesine nasıl düştü? Buna bakmamız lazım. Niye düştü? Vatandaşlarıma buradan sesleniyorum, iki aday var, iki aday arasındaki oy farkı binde 1,5 buçuk, yüzde demiyorum. Gerçi YSK 13 bin 740 diye geçmiş. Normal şartlarda bırakın çalındı, çalınmadı muhabbetini. Birbirine yakın. Açıyoruz, sayım yaptığımızda düzeltmeler oluyor, geçersizler geçerli hale geliyor. Her iki adayın da ya oy kaybetmesi, ya da kazanması lazım. 4 milyon 150 bin civarında oy almış iki aday. Bizimki aradaki fark bizim lehimize yarı yarıya azalıyor. 29 binden 13 binlere düşüyor. Çalınmasaydı daha fazla olacaktı. 80 bin oy fazla almışım, ilçe belediye başkanlığından. Çalınmasaydı 100-120 bin fazla alacaktım" dedi.

Yıldırım, daha önce 'en büyük hile' diyerek dile getirdiği '31 Mart günü ‘AKP'liye benzeyen seçmenlere' İBB adayı için oy kullanmamaları için pusula verilmediği' iddiasını da sürdürürken "O gün beni sürekli aradı insanlar. 'Bize iki tane oy pusulası veriliyor, üçüncü oy pusulasını istediğimiz zaman bazıları verdi bazıları da bitti' diyor. Seçimin ortasında oy pusulası biter mi? Beni kim arar bana oy pusulası verilmiyor diye? Beni arayan herhalde benim oyumun sandığa gitmediğinden endişe duyan insanlar arıyor. Ben bunun önemli sayıda olduğunu düşünüyorum. Bunu destekleyen başka şeyler de var" ifadelerini kullandı.

Yıldırım: İlçe oylarının il oylarından fazla olması çalınmamış olduğu anlamına gelmez ki

Yıldırım'ın eksik pusula verildiği iddiasına geçtiğimiz günlerde İmamoğlu rakamlarla yanıt vermiş, "Bu durumda büyükşehir belediyesi oylarının diğer oylardan düşük olması lazım. Büyükşehir seçimlerinde kullanılan oy 8 milyon 865 bin 86. İlçe seçimlerinde kullanılan oy 8 milyon 850 bin 705. Yani ilçe seçimlerindeki oy 14 bin 381 oy eksik. Binali Yıldırım'ın oylarının azalıp azalmadığını tespit edemeyiz ama pusula veriliyor. Pusula verilmemiş olsa toplan pusula sayısı daha az olurdu" demişti.

TIKLAYIN - Yıldırım'dan 'oylar çalındı' açıklaması: Gerekçeli kararda bir tarafın söylemini yazacak halleri yok

Yıldırım, bugün katıldığı canlı yayında İmamoğlu'nun bu sözlerini "Zırva" olarak nitelerken, "Fazla olması çalınmamış olduğu anlamına gelmez ki. Çalınmasaydı daha fazla olacaktı" diyerek iddiasını sürdürdü.