T24’ün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “YPG terör örgütü değildir. Vatanını savunmak için örgütlenmiş bir oluşumdur” sözlerine yer verdiği haberi geniş yankı buldu. Konuya ilişkin açıklama yapan CHP Genel Başkan Danışmanı Aydın Ayaydın, haberin tam olarak gerçeği yansıtmadığını savundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç ise Kılıçdaroğlu'na yöneltilen sorunun farklı yansıtıldığını öne sürdü.
İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin Meclis'te Kılıçdaroğlu'nu ziyarte etmesiyle gerçekleşen görüşmenin İstanbul'da gerçekleştiğini varsayan Ayaydın’ın “Büyük bir çoğunluğu yanlış, kulaktan dolma bir haber. Kılıçdaroğlu dün ne İstanbul’a gitti ne İstanbul Üniversitesi’nde böyle bir konuşma yaptı. İstanbul Üniversitesi’nden bir grup genç Sayın Kılıçdaroğlu’na ziyarette bulundu" ifadesini kullandı. Ayaydın'ın şöyle devam etti:
İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin ziyareti sırasında öğrencilerden bir tanesi şöyle bir soru soru sordu; dedi ki “Kobanê’de savaşan PYD terör örgütü müdür değil midir?” Sayın Kılıçdaroğlu da bu soruya karşılık “Önce terör örgütünün tanımını yapak lazım. Terör örgütü nedir? Terör örgütü masum insanları öldüren bomba atan yakıp yıkan ateşe veren eylem yapan gruplara terör örgütü deniyor. Şu anda Kobani’de halkını savunan PYD’nin Türkiye’ye ve Türk halkına karşı böyle bir eylemi olmamıştır. Dolayısıyla şu anda terör örgütü ilan etmemiz doğru değil”
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç ise "Hükümet Kobanê'ye peşmerge geçişine izin verdi. Yine dün ABD, YPG'yi terör örgütü olarak görmediklerimi açıkladı. Financial Times'ın Türkiye'nin Kobene'de u dönüşü yorumuna yol açan bu gelişmeyi siz parti olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki sorunun "Terörü ve terör örgütü kavramını tarif eder misiniz?" şeklinde olduğunu iddia ederek şu açıklamada bulundu:
‘Terörü ve terör örgütü kavramını tarif eder misiniz?’ sorusuna Kılıçdaroğlu, "Terörü kural dışı, hukuk nizamının dışında illegal bir yapı içerisinde bulunulan toprak parçasında kurulu yapıya karşı insan öldürerek, masum insan öldürerek, hukuk tanımadan, eylem yaparak, kan dökerek kendi kafasındaki hedefe ulaşmak isteyen yapılar olarak değerlendirdi. Sayın Kılıçdaroğu’nun terör ve terör örgütü olarak verdiği örnekte bu çerçeve içerisinde PKK bir terör örgütüdür benzetmesidir. Şimdi Ortadoğu’ya bakalım, Ortadoğu’da kimin eli kimin cebindedir. Ortadoğu kan gölü. Ortalık birbirine girmiş durumda. Şunu çok açıklıkla ifade ediyoruz. Türkiye’nin ulusal güvenliğine kast eden, Türkiye sınırları içerisinde ulusal birliğimizi bir terör eylemi içerisine hedef alan her türlü organizasyon Türkiye için terör örgütüdür.
Ama bahsettiğimiz yapı bir tek Kobani çevresinde, orada kendi insanlarını, gözü dönmüş dünyanın en kanlı terör örgütü IŞİD’in saldırısına karşı bir güvence çerçevesinde tutmak gayreti PKK ile birleştirilmemeli. Eğer PKK ile bir ortaklık sergilenip Türkiye üzerinde bir hedef belirlenip, terör eylemi planlanırsa dediğim kavramda sayın Genel Başkanın da altını çizdiği gibi bunlar terör örgütü ve terör uygulayan yapılar olarak tarif edilir” şeklinde cevap verdi.
Kılıçdaroğlu ne demişti?
Partisinin grup toplantısının ardından İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübü öğrencileriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, bir öğrencinin “Hükümet Kobane'ye peşmerge geçişine izin verdi. Yine dün ABD, YPG'yi terör örgütü olarak görmediklerimi açıkladı. Financial Times'ın Türkiye'nin Kobene'de u dönüşü yorumuna yol açan bu gelişmeyi siz parti olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Kılıçdaroğlu, şöyle yanıt vermişti:
"Bizim için YPG terör örgütü değildir. Şimdi bir kere terör örgütü olarak sivillere genç, yaşlı, kadın, erkek demeden öldüren örgütlenmelere biz ‘terör örgütü’ diyoruz. PKK bu bağlamda terör örgütüydü, çünkü genç, yaşlı, kadın, erkek demeden katletti. Ancak YPG'nin şu ana kadar Türkiye'ye veya kendi halkına yönelik böyle bir uygulamasını duymadık. Olursa tabii ona da karşı çıkarız. YPG kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur.
Şimdi hükümet Barzani'ye silah gönderdi. Barzani de diyor ki, biz bunları YPG'ye verdik. Bizim korkumuz şu; -Bu silahların PKK'nın eline geçeceğinden kimsenin şüphesi olmasın- bu silahlar bizi vurabilir. Bunu göz önüne almak lazım. Biz silah göndermektense askerimizin oraya gitmesinden yanaydık.”