Almanya Başbakanı Angela Merkel görevdeki 11. yılını doldurdu. 16 yıldır da Alman Hristiyan Demokrat Birlik partisinin genel başkanlığını yapıyor. Bu dönem zarfında birçok şeyi değiştirdi. Devlet borçlanmasına ‘dur' dedi. İşsizlerin sayısı yarıya indi. Araştırma ve modernizasyon harcamaları iki katına çıktı. Dış politikada diğerleri fazla ses çıkarmadıkları için Almanya'nın sesi duyulur oldu. Finans, Euro ve Kırım krizlerinde rotayı başbakanlık çizdi.
Kimine göre ise Merkel haddinden fazlasını değiştirdi. Partisinin emektar muhafazakârları partiyi sosyal demokratlaştırdığı gerekçesiyle Merkel'i eleştiriyorlar. Her iki Almandan biri bir milyon mültecinin ülkeye alınmasını ‘fazla' buluyor. Mültecilerin doğurduğu tepki ve moda haline gelen elit zümre eleştirisi Almanya için Alternatif'e (AfD) yaradı. Şimdi AfD yeni ‘muhafazakâr enternasyonal' ile bağlarını geliştiriyor. Merkel aynı zamanda izlediği politikanın uzun vadeli risklerini dikkate almamakla da eleştiriliyor.
Merkel, yabancı ülkelerden aldığı kısmen abartılı övgüyle şımarmıyor. Almanya'da Merkel ile ilgili tamamen zıt görüşler dile getiriliyor. Bu ortamda başbakanlığa aday olmaması ona puan kaybettirirdi.
Sıvışmak ona göre değil
Kendi düşen ağlamaz derler. Merkel açısından bu söz komşuya gülme değil, nihayete erdirme fırsatı olarak algılanmalı. Seçildiği takdirde Merkel'in attığı adımlara yenilerini eklemek ya da düzeltme yapmak için önünde 4 yılı daha olacak. Öncelikle de mülteci krizinin olumsuz etkilerini gidermek için sorumluluk almaya hazır olduğunu göstermesi ona puan kazandırabilir.
Angela Merkel Avrupa ve dünya politika sahnesinde ağırlığını koyarken Almanların sorunlarını unutmadığını, zenginle fakir, kentle köy arasındaki anlaşmazlığı verecek cevabı olduğunu gösterme imkânına kavuşabilir. Sağ popülizme yeşerme fırsatı yaratan sosyal ayrışma ve siyasi kutuplaşmanın önünü almasa da dozunu azaltmayı başarabilir.
Popülizme karşı
Almanya'nın eski ve muhtemel yeni başbakanı yeterli güce, itibara ve tecrübeye sahip olduğu için bunu başarabilir. Gerçekçiliği ve sorunlara ideolojiden uzak çözümler arama özgürlüğüne sahip olması kadar sorunların üzerine kararlılıkla gitme iradesi de ona bu imkânı tanıyor. Başbakanlığa adaylığını koyacağını açıkladığı basın konferansında kutuplaşmaya karşı çareyi toplumlun bütünlüğünü korumada arayacağını ve mücadeleye hazır olduğunu duyurmakla doğru olanı yaptı.
Merkel bunu başarırsı partisinin AfD'ye daha fazla seçmen kaybetmesini de önleyebilir. Aynı zamanda Batı dünyasına, çağın popülist anlayışına ayak uydurmak zorunda olunmadığını da göstermiş olur.
Örnek Merkel
Merkel aynı zamanda ülkenin kadın lideri sıfatıyla, geldikleri kültür çevresinin haklarını kısıtladığı binlerce kadına örnek olabilir. Eşitlik arayışında onlara cesaret verebilir. Yabancı toplumlara uyum sağlamada en önemli rolün kadına düştüğü bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Merkel bütün toplumu pozitif yönde etkileyebilmelerinde onlara yol gösterici olabilir.
Merkel'in başbakanlığı sürdürme arzusunu açıklamış olması bu anlamda başarı şansı yüksek, dolayısıyla da iyi bir karar olmuştur.
© Deutsche Welle Türkçe
Kay-Alexander Scholz