Nazi hakaretleri, İncirlik'te görevli Alman askerlerini ziyaret yasağı, Türkiye'de tutuklu Alman gazeteciler, mülteci anlaşması nedeni ile şantaj girişimleri… Recep Tayyip Erdoğan aylarca Alman Hükümeti’ni parmağında oynattı. Alman hükümeti de tüm bunlara dişlerini sıkarak tahammül etti. Her defasında da sinirlendiğiyle kaldı.
Bir Erdoğan Yasası
Ama artık buna bir son verildi: AB dışındaki bir ülkenin hükümet ve devlet başkanlarına Almanya’daki seçim ve oylamalardan üç ay önce ve sonrasında Almanya topraklarında her türlü seçim kampanyası yapma yasağı getirildi. Federal Hükümet bir anda diş göstermeye başladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schäfer, bu değişikliği "Bizim egemenlik sahamızda kimin politik etkinlikler düzenleyip düzenlemeyeceğine biz karar veririz" diye duyurdu. Schäfer, tüm Büyükelçiliklerin bu yeni düzenleme ile ilgili bilgilendirildiklerini açıkladı. Bununla özellikle bir diplomatik temsilciliğin misyonu kastedildi: O da Türkiye’deki temsilcilik. Zira burada aslında söz konusu olan bir "Erdoğan Yasası".
Yani artık Alman topraklarında nefret söylemlerine, propagandaya ve seçim kampanyasına bir son verildi. Hem özelde bir kişi hem de hepsi için. Anayasa buna müsaade ediyor. Yani Hamburg’daki G20 Zirvesi’ne katılmak üzere Almanya’ya gelen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu hafta talep ettiği gibi kamuya açık olarak destekçilerine seslenemeyecek.
Şimdiye dek bu tarz etkinlikler, yetkili belediyeler tarafından reddedildi. Almanya hükümeti, Erdoğan’ın bu son etkinlik talebine yönelik tutumunun bu yeni düzenlemeden önce ortaya koymuştu. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, "Türkiye ile yaşanan gerginlikler nedeniyle" böyle bir etkinliğin "uygun olmadığını" belirtmişti. Bu görüşe Almanya Başbakanı Angela Merkel ile alınmış bir karardı.
Seçim dönemi siyasi mesaj
Demek ki isteyince oluyormuş! İyi de hükümet böyle bir tavrı niye daha önce ortaya koyamadı? Zira hükümetin net bir mesaj vermesi için zamanlama şu an çok ideal ve bunun için de iyi sebepleri var: Alman hükümeti bir hafta içerisinde düzenlenecek olan G20 Zirvesi’nde dünyanın en güçlülerine ev sahipliği yapacak. Tabii ki bunun öncesinde bazı konuları açıklığa kavuşturmakta fayda var. O da; Otokratlar ve propagandacılara podyum sunmak istemiyoruz!
Ve tabii ki bir noktayı da unutmamak gerek: Bunun içinde seçim kampanyası da var. Çünkü Almanların çoğu hükümetin neden uzun süre dilini yuttuğunu anlayamamıştı. Şimdi birçok Almana göre hükümet nihayet eyleme geçti ve bir otorite ortaya koydu. Bu, koalisyon partileri Sosyal Demokratlar (SPD) ve Hristiyan Birlik (CDU&CSU) için iyi muhalefet partileri için kötü bir gelişme. Özellikle de hükümeti uzun süre tereddüt etmek, aşırı hoşgörü ve fazla göz yumma ile suçlayan sağ popülist Almanya için Alternatif AfD için. Almanya nihayet özgülük ve demokrasi için düşüncelerini açığa döktü!
© Deutsche Welle Türkçe
Volker Witting