Dünya

Yorum: NPD ile fikir mücadelesi yürütülmeli

Almanya’da aşırı sağcı NPD’nin kapatılması için yapılan başvuru Anayasa Mahkemesi tarafından reddedildi. DW ‘den Volker Wagener yorumunda aşırı sağcılık ile fikir bazında mücadele edilmesi görüşünü savunuyor.

17 Ocak 2017 23:38

NPD’yi (Nasyonal Demokrat Parti) Anayasa Mahkemesi kararı ile yasaklama girişiminin başarısız olması felaket demek değil. Daha ziyade elde fazlaca bulgunun bulunmadığı bir anda böyle büyük bir beklenti içinde olan Eyalet Temsilciler Meclisi açısından utandırıcı bir durum. Bu biraz vur deyince öldür diyebileceğimiz türden abartılı bir girişimdi.

2003 yılında da Federal Meclis, Federal Konsey ve federal hükümetin bu yöndeki üçlü girişimi yine en yüksek yargı organı olan Federal Anayasa Mahkemesi’nden dönmüştü. Kimse NPD’nin insanlığa saygısı olmayan, ırkçı görüşleri savunan bir parti olmadığını iddia etmiyor. Ancak sadece bunun bilinmesi bu partiyi yasaklamaya yetmiyor.

Almanların nasyonal sosyalist kompleksi

Parti yasaklama yaptırımı anayasanın en güçlü silahı. Ne var ki bu silah ancak ülkenin özgürlükçü demokratik düzeni tehlikeye düştüğünde, yani o düzen ortadan kaldırılmaya çalışıldığında ya da ona karşı darbe yapıldığında gündeme gelebiliyor. Ve böyle bir durumun varlığının kesinkes kanıtlarıyla ispatlanması gerekiyor.

Açık konuşalım. Almanya’nın hiçbir Eyalet Parlamentosu’nda temsil edilmeyen, Federal Parlamento’ye hiçbir zaman vekil gönderemeyen bu mini parti nedeniyle endişeye mahal var mı? Hayır yok. NPD daha ziyade bizim nasyonal sosyalist komplekslerimizin şifresi niteliğinde. Bu kompleks anlaşılabilir bir şey ve onlarca yıldan bu yana kimi tehlike sinyallerine karşı tavrımızın temelini oluşturuyor (Bir daha faşizm ve savaş olmasın!). Eğer yasaklamada hukukun sopası söz konusu olacaksa, o zaman gerçekten tatsız ve beton kafalı bu güruha karşı tarihten ve psikolojimizden kaynaklanan savunma mekanizmamız bu duruma hiç uygun düşmüyor.

Karlsruhe'deki yargıçlar siyasetçilerin kitabına bir kez daha şu kaydı düşmüş oldular: NPD bundan sonra da faaliyetlerini ve önemsiz konumunu bundan sonra da sürdürebilir. Ve kimseyi de öfkelendirmesi gerekmez. NPD küçük bir gruptur ve en iyi durumda kötü parti organizasyonu ve finans durumu nedeniyle sadece haber konusu olabilir. Hayır, demokrasinin bu tür bir siyasi-ideolojik figüran için, çağımızın bu Nazi gömleklilerini toplum dışında tutabilmek için kendini savunma pozisyonu almasına gerek yok.

Hukukî anlamdaki bu çekişme zaten aslında onlarca yıl geç geldi. 1960'lı yıllarda açılacak bir yasaklama davası muhtemelen daha başarılı ve gerekli olabilirdi. O dönemlerde NPD birçok eyaletin parlamentosuna vekil göndermişti, hem de oy oranı neredeyse yüzde 10'lara ulaşmıştı. O dönem FDP'nin (Hür Demokrat Parti) aldığı oylardan bile fazlasını alabiliyordu.

Ancak o zamanlar kimse -anayasal çıkış noktası bugünkü ile aynı olmasına rağmen- bu konuda girişimde bulunmamıştı. Çok sayıda Nazi hâlâ mesleklerini icra edebiliyordu ve toplumsal ortam da farklıydı. Eğer NPD'nin genç Federal Almanya Cumhuriyeti'ne zarar verme tehlikesi teorik olarak bir kez belirmiş ise işte sadece o dönemde belirmiş olabilirdi. Ama o zamanlar kimse cesaret gösterememişti ve fırsat yitirilmiş oldu.

NPD ilk kez Willy Brandt döneminde (1969 -74) marjinalleşti. Peki neden? Çünkü Brandt liderliğinde (Daha fazla demokrasiye cesaret edelim!) tüm Almanya toplumu merkez sola kaydı. Böylece Anayasa Mahkemesi ve yasaklama girişimlerinin devreye girmesine gerek kalmadan aşırı sağcılılar cüceleşti.

Aşarı sağcılık ile fikir bazında mücade edilmeli

Demokrasimiz NPD'ye tahammül etmeli. Yasaklayıcı önlemler ile bu mini parti bir mağdurlar topluluğuna dönüştürülüyor. Onlar da hemen kendilerine alternatif bir örgüt yaratıyorlar. Aşırı sağcı görüşlere karşı mahkeme kararları ile değil siyaseten ve argümanlar yardımıyla mücadele verilmeli.

Aslında Almanya'nın, siyasi partilerin ve tüm bir toplumun uzunca bir süreden beri başka bir sorunu var. Tehlikeli olarak lanse edilen, sözde dev NPD tarihî anlamda yerini korudu. Toplumsal uzlaşma, toplumsal denge şu sıralarda başkaları tarafından tehlikeye düşürülüyor. Bunlar AfD (Almanya İçin Alternatif Partisi), Pegida ve kolaycı fikirler ile kendilerine yandaş arayan -ve de eyalet parlamentolarındaki başarılarına bakılırsa- yandaş bulabilen yeni popülistler. Burada da geçerli olan şey yasaklamanın yasaklanmasıdır ve bu kolaycı dünya görüşlerine sahip arkadaşlar ile fikir temelinde mücadele etmektir."

© Deutsche Welle Türkçe

Volker Wagener