Dünya

Yorum: NSU davasında sona yaklaşılıyor

Dokuzu yabancı, on kişinin öldürülmesinden sorumlu Nasyonal Sosyalist Yeraltı hücresinin sanıkları hakkındaki dava üç yıldır sürüyor. Marcel Fürstenau yorumunda, ‘sabrın sonu selamet’ diyor.

06 Mayıs 2016 12:48


280 celsedir devam eden ve 500'ün üzerinde tanığın dinlendiği Nasyonal Sosyalist Yeraltı davasında söylenecek söz kadı mı? Davada artık sürpriz gelişme olur mu? Evet, bu mümkündür. Bundan kuşku duyan, baş sanık Beate Zschäpe'nin davranışlarını hatırlasın. Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos adlı katillerin aşırı sağcı yoldaşı dava sırasında iki yıl yedi ay boyunca ağzını açmadı. 2015'in sonlarlına doğru suskunluğunu bozması bile büyük bir sürprizdi.

Zschäpe'nin nedeni bilinmez taktik değişikliği maktul yakınlarında hayal kırıklığı yarattı. Çünkü baş sanık kendini masum gösterme gayreti içindeydi. Yine de ifadesi davada ilerleme sağlanmasına yaradı. Avukatı tarafından okunan ifadesinde suçlamaları tasdik etti. Sekizi Türk, dokuz yabancı ile bir Alman polisinin kurban gittiği cinayetlerin tanığı yoktu.

Başhakimin taktiği tuttu

Zschäpe'nin cinayetlerden sonra katiller tarafından haberdar edildiği inandırıcı sayılmaz. Cinayetler işlenirken olay yerinde bulunduğunu savcılık da tahmin etmiyor. Ancak 13 yıl boyunca suç ortaklarının saklanmasına yardımcı olduğu için cinayetten yargılanıyor. Bu şekilde delil gösterilmesi ırkçı cinayetlerin akıl almaz boyutuyla ilgili olsa gerektir.

Cezanın derecesi bakımından Zschäpe'nin üçlünün kaldığı evi kundakladığını itiraf etmesi önemli rol oynayabilir. Savcılık sanığın bu eylemle komşularının ve inşaat işçilerinin ölümünü göze aldığı suçlamasında bulunuyor. Baş sanık ifade vermeseydi bu suçlamaların kanıtlanması mümkün olamazdı. Cezanın yüksekliği açısından bu ifade büyük önem taşıyor. Mahkeme heyeti başkanının onu konuşturabilmek için Zschäpe'nin anlaşılması zor manevralarına göz yumduğu anlaşılıyor.

O konuşmasaydı, diğer sanıklar da susardı

Davanın başlamasından iki yıl sonra dördüncü avukatın tayin edilmiş olması da davadaki ilginç gelişmelerden biriydi. Sanık son avukatına güveniyor. Önceki üç avukatıyla konuşmuyordu. Aralarındaki suskunluk buzların kırılmasına yardımcı oldu. Zschäpe birden konuşmaya başladı. Onunla birlikte, cinayet silahını tedarik etmekten yargılanan Ralf Wohlleben de suskunluğuna son verdi.

Delillerin toplanmasında sona yaklaşılıyor. Davanın öngörüldüğü gibi 2017 yılının Ocak ayına kadar devam edeceği kesin değil. Toplam beş sanığa verilecek cezaların derecesini kestirebilmek zor. Karar hayal kırıklıklarına yol açabilir. Çünkü maktul yakınları babalarının, oğullarının ve kardeşlerinin neden Nasyonal Sosyalist Yeraltı hücresi tarafından öldürüldüğünü öğrenemeyecekler. Zschäpe'den bununla ilgili konuşması beklenmemeli. Ancak davanın sonuna kadar sussaydı, hayal kırıklığı daha da büyük olurdu.