Dünya

Yorum: Donald Trump Beyaz Saray'a ilerliyor

Donald Trump’ın Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı olacağı tasavvur bile edilemezken milyarder işadamı yeterli delege sayısına ulaştı. Ines Pohl yorumunda, Trump’ın başkan seçilmesinin sürpriz olmayacağını savunuyor.

27 Mayıs 2016 14:55


Sonunda oldu. Bundan birkaç ay öncesine kadar tasavvur edilmesi bile mümkün olmayan artık önlenemeyecek. Cumhuriyetçi Parti'nin Başkan adayı Donald Trump. Bağımsız delegeler de favori adayı destekleyeceklerini beyan ettikleri için aday Trump olacak. Milyarder işadamı böylece çoğunluğu garantilemiş oldu. İş sadece temmuz ayındaki parti kongresinde resmen başkan adayı ilan edilmesine kaldı.

Kongrede oy kullanacak olan bağımsız delegelerin Trump'u destekleyeceklerini şimdi açıklamaları tesadüf olamaz. Hillary Clinton'ın bir ön seçim yenilgisine daha uğramasından bir gün sonra, zafere alışık olan Donald Trump yeniden manşet oluyordu. Hafta başında Amerikan Dışişleri bakanlığı eski şefini, yönetmeliklere aykırı olarak hassas bilgileri özel elektronik posta hesabı üzerinden paylaştığı için sert dille eleştirmişti.

Clinton'ın zaafına tepki

Hillary llinton zayıfladıkça Trump'ın arkasında olanların safı sıklaşıyor. Bu yeni bir fenomen değil. Kazanmaya yakın olan her zaman cazip alternatif sayılır. Donald Trump ve Hillary Clinton fenomenleri, her ikisinin de tersine gidecek derecede karmaşık ve birbiriyle ilintilidir. Clinton olmasaydı Trump hiç olmazdı.

En azından ABD dışındaki herkes Clinton'dan önce bu makam için hiç onun kadar ehil birinin aday olmadığını teslim edecektir. Ancak ABD'de bu gerçek fazla dikkate alınmıyor. Aksine siyasette görev yaptığı yıllar Clinton'a puan kaybettiriyor. Sadece uzun görev süresi için makul sayılabilecek hataları olduğu için değil. Sanki başkanlık hanedanlık makamı imiş de, bu makama yükselmek onun hakkıymış gibi davranması tepki uyandırıyor. Hillary Clinton, demokrasinin temel anlayışına tamamen aykırı bir tutum sergiliyor.

Clinton taraftarların bezginleşiyor

Clintonlar'ın iktidar ve fors havasına bürünmeleri daha da ağır basıyor. Yoksa, nispeten zararsız olan elektronik posta skandalı bu kadar büyümezdi. Skandal birçoğu için, Clintonlar'ın herkesten farklı olarak kendilerine özel haklar yarattıkları anlamına geliyor. Bu nedenle en sıkı Clinton taraftarlarında bile bezginlik belirtileri görülüyor. Bu hiç değişmeyen yüze, aynı cümlelere ve devamlı tekrarlanan jestlere tahammül sınırı alçalıyor.

Donald Trump bu zaafı pekiyi değerlendiriyor. Cumhuriyetçiler de, Hillary Clinton'un alt edebileceğine haklı olarak inandıkları için onun çevresinde kenetleniyorlar. Seçim kampanyasında sadece yeni, inandırıcı ve iyi düşünülmüş konseptler, gerçekleştirilebilir sosyal projeler ya da dış politik stratejiler rol oynamıyor. Hillary Clinton zayıf, Donald Trump ise rakibinin zaaflarını sonuna kadar ve ne pahasına olursa olsun kullanan, acımasız aday tipini canlandırıyor.

Sağı solu belli olmayan egoist

Donald Trump, Hillary Clinton'u alt edebilecek muzaffer edasıyla puan topluyor. Sağı solu belli olmayan bir egoistin Beyaz Saray'ı ele geçirmesini arzulayan Cumhuriyetçilerin sayısı artıyor.

ABD'deki seçim kampanyası tarihi anlar da yaşıyor. 26 Mayıs da bu tarihi günlerden biri. 26 Mayıs sadece Donald Trump'un başkan adaylığının kesinleştiği değil, aynı zamanda ABD başkanlığına seçilme ihtimalinin daha da arttığı bir gün oldu.