Dünya

Yorum: #MeToo'nun birinci yılı - Mücadeleye değdi!

Yapımcı Harvey Weinstein'a taciz suçlamasıyla başlayan #MeToo kampanyası 1. yılını doldurdu. DW'den Helena Kaschel'e göre, önemli olan mücadelenin bundan sonra ne şekilde ilerleyeceği.

05 Ekim 2018 14:40

Bundan bir yıl önce cinsel tacize ve şiddete hedef olduklarını anlatan tanıdıklarımdan, arkadaşlarımdan ve tanımadığım sayısız kadının mesajları ekranda önüme düşmeye başladığında önce tereddüte kapıldım. Sonra ben de aralarına katıldım. #MeToo 85 ülkeye yayıldı ve ilk gününde 200 bin kez Twitter'de kullanıldı. Önce #MeToo'nun Hollywood'un maço kültürüne hiddetin dile getirildiği ve saman alevi gibi geçecek bir sosyal medya kampanyasından ibaret olabileceğini düşünmüş ve daha da büyüyeceğinden kuşku duymuştum.

Ama #MeToo kampanyası hızla gelişti. Cinsiyetçilik ve cinsel istismar bilincinin, film prodüktörü Harvey Weinstein yol açtığı skandal sonrasında kafalara ne kadar yerleştiği ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir ve farklı algılanabilir. Ama bu konunun ne zaman kapanacağını kimse bilemez.

Almanya'daki kampanyalar

İki hafta kadar önce kadın Twitter kullanıcıları #MeToo'nun yeni baskısı olan #WhyIDidNtReport'da tacize uğradıklarını neden şimdiye kadar duyurmadıklarını ve kimseyle paylaşmadıklarını anlattılar. 81 yaşındaki Amerikalı komedyen Bill Cosby cinsel tacizden hüküm giyerek hapsedildi. ABD Başkanı Donald Trump'ın Yüksek Mahkeme üyeliğine aday gösterdiği yargıç Brett Kavanaugh üç kadın tarafından tacizle suçlanıyor. FBI suçlamalar hakkında soruşturma başlattı.

Alman film, televizyon ve tiyatro çalışanlarının kurdukları "cinsel taciz ve şiddet ile mücadele" merkezi kısa süre önce faaliyete geçti. Çin'de de tartışmalar hız kazandı. Deutsche Welle'ye başından geçenleri anlatan Sudanlı kadın ise tehditlere maruz kaldı. Ocak ayında kadınlar yeniden yürüyecek.

Kavanaugh olayı ve gerçeğin idraki

Sistem sallanmaya başladı. Ses çıkarmadan katlanılan şeyler artık sümen altı edilemeyecek. Ancak Kavanaugh ile ilgili tartışmalar köklü toplumsal değişikliklerin uzun soluklu olmayı gerektirdiğini de gözler önüne serdi.

ABD'deki Cumhuriyetçi Parti'nin Kavanaugh'u, hakkında soruşturma yapılmadan Yüksek Mahkeme üyeliğine getirmeye kalkışması kadınlara hakaret etmek anlamına gelir. Çünkü bu anlayış, son anda önlenebilen nihai kararın cinsel istismar kurbanları tarafından nasıl algılanacağını Washington'daki politikacıların anlamadıklarını ya da buna değer vermediklerini gösterir.

Konuyu gündemde tutmak önemli

Kendimizi kandırmayalım: Sosyal hayatın çoğu için avantajlı olan ya da çoğunun kolayına gelen sorunlu güç farklarını ve normları düzeltmek için bir yıl yetmez. Duyarlılık kazananların mağdurlarla dayanışma içinde olması süreci hızlandırabilir. Asia Argento'nun durumu erkekler ve kadınlar arasında rol dağılımı yaparak genelleştirmenin de doğru olmadığını gösteriyor. #MeToo aktivisti Argento bizzat tacizde bulunmakla suçlanıyor. The Fawcett Society adlı İngiliz kadın hakları hareketinin anketi, #MeToo olayından sonra cinsel tacizle mücadeleye katılmak isteyen 18 ile 34 yaşları arasındaki erkeklerin çoğunlukta olduğunu ortaya çıkardı.

Daha da önemlisi diyaloğu devamlı kılmaktır. Bazılarının başlangıçta "cinsiyetler savaşına" korku refleksiyle tepki göstermesi, ünlülere cadı avı başlatılacağının düşünülmesi ve bundan böyle flört edemeyecek olmaktan duyulan endişe konunun ne karmaşık ve hissedilen kusurların ne kadar çok katmanlı olduğunu gösteriyor.

#MeToo'nun tetiklediği tartışma ortamının 2019 yılında unutulup gitmemesi için konuyu daha fazla konuşmak ve atışmak gerekiyor. Evde, işte, Twitter ortamında ve metroda... Cinsiyet, yaş, gelir, branş ve siyasi öncelik farkları bir yana bırakılarak. Bunun için bütün tarafların hem anlatırken, hem de dinlerken son derece sabırlı olması gerekiyor. Geride kalan son bir yıl bunun boşuna olmayacağını gösterdi.

Helena Kaschel

© Deutsche Welle Türkçe